Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7803 Esas 2019/4650 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/7803
Karar No: 2019/4650
Karar Tarihi: 16.05.2019

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/7803 Esas 2019/4650 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/7803 E.  ,  2019/4650 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : SULH HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki kiracılık sıfatının tespiti ve müdahalenin meni davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın usulden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile aralarında 21/10/2010 tarihli kirası sözleşmesi yapıldığını ve davalıya ait çay bahçesini işletmek üzere kiraladığını, ancak davalının 48877827 - 310 - 10.706 - 2860 sayılı ve 16/02/2016 tarihli işlemiyle, kiralanan taşınmaz üzerinde izinsiz yapı olduğu gerekçesiyle 01/03/2016 tarihinde kadar gerekli izin evraklarının getirilmemesi halinde 775 Sayılı Kanunun 18. Maddesine göre işlem yapacağını tebliğ ettiğini, ancak kendisinin söz konusu yerde kiracı sıfatıyla bulunduğunu ve davalıdan ... Bahçesi olarak işletilmek üzere kiraladığını belirterek davalının Sera Çay Bahçesine el atmasının önlenmesine ve yıkım ve tahliyesinin durdurulması için ihtiyati tedbir kararı verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece; HMK"nun 320/1.maddesi hükmü gözetilerek taraflara tebligat yapılmaksızın dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde davacının talebinin kiracılıktan kaynaklanan zilyetliğinin korunması talebi olduğu, kıyı kenar çizgisine yapılan müdahale nedeniyle özü itibariyle de men-i müdahale davası niteliğinde olduğu kabul edilerek, kıyı kenar çizgisi içerisinde yapılan müdahale ve inşaat veya her türlü kazanımlarla ilgili muarazanın giderilmesinin genel yetkili mahkemelerin görev ve yetki sınırları içerisinde olduğu gerekçesiyle dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
    01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 4/1-a maddesine göre “Kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda” Sulh Hukuk Mahkemesi görevlidir.
    TBK.nun 269. maddesinde düzenlenen tanıma göre; kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.
    Somut olayda, taraflar arasında 21.10.2010 başlangıç tarihli, 3 yıl süreli, çay bahçesi olarak kullanılmak üzere dava konusu yere ilişkin kira sözleşmesi düzenlenmiş olup, davacı kiracı işbu kira sözleşmesine dayanarak açmış olduğu dava ile taşınmazda kiracı olduğundan bahisle kiracılık sıfatının tespitine karar verilmesini istenmiştir. Bu durumda dava, 26.02.2016 tarihinde 6100 Sayılı HMK"nun yürürlüğe girmesinden sonra açıldığına göre görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Bu nedenle mahkemece işin esası incelenerek karar verilmesi gerekirken bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alının temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16.05.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.









    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.