16. Hukuk Dairesi 2016/11006 E. , 2019/6930 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sonucunda,... Köyü çalışma alanında bulunan 102 ada 182 parsel sayılı 2.684.394,23 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, kadim mera niteliği ile sınırlandırılarak özel siciline kaydedilmiştir. Davacı ..., vergi kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak, adına tescil edilen 102 ada 122 sayılı parselin yüzölçümünün 446.000 metrekare yerine 100.000 metrekare olarak belirlendiğini, kalan kısmın dava konusu mera parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece, usule ilişkin bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, 21.12.2015 tarihli fen bilirkişi raporunda (G) harfi ile gösterilen bölümün tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, çekişmeli 102 ada 122 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından hazırlanan rapor ve eki haritada (G) harfi ile gösterilen bölümünün mera niteliğinde olmadığı ve bu bölümde davacı ... yararına zilyetlikle mülk edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilmek suretiyle hüküm kurulmuş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama karar vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmazın tespiti mera vasfıyla yapıldığı halde, usulüne uygun şekilde mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda komşu köyden mahalli bilirkişi dinlenmemiş, komşu parsellere ait kadastro tespit tutanakları getirtilerek mahallinde uygulanmamış, tek ziraat bilirkişisi tarafından düzenlenen soyut içerikli raporla yetinilmiş, bir arazinin niteliğini ve üzerindeki zilyetliğin başlangıç ve sürdürülüş biçimini en iyi belirleme yöntemi olan hava fotoğraflarından yararlanılmamış, taşınmazın niteliği ve üzerinde sürdürülen zilyetlik durumu net olarak belirlenmeden karar verilmiştir. Bu şekilde eksik araştırma ve incelemeye dayanılarak hüküm verilemez.
Hal böyle olunca, doğru sonuca ulaşılabilmesi için mahkemece öncelikle, çekişmeli taşınmazın tespit tarihi olan 2006 yılından 15-20-25 yıl öncesine ait farklı tarihlere ilişkin en az 3 stereoskopik hava fotoğrafı Harita Genel Komutanlığından tarihleri açıkça yazılmak suretiyle istenilmeli, bu hava fotoğrafları kullanılarak üretilmiş memleket haritaları ile temin edilebilen en eski ve yeni tarihli uydu fotoğrafları, komşu parsel tutanakları ile varsa tespitlerine esas dayanakları getirtilerek dosya arasına konulmalı, bundan sonra mahallinde, yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan aynı köyde ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu ve taraf tanıkları ile Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü öğretim üyelerinden oluşacak 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulu, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve teknik fen bilirkişisinin katılımıyla yeniden keşif icra edilmelidir. Keşif sırasında dinlenecek mahalli bilirkişi ve tanıklardan, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera olup olmadığı, temyize konu taşınmaz bölümü ile mera parseli arasında ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığı, taşınmaz bölümünün geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri ve ne suretle kullanıldığı, öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, zaman içinde taşınmazın sınırlarında mera yönünde genişleme olup olmadığı hususlarında olaylara dayalı ayrıntılı bilgi alınmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel tutanak ve dayanakları ile denetlenmeli, yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanlarının çelişmesi halinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişki giderilmeye çalışılmalı; taşınmazın görüntüsü ve mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı hususlarındaki hakim gözlemi keşif tutanağına aynen yansıtılmalı; ziraat mühendisi bilirkişi kurulundan, taşınmazı komşu parsellerle birlikte ele alan, mera ile ayırıcı unsur bulunup bulunmadığını, çekişmeli bölümün meradan açma olup olmadığını ve taşınmazın öncesini ve mevcut niteliğini açıklayan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı, çekişmeli bölümün dört hududunu gösterir şekilde ve taşınmazın hangi bölümüne ait olduğunu açıklayan fotoğraflar rapora eklenmeli; fen bilirkişisinden, keşfi takibe ve denetlemeye imkan verir kroki ve rapor düzenlemesi istenmeli; jeodezi ve fotogrametri uzmanından hava fotoğrafları üzerinde stereoskopik olarak, temin edilebilecek en eski tarihli uydu fotoğrafları üzerinde de inceleme yaptırılarak, çekişme konusu taşınmazın önceki ve şimdiki niteliği, sınırları ve mera ile ayırıcı unsurlar bulunup bulunmadığı hususlarında rapor alınmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu hususlar gözetilmeksizin yetersiz araştırma ve inceleme ile karar verilmesi isabetsiz olup, davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde bulunduğundan kabulüyle hükmün BOZULMASINA, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.