Abaküs Yazılım
4. Daire
Esas No: 2018/4302
Karar No: 2022/1805
Karar Tarihi: 24.03.2022

Danıştay 4. Daire 2018/4302 Esas 2022/1805 Karar Sayılı İlamı

Danıştay 4. Daire Başkanlığı         2018/4302 E.  ,  2022/1805 K.

    "İçtihat Metni"

    T.C.
    D A N I Ş T A Y
    DÖRDÜNCÜ DAİRE
    Esas No : 2018/4302
    Karar No : 2022/1805

    TEMYİZ EDEN (DAVALI) : .... Vergi Dairesi Başkanlığı
    VEKİLİ : Av. ....
    KARŞI TARAF (DAVACI) : ....
    VEKİLİ : Av. ....
    İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
    YARGILAMA SÜRECİ :
    Dava konusu istem: Davacı adına, sahte fatura kullandığından bahisle vergi inceleme raporuna istinaden re'sen tarh edilen 2010/4, 6, 7, 8, 9, 10 dönemleri vergi ziyaı cezalı katma değer vergisinin kaldırılması istenilmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: .... Vergi Mahkemesince verilen ... tarih ve E:..., K:.. sayılı kararda; davacının fatura aldığı bir kısım firmalar hakkında düzenlenen vergi tekniği raporlarının tetkikinden, adı geçen mükellefler tarafından düzenlenen faturaların gerçek bir mal ve hizmet teslimine dayanmadığı anlaşıldığından, söz konusu faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatlarda hukuka aykırılık bulunmadığı, ... Vergi Dairesi mükellefi ... Dekorasyon Temizlik ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen vergi tekniği raporundaki tespitlerden, düzenlenen faturaların sahte olduğu ortaya konulamadığından söz konusu faturalar nedeniyle yapılan tarhiyatlarda ve vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılmasında hukuka uyarlık bulunmadığı sonucuna varılmıştır. Belirtilen gerekçelerle davanın kısmen kabul, kısmen reddine karar verilmiştir.
    Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: Bölge İdare Mahkemesince; istinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi kararının usul ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, aleyhe verilen hüküm fıkralarının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
    KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Cevap verilmemiştir.
    TETKİK HÂKİMİ : ...
    DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Karar veren Danıştay Dördüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    İNCELEME VE GEREKÇE :
    Davalı idarenin temyiz dilekçesinde, temyiz konusu kararın vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısımları yönünden ileri sürdüğü iddialar kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
    Davalı idarenin cezalı tarhiyatlara ilişkin temyiz istemine gelince;
    213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 3/B maddesinde, vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyetinin esas olduğu, 134. maddesinin 1. fıkrasında, vergi incelemesinden maksadın, ödenmesi gereken vergilerin doğruluğunu araştırmak, tespit etmek ve sağlamak olduğu kurala bağlanmış, 359. maddesinin (b) bendinde ise gerçek bir muamele veya durum olmadığı halde bunlar varmış gibi düzenlenen belgeler, sahte belge olarak tanımlanmıştır.
    3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 29. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinde; mükelleflerin, yaptıkları vergiye tabi işlemler üzerinden hesaplanan katma değer vergisinden, bu Kanunda aksine hüküm olmadıkça faaliyetlerine ilişkin olarak, kendilerine yapılan teslim ve hizmetler dolayısıyla hesaplanarak düzenlenen fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen katma değer vergisinin indirilebileceği hükme bağlanmıştır.
    Katma değer vergisi, bünyesinde yer alan indirim müessesesiyle yansıtılabilir bir vergidir. Katma değer vergisi sisteminde mükellef ve sorumlu; üretim ve dağıtım kademeleri içinde, verginin tahsiline, indirimlerin yapılmasına, beyan edilip ödenmesine aracılık eder. Bu bakımdan indirim, mükellefiyete bağlı bir görev olduğu kadar aynı zamanda bir haktır. Katma değer vergisinde genel prensip, vergiye tabi teslimler üzerinden hesaplanan vergiden, alış faturalarında gösterilen verginin indirilmesidir. Katma değer vergisi indirimi hakkından yararlanabilmek için Kanun bazı şartların varlığını öngörmüştür. Bu şartların bir kısmı esasa, bir kısmı ise şekle ilişkindir. Katma değer vergisi, vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi halinde, zincirleme olarak kendi içinde otokontrol sistemi taşımaktadır.
    Kayıt ve belge nizamına uyulması ve faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanması halinde, mal teslimi veya hizmet ifasına bağlı olarak tahsil edilen katma değer vergisinden, mükelleflerin kendilerine yapılan teslim ve ifaya ilişkin olarak ödedikleri katma değer vergisini indirmeleri mümkün olup, aksi durumda, faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığının tespiti halinde, bu faturalarda yer alan katma değer vergisinin indirimi mümkün bulunmamaktadır.
    Buna göre, alış belgelerinde yer alan katma değer vergisinin indirim konusu yapılabilmesi için, alış faturası ya da benzeri vesikalarda ayrıca gösterilmesi ve bu vesikaların kanuni defterlere kaydedildiğinin tevsik edilmesinin yanında, söz konusu belgelerin gerçeği yansıtması da gerekmektedir.
    Yukarıda aktarılan mevzuat hükümlerine göre, uyuşmazlığın esasını, davacıya anılan faturaları düzenleyen firmaların düzenlediği faturaların, gerçek bir mal ve hizmet satışını içerip içermediği, dolayısıyla sahte olup olmadığı hususlarının tespiti oluşturmakta olup, uyuşmazlığın çözümü için söz konusu belgelerin hukuki mahiyetinin anlaşılabilmesi bakımından, bu belgeleri tanzim eden mükellefler hakkında yapılan incelemeler sonucunda tespit edilen hususların irdelenmesi gerekmektedir.
    Davacının fatura aldığı Seğmenler Vergi Dairesi mükellefi ... Dekorasyon Temizlik ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti. hakkında düzenlenen ... tarih ve .... sayılı Vergi Tekniği Raporu'nda; ikamet amaçlı binaların inşaatı işi ile iştigal etmek üzere 25/12/2002 tarihinde mükellefiyet tesis ettirdiği, şirket nezdinde 2009/Aralık vergilendirme dönemi içinde hisse devrinin meydana geldiği, şirkete ve şirketin yeni ortak ve yöneticilerine 2010/Haziran vergilendirme döneminden itibaren ulaşılamaması, 2010 ve izleyen vergilendirme dönemlerinde herhangi bir adreste faaliyette bulunduğuna dair bir tespit yapılamaması nedeniyle gayri faal durumda olduğu sonucuna varılarak mükellefiyet kaydının 16/06/2010 tarihinden itibaren re'sen terkin edildiği, şirket hisselerini devralan ve şirket müdürlüğü görevine seçilen şahsın başka şirketlerde de ortaklığının bulunduğu, ortağı olduğu bir firma hakkında sahte belge düzenleme fiili yönünden vergi tekniği raporu tanzim edildiği, şirket adına kayıtlı herhangi bir motorlu araç kaydına, gayrimenkul alış ve satış kaydına, şirketin 2010 ve izleyen takvim yıllarında POS cihazı vasıtasıyla satış yaptığına dair herhangi bir kayda rastlanılmadığı, şirketin 2009 ve 2010 yıllarında yaptığı mal ve hizmet alımlarının büyük bir kısmının sahte belgelere dayalı olarak gerçekleştirildiği, 2009 ve 2010 yıllarında mal ve hizmet alışı yapılan mükelleflerin büyük bir kısmı hakkında sahte belge düzenleme fiili yönünden vergi tekniği raporlarının tanzim edildiği, 2010 yılında yapılan mal veya hizmet satışlarının büyük bir kısmının gerçeği yansıtmadığı, şirket adına en son 2009 yılına ilişkin olarak kurumlar vergisi beyannamesi, 2010 yılı Temmuz-Eylül vergilendirme dönemine ilişkin olarak geçici vergi beyannamesi, 2010 yılı Temmuz-Eylül vergilendirme dönemine ilişkin olarak muhtasar beyanname, 2010 yılı Kasım vergilendirme dönemine ilişkin olarak katma değer vergisi beyannamesi verildiği ancak bahse konu vergilendirme dönemlerinden sonra şirket adına herhangi bir vergi beyannamesi verilmediği, vergi borcu toplamının 2.454.275,64 TL olduğu, şirketin mevcut borç yapısı incelendiğinde, ödenmeyen vergi borçlarının genel itibariyle 2010 yılı ve sonrasında yükümlü şirket nezdinde yapılan vergi incelemeleri sonucunda tarh edilmesi ve kesilmesi önerilen vergi ve vergi ziyaı cezalarından meydana geldiği, şirket adına en son 2009 yılına ilişkin olarak defter tasdik ettirildiği, 2010 yılından bu yana ise defter tasdik ettirilip belge bastırılmadığı tespitlerine yer verilmiştir.
    Yukarıda belirtilen tespitlerin bir bütün halinde değerlendirilmesinden, söz konusu mükellefin belirtilen ciroları yapacak ticari kapasite ve organizasyonunun (şube, işçi, mal ve hizmet alımı vb.) bulunmadığı, Ba-Bs analizinde yer alan firmaların büyük çoğunluğu hakkında sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlemeden dolayı vergi tekniği raporları bulunduğu dikkate alındığında anılan mükellef tarafından davacıya ilgili dönemlerde düzenlenen söz konusu faturaların gerçek bir mal teslimi veya hizmet ifasına dayanmadığı sonucuna ulaşıldığından, kararın anılan firma tarafından düzenlenen faturalar nedeniyle yapılan cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmında hukuki isabet bulunmamaktadır.

    KARAR SONUCU :
    Açıklanan nedenlerle;
    1. Temyiz isteminin kısmen kabul, kısmen reddine,
    2. ... Bölge İdare Mahkemesi .... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:.... sayılı kararının, vergi ziyaı cezalarının tekerrür nedeniyle artırılan kısmının ONANMASINA,
    3. Anılan Vergi Dava Dairesi kararının ... Dekorasyon Temizlik ve İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti.'den alınan faturalardan kaynaklı cezalı tarhiyatların kaldırılmasına ilişkin kısmının BOZULMASINA,
    4. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.

    (X) KARŞI OY :
    Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği görüşüyle Dairemiz kararına katılmıyoruz.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi