Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin işverence feshedildiğini, feshin haklı veya geçerli nedene dayanmadığını ileri sürerek davacının iş sözleşmesinin feshinin geçersizliğine ve işe iadesine, buna bağlı yasal haklarının belirlenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın yasal süresinde açılmadığını, ayrıca davalı müvekkilinin ekonomik krizden etkilendiğini bu nedenle yaşanan ekonomik sıkıntı ve satışlardaki daralma nedeniyle satış kadrosunun daraltıldığını, başta satış müdürü olmak üzere satıştan sorumlu idareci konumunda bulunan davacının da içinde bulunduğu personelin iş sözleşmelerinin feshedildiğini savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece davalının feshin geçerli nedene dayandığını kanıtlayamadığı gerekçesiyle dava kabul edilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 4857 sayılı İş Kanunu’nun 20. maddesinin birinci fıkrasına göre iş sözleşmesi feshedilen işçi, fesih bildiriminde sebep gösterilmediği veya gösterilen sebebin geçerli bir sebep olmadığı iddiası ile fesih bildiriminin tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde iş mahkemesinde dava açabilir. Taraflar anlaşırlarsa işçi aynı sürede uyuşmazlığı özel hakeme götürebilir. Bir aylık dava açma süresi hak düşürücü nitelikte olup, yargılamanın her aşamasında re’sen dikkate alınır. Dairemizce bir aylık dava açma süresinin başlangıcı fesih iradesinin işçiye ulaştığı tarih olarak kabul edilmektedir. Dosya içeriğinden davacının iş sözleşmesinin hangi tarihte feshedildiği anlaşılamamaktadır. Fesih tarihi kesin olarak belirlendikten sonra davanın süresinde açılıp açılmadığı tespit edilerek sonucuna göre yargılamaya devam edilmesi gerekirken eksik araştırmayla yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 26.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.