Davacı vekili, davalılar arasında muvazalı hizmet alım sözleşmesi kurulduğunu, davacının davalı Kurumun işçisi olduğunu, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, boşta geçen süre ücret ve diğer haklar ile işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminatın belirlenmesini istemiştir.
Davalı ...Üniversitesi Rektörlüğü vekili, davacının diğer davalı şirketin işçisi olduğunu belirterek davanın husumet yokluğu nedeniyle reddini talep etmiştir. Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, davalılar arasında asıl işveren alt işveren ilişkisi olduğu, muvazaa ilişkisi bulunmadığı, davalı üniversitenin yemek işini sosyal güvenlik kapsamı dışında kalacak şekilde 30 işçinin altında bir sayı belirleyerek devretmiş olmasının işe iadeye ilişkin hükümleri işçi aleyhine kullanılmaz hale getirdiği, bu durumda davacının 30"dan fazla işçi çalıştırdığı anlaşılan ...Üniversitesi Rektörlüğündeki işine iade edilmesi gerektiği, aktin feshi tarihinde 30"dan az işçi çalıştıran davalı şirket aleyhindeki davanın iş güvenlik kapsamında bulunmaması nedeniyle reddedilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Hüküm davalı ...Üniversitesi Rektörlüğü vekilince temyiz edilmiştir.
4857 sayılı İş Kanunu"nun 2/6 son cümlesi uyarınca asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden alt işverenle birlikte sorumludur. 4857 sayılı İş Kanunu ile asıl işverenin, bu Kanundan, iş sözleşmesinden ve alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerden sorumlu tutulması şeklindeki düzenleme, asıl işverenin sorumluluğunun genişletilmesi olarak değerlendirilmelidir. Bu durumda, ihbar, kıdem, kötüniyet ve işe iade sonucu işe başlatmama tazminatları ile ücret, fazla çalışma, hafta tatili, bayram ve genel tatili, yıllık izin, ikramiye, pirim, yemek yardımı, yol yardımı gibi tüm işçilik haklarından birlikte sorumluluk esastır.
Feshin geçersizliği ve işe iade davasının alt ve asıl işveren ilişkisinde, her iki işverene birlikte açılması halinde, davacı işçi alt işveren işçisi olup, iş sözleşmesi alt işveren tarafından feshedildiğinden, feshin geçersizliği ve işe iade yükümlülüğü alt işverenindir. Asıl işverenin iş ilişkisinde sözleşmenin taraf sıfatı bulunmadığından, asıl işverenin işe iade yönünde bir yükümlülüğünden söz edilemez. Asıl işverenin işe iade kararı sonrası işçinin işe başlamak için başvurması ve alt işverenin işe almamasından kaynaklanan işe başlatmama tazminatı ile dört aya kadar boşta geçen süre ücretinden yukarıda belirtilen hüküm nedeni ile alt işverenle birlikte sorumluluğu vardır.
Dosya içeriğine göre, davacının 05/05/2005-30/06/2009 tarihleri arasında davalı ... Üniversitesi Rektörlüğünden ihale ile yemek işini alan farklı şirketlerde, en son davalı şirkette gıda mühendisi olarak çalıştığı, iş sözleşmesinin, sözleşme süresinin bitimi gerekçesiyle 30/06/2009 tarihinde sözlü olarak feshedildiği, davacının, davalı üniversiteye gönderdiği 07/07/2009 tarihli ihtarnamede, iş akdinin 30/06/2009 tarihinde 17. madde uyarınca davalı şirket tarafından feshedildiğini öğrendiğini, alacak ve tazminatlarının ödenmediğini belirterek alacaklarının ödenmesini talep ettiği, Üniversitece davacıya alacakları için davalı şirkete başvurması gerektiğinin bildirildiği, 10/02/2009-30/06/2009 tarihleri arasında 20 kişi ile malzemesiz yemek hazırlama işinin yapımı konusunda davalılar arasında 09/02/2009 tarihinde hizmet alım sözleşmesi imzalandığı anlaşılmıştır.
Somut olayda, davalılar arasında geçerli bir asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunduğu ortadadır. Mahkemece, fesih tarihi itibariyle davalı şirketin dava konusu işyerinde ve varsa aynı işkolunda faaliyet gösteren diğer işyerlerindeki çalışan işçi sayısı belirlenerek davacının iş güvencesinden yararlanıp yararlanamayacağı belirlenmeli; davacının iş güvencesinden yararlanabileceğinin tesbiti halinde yazılı bir fesih bildirimi bulunmadığından feshin geçersizliğine, davacının davalı şirkete ait işyerine iadesine, işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücreti ve diğer haklardan her iki davalının birlikte sorumluluğuna karar verilmelidir. Eksik araştırma ve yanlış değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Temyiz olunân kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 16/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.