4. Hukuk Dairesi 2016/14830 E. , 2018/8212 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı ... AŞ vekili Avukat ... tarafından, davalı ... Yapı İnşaat ve Ticaret AŞ aleyhine 21/08/2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 29/01/2015 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre
davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir.
2- Davalının diğer temyiz itirazlarına gelince;
a) Dava, tacirler arası haksız fiil nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı vekili, davalı şirket tarafından yapılan çalışmalar sırasında, müvekkiline ait yeraltı kablolarına zarar verildiğini belirterek maddi tazminat isteminde bulunmuştur.
Davalı vekili, yeraltı ve yerüstü tesislerinin kamulaştırma sınırının dışına deplase edilmesi için davacı şirketin uyarıldığını belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece, davacı şirkete ait kabloların Karayolları istimlak sınırı içerisinde kaldığı, davacı şirket bu konuda uyarılmış ise de; bu durumun ancak müterafik kusur olarak kabul edilebileceği, bu nedenle % 20 kusur indirimi yapılması gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Mahallinde yapılan keşif sonucu hazırlanan 10/10/2014 havale tarihli bilirkişi raporunda; davacı şirketin kamulaştırma sınırında kalan tesislerini deplase etmemesi nedeniyle meydana gelen olayda kusurlu olduğu mütalaa edilmiş, Mahkemece yukarıdaki gerekçelerle bu görüşe iştirak edilmemiştir. Uyarılara rağmen kabloların yerinin değiştirilmemesinin müterafik kusur olarak değerlendirilmesi doğru olmakla birlikte, uyuşmazlık teknik değerlendirme gerektirdiğinden, tarafların davaya konu zararın oluşumundaki kusur oranları bilirkişi marifetiyle tespit edilmelidir. Açıklanan nedenle kararın bozulması gerekmiştir.
b) Bilirkişi raporunda; zarar miktarı ile olay tarihinden dava tarihine kadar işlemiş olan avans faizi hesaplanmıştır. Mahkemece, toplam miktar üzerinden kusur indirimi yapılarak bakiye miktarın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmiştir. Bu durum, faize faiz yürütülemeyeceğine ilişkin 6098 sayılı TBK"nın 121/son (818 sayılı BK"nın 104/son) maddesine açık aykırılık oluşturmaktadır. Mahkemece bu yön gözetilmeyerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
c) Uyuşmazlık haksız fiilden kaynaklanmakta olup maddi tazminatın kapsamı gerçek zarar ile sınırlıdır.
Dosya arasındaki bilgi ve belgelerden, davacının isteminin kazı sırasında hasarlanan yeraltı kablolarının onarımında kullanılan malzeme ve işçilik bedeli toplamına ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Davacı, bir anonim şirkettir. Şirket faaliyetinin devamlılığının sağlanması için sürekli olarak istihdam ettiği işçileri bulunmaktadır. Davacının kendi işçilerine istihdam edilmelerinden dolayı ödediği mutad giderleri şirketin faaliyetinin devamlılığı için yapmak zorunda olduğu genel idare giderleri kapsamındadır.
Şu durumda, davacı şirketin dava konusu hasarın giderilmesi için özel olarak işçi tutarak harcama yapıp yapmadığı araştırılmadan, bu konuda davacı tarafın delilleri sorulup toplanmadan özel olarak işçi tutulduğunun kabulü ile işçilik giderlerine ilişkin zarara da hükmedilmesi doğru olmamış, kararın gösterilen nedenle de bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz edilen kararın, yukarıda (2-a-b-c) numaralı bentte açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, davalının diğer temyiz itirazlarının (1) numaralı bentte gösterilen nedenlerle reddine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 20/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi.