Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/69 Esas 2017/6400 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
2. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/69
Karar No: 2017/6400

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi 2016/69 Esas 2017/6400 Karar Sayılı İlamı

2. Hukuk Dairesi         2016/69 E.  ,  2017/6400 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, reddedilen manevi tazminat talebi ile velayet yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise, erkeğin kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminat miktarları, yoksulluk ve iştirak nafakası miktarlarına yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle karar tarihi 10.11.2015 olduğu halde gerekçeli kararda 30.06.2015 olarak yanlış gösterilmesinin mahallinde düzeltilebilir maddi hata niteliğinde bulunduğunun anlaşılmasına göre davalı-davacı kadının tüm, davacı-davalı erkeğin ise aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.
    2-Mahkemece davacı-karşı davalı erkek ağır kusurlu kabul edilerek tarafların boşanmalarına hükmedilmişse de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden; davacı-karşı davalı erkeğin mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davalı-karşı davacı kadının birden fazla telefon hattının bulunduğu, bu hatlardan 3 tanesini eşinden gizlediği, başka erkekle olağandışı zaman ve sıklıkta telefon görüşmesi yapmak suretiyle güven sarsıcı davranışlarda bulunduğu ve eşini başkalarının yanında tersleyerek huzursuzluk çıkardığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunun kabulü gerekir. O halde, mahkemece davacı-karşı davalı erkeğin ağır kusurlu kabul edilmesi ve bu yanılgılı kusur belirlemesine bağlı olarak yasal şartları oluşmadığı halde davalı-davacı kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1-2) isteklerinin kısmen de olsa kabulü doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
    3-Velayet düzenlemesi yapılırken; gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı" (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi m.l; TMK m.339/1. 343/1. 346/1; Çocuk Koruma Kanunu m. 4/b) dır. Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları, boşanmadaki kusurları, ahlaki değer yargıları, sosyal konumlan gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde gözönünde tutulur. Mahkemece, idrak çağında bulunan 2006 doğumlu ortak çocuk ..."in velayeti konusunda görüşü bizzat alınıp deliller hep birlikte değerlendirilmek suretiyle düzenleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2 ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma sebebine göre iştirak nafakasına yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın ..."ye yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 136.00 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, temyiz peşin harcının istek halinde yatıran İbrahim"e geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.05.2017(Pzt.)

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.