Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/24662 Esas 2018/1200 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/24662
Karar No: 2018/1200
Karar Tarihi: 25.01.2018

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2017/24662 Esas 2018/1200 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Davalının, davacıya ait imzaları inkar ettiği belirsiz süreli iş sözleşmesindeki fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğuna dair düzenleme bağlayıcı olmadığına karar verildi. Mahkeme, davacının fazla çalışma alacağının reddedilmesi gerektiği sonucuna vardı. Karar, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi tarafından bozuldu ve davanın kısmen kabul edilmesine karar verildi. Ancak, davacının imzalarının inkarı nedeniyle hizmet sözleşmesi aslı ile yıllık izin formu asıllarının mahkemeye sunulması yönünde ara karar kurulmasına rağmen, davalı şirket tarafından bu belgelerin sunulmadığı tespit edildi. Dosya kapsamında aslı bulunan belirsiz süreli iş sözleşmesindeki davacının ismi altındaki ve her sayfadaki imzanın dosya içerisindeki mevcut imza örneklerine göre davacıya ait olmadığı da ortaya çıkarıldı. Bu nedenle, fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu düzenlemenin davacıyı bağlamayacağı kararlaştırıldı.
Kanun Maddeleri:
- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici dördüncü maddesi
- 6763 sayılı kanunun 45. maddesi
9. Hukuk Dairesi         2017/24662 E.  ,  2018/1200 K.

    "İçtihat Metni"

    ....
    Davacı kıdem tazminat, yıllık izin ücreti, fazla çalışma ücreti ve genel
    tatil ücretinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Yerel mahkeme kararının davalı tarafından temyizi üzerine, Dairemizin 01/03/2016 gün ve 2014/29717 Esas, 2016/4413 Karar sayılı kararı ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Mahkemece, dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin hizmet sözleşmesindeki imza ile yıllık izin formlarındaki imzanın davacıya ait olmadığını beyan etmesi nedeniyle 10/09/2013 tarihli celsede 7 nolu ara karar ile davalı şirketten hizmet sözleşmesi aslı ile yıllık izin formu asıllarının mahkememize gönderilmesinin istenmesi yönünde ara karar kurulduğu, bu ara karara istinaden 11/09/2013 tarihinde davalı şirkete yazılan müzekkereye cevaben 31/10/2013 tarihli dilekçe ekinde davalı şirket vekili tarafından davacıya ait hizmet sözleşmesinin aslının ve izin formlarının aslının dosyaya sunulduğu, 30/01/2014 tarihli celsede de ". ... Hastanesi"ne yazılan müzekkereye davalı vekili tarafından belgelerde eklenmek suretiyle cevap verildiği görüldü." denilerek durumun tutanağa geçirildiği, aynı celsede davacının imza örneklerinin alındığı, buna rağmen 30/01/2014 tarihli celsede uyuşmazlık konusu hizmet sözleşmesinin ve imzası inkar edilen yıllık izin formlarının asıllarının dosyaya sunulması için davalı vekiline kesin süre verildiği, 14/03/2014 tarihli celsede de davalı tarafça hizmet sözleşmesi ve yıllık izin formlarının asıllarının dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle imza incelemesi yönünden dosyanın grafolog bilirkişiye gönderilmesi yönündeki ara karardan dönüldüğü, dosya kapsamında aslı bulunan davalı vekili tarafından 31/10/2013 tarihli dilekçe ile sunulan davacı tarafça imzası inkar edilen belirsiz süreli iş sözleşmesindeki davacının ismi altındaki ve her sayfadaki imzanın dosya içerisindeki mevcut imza örneklerine göre davacıya ait olmadığının ilk bakışta anlaşıldığı gözetildiğinde söz konusu hizmet sözleşmesinin 8. maddesindeki fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu yönündeki düzenlemenin davacıyı bağlamayacağı sonucuna varıldığı gerekçesi ile 2 no"lu bozma sebebine karşı direnme kararı verilmiştir.
    Direnme kararı taraflar avukatlarınca temyiz edilmiş olup, Dairemizin 6763 sayılı kanunun 45. maddesi ile eklenen 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici dördüncü maddesi uyarınca öncelikle inceleme yetkisi olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.




    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Dairemizin “Somut uyuşmazlıkta, davacının fazla çalışma alacağı talebinde bulunduğu, mahkemece haftalık 2 saat fazla çalıştığı kabul edilerek fazla çalışma alacağına karar verilmiş, davacının aylık ücretinin 4.120,00 TL olduğu anlaşılmıştır.
    Taraflar arasında düzenlenen iş sözleşmesinin 8. maddesinde fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu belirtilmiştir. Bu durum karşısında davacının yıllık 270 saatlik fazla çalışması ücretinin içinde olduğuna göre haftalık 5,20 saat fazla çalışma ücretin içinde sayılacağından, haftalık 2 saat fazla çalışma bu sınırı aşmadığından fazla çalışma alacağı talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir.” gerekçesi ile verdiği bozma kararı sonrası mahkemece “ Dosyanın incelenmesinde davacı vekilinin hizmet sözleşmesindeki imza ile yıllık izin formlarındaki imzanın davacıya ait olmadığını beyan etmesi nedeniyle 10/09/2013 tarihli celsede 7 nolu ara karar ile davalı şirketten hizmet sözleşmesi aslı ile yıllık izin formu asıllarının mahkememize gönderilmesinin istenmesi yönünde ara karar kurulduğu, bu ara karara istinaden 11/09/2013 tarihinde davalı şirkete yazılan müzekkereye cevaben 31/10/2013 tarihli dilekçe ekinde davalı şirket vekili tarafından davacıya ait hizmet sözleşmesinin aslının ve izin formlarının aslının dosyaya sunulduğu, 30/01/2014 tarihli celsede de ".....ne yazılan müzekkereye davalı vekili tarafından belgelerde eklenmek suretiyle cevap verildiği görüldü." denilerek durumun tutanağa geçirildiği, aynı celsede davacının imza örneklerinin alındığı, buna rağmen 30/01/2014 tarihli celsede uyuşmazlık konusu hizmet sözleşmesinin ve imzası inkar edilen yıllık izin formlarının asıllarının dosyaya sunulması için davalı vekiline kesin süre verildiği, 14/03/2014 tarihli celsede de davalı tarafça hizmet sözleşmesi ve yıllık izin formlarının asıllarının dosyaya sunulmadığı gerekçesiyle imza incelemesi yönünden dosyanın grafolog bilirkişiye gönderilmesi yönündeki ara karardan dönüldüğü anlaşılmıştır.
    Dosya kapsamında aslı bulunan davalı vekili tarafından 31/10/2013 tarihli dilekçe ile sunulan davacı tarafça imzası inkar edilen belirsiz süreli iş sözleşmesindeki davacının ismi altındaki ve her sayfadaki imzanın dosya içerisindeki mevcut imza örneklerine göre davacıya ait olmadığının ilk bakışta anlaşıldığı gözetildiğinde söz konusu hizmet sözleşmesinin 8. maddesindeki fazla çalışmaların aylık ücrete dahil olduğu yönündeki düzenlemenin davacıyı bağlamayacağı sonucuna varılmıştır. Bu yönden Yargıtay Bozma İlamına direnilmesine” şeklinde yeni bir gerekçe ile karar verildiği, direnme kararının yeni hüküm niteliğinde olup olmadığının değerlendirilmesi ile temyiz incelemesinin yapılmak üzere dosyanın 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 4. maddesinin birinci ve dördüncü fıkraları uyarınca yetkili ve görevli Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’na GÖNDERİLMESİNE, 25.01.2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi.


    ....

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.