Davacı işçi, makine bakım onarım işçisi olarak çalıştığını, sendikalı olduğunu, geçerli, fesih sebebi olmaksızın iş sözleşmesinin feshedildiğini belirterek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir. 
Davalı işveren, şirkette sürdürülen organizasyonel çalışmalar ve teknolojik değişimler, ekonomik krizin yarattığı etkiler ile uygulanan işletme politikası, İşçinin sağlık nedenleri, tehlikeli işlerde çalışamayacak derecede sağlığının bozuk olması, fabrikada davacının niteliğine uygun iş bulunamaması nedeni ile 4857 sayılı İş Kanunu 18. maddesi uyarınca iş akdi feshedildiğini, krizin en hafif şekilde atlatılması için feshe son çare olarak başvurulduğunu,davanın reddini savunmuştur.
Hüküm  davalı vekili tarafından  süresinde temyiz edilmiştir.
Mahkemece; Ekonomik kriz iddiasının ve feshin geçerli nedene dayandığının kanıtlanmadığı, iş yeri hekimince düzenlenen 16.02.2006 ve 18.07.2007 tarihli raporlarda davacının ağır ve tehlikeli işlerde çalışamayacağının , 15.04.2008 ve 04.05.2009 tarihli raporlarda ise ağır ve tehlikeli işlerde çalışamayacağının, mevcut işinde çalışabileceğinin belirtildiği; durumuna uygun işte görevlendirilmesi veya en azından aynı işte çalıştırılması mümkün iken bunun yapılmadığı, davacıya savunma için yeterli süre verilmeden aynı tarihte iş sözleşmesinin feshedildiği, feshin son çare olması ilkesinin ihlal edildiği sonucuna varılarak davanın kabulüne karar vermiştir
İddia, savunma ve dosya içeriğine göre davacının iş sözleşmesinin esas itibari ile sağlık durumunun çalışmaya elverişli olmaması nedeni ile feshedildiği anlaşılmaktadır. Dosyada davacının MS hastalığının bulunduğu bu hastalığından dolayı sık sık viziteye çıktığı raporlar aldığına dair belgeler bulunmaktadır.
Mahkemece işyeri hekimi tarafından verilen “ağır işlerde çalışamaz mevcut işinde çalışabilir” kaydını içeren rapora dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiş ise de mevcut işinin mahiyeti açıklığa kavuşturulmadığı gibi sağlık durumundan dolayı davacının işinde fesihten önce değişiklik yapılıp yapılmadığı belirlenmemiştir.
Öncelikle davacının sağlık durumuna dayalı olarak işinde bir değişiklik yapılıp yapılmadığı araştırılıp belirlenmeli, değişiklik yapılmış ise bu değişikliğin iş sözleşmesi yada TİS’e dayanılarak gerçekleştirilip gerçekleştirilmediği tespit edilmeli, davacıya ait tüm tıbbi belgeler ve verilen raporlar toplandıktan sonra davacının tam teşekküllü bir kamu hastanesine ya da Üniversite Tıp Fakültesinin ilgili Akademik Tıp Konseyine sevk edilip muayenesi yaptırılarak davacının sağlık durumunun 4857 sayılı İş Kanunu 25/1-b maddesine  göre öncelikle ağır ve tehlikeli işlerde, halen çalıştığı işte ve hafif işlerde çalışmasını sürdürmesine engel olup olmadığı tespit ettirilmeli ve böylece toplanacak deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuç uyarınca karar verilmelidir.
Mahkemece tüm bu yönler gözetilmeden eksik inceleme ve yetersiz doktor raporu ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 16.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.