Esas No: 2019/4077
Karar No: 2022/1016
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 9. Daire 2019/4077 Esas 2022/1016 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 9. Daire Başkanlığı 2019/4077 E. , 2022/1016 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
DOKUZUNCU DAİRE
Esas No : 2019/4077
Karar No : 2022/1016
İTİRAZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ... Başkanlığı-...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının, temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ:
Dava konusu istem: ... Tekstil San. ve Tic. A.Ş'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... ,... sayılı ödeme emirlerinin kaldırılması için yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımni reddine ilişkin işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... Vergi Mahkemesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararıyla; davacının 2/8/2001 ila 26/12/2005 tarihleri arasında asıl borçlu şirketin yönetim kurulu üyesi olduğu, ödeme emirlerinin ilgili bulunduğu dönemlerde davacının kanuni temsilci sıfatını haiz olduğu, ödeme emirlerinin bizzat davacıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, itiraz ya da dava konusu edilmediği, dava açma süresi geçtikten sonra ödeme emirlerinin asıl borçlu şirketten tahsil edilebileceği ve asıl borçlu şirket tarafından borçların yapılandırıldığı belirtilerek iptali istemiyle düzeltme şikayet yoluna başvurulduğu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların ödeme emri ve haciz aşamalarında açılacak davalarda ileri sürülebileceği, Vergi Usul Kanunu'nun yukarıda açıklanan 122 ve 124. maddelerine göre idareden düzeltilmesi talep edilebilecek vergi hataları, kendisinden düzeltme isteminde bulunan idari makamın veya uyuşmazlık halinde ilgili yargı yerinin, anılan Yasanın 3. maddesinde öngörülen yorum tekniklerine başvurmadan, ilk bakışta anlayabileceği açıklıktaki vergi hataları olduğu göz önüne alındığında, davacının iddialarının hukuki bir değerlendirme ve tartışma gerektirdiği diğer bir anlatımla olayda hukuki yoruma yer vermeyecek şekilde açık bir vergilendirme hatası bulunmadığı anlaşıldığından, davacının düzeltme-şikayet başvurusunun reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusuna konu Vergi Mahkemesi Kararının hukuka ve usule uygun olduğu ve davacı idare tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI:Şirket tarafından borçların yapılandırıldığı, yapılandırma ve vade tarihinde davacının şirketle bir ilgisinin bulunmadığı, borcun asıl borçlu şirketten tahsil edilebilecek durumda bulunmasına rağmen borcun tavacıdan talep edilmesinin şahısta hata olduğu iddialarıyla kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI:Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ: Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Dokuzuncu Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY:
... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin vergi borçlarının tahsili amacıyla, kanuni temsilci sıfatıyla davacı adına düzenlenen ... tarih ve ... ... sayılı ödeme emirlerinin kaldırılması için yapılan düzeltme-şikayet başvurusunun zımni reddine ilişkin işlemin iptali ve tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istenilmektedir.
İLGİLİ MEVZUAT VE HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Vergi Usul Kanunu'nun "Vergi Hatalarını Düzeltme" başlığını taşıyan 6. kısmının 3.bölümünün 116. maddesinde, vergi hatası; vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması olarak tanımlanmış, 117. maddesinde hesap hataları, 118. maddesinde ise vergilendirme hataları tek tek sayılarak belirlenmiştir. 118. maddenin 2 no'lu bendine göre, mükellefiyette hata; açık olarak vergiye tabi olmayan veya vergiden muaf bulunan kimselerden vergi istenmesi veya alınması, 3 no'lu bendine göre, mevzuda hata ise; açık olarak vergi mevzuuna girmeyen veya vergiden müstesna bulunan gelir, servet, madde, evrak ve işlemler üzerinden vergi istenmesi veya alınmasıdır. Vergi Usul Yasası’nın 116 ve takip eden maddelerinde tarifi yapılan, kapsamı gösterilen vergi hataları nedeniyle, mükelleflerin 5 yıllık zamanaşımı süresi içinde idareye başvurup haklarında yapılan vergi hatalarının düzeltilmesini ve hata nedeniyle haksız ödenen vergilerin iadesini isteyebilecekleri öngörülmüştür. Bu başvuruların reddi üzerine, ilgililer Gelir İdaresi Başkanlığı'na şikayet yoluna başvurabilecekler ve bu istemlerin reddi yolundaki Başkanlık işlemini idari davaya konu edebileceklerdir. Bu davalar 2576 ve 2577 sayılı Yasalarda "vergi tarhı" üzerine Vergi Mahkemelerinde açılacağı belirtilen "vergi davası"ndan konusu itibariyle ayrılmakta olup, vergi davasının konusu, tarh ve buna bağlı tahakkuk işlemini teşkil ettiği halde, vergi hatası iddiasıyla açılan davanın konusunu hata iddiasının reddi yolundaki idari işlem teşkil etmektedir. Olağan vergi dava açma süresi içerisinde dava açma hakkını kullanmayan mükelleflerin düzeltme ve şikayet yolunu izleyerek uyuşmazlığın özünü bir hukuki uyuşmazlık boyutuyla yargı önüne getirmeleri olanaklı olmadığından, vergileme işleminde hata bulunduğu iddiasıyla yapılan düzeltme şikayet istemlerinin reddi üzerine açılan davalarda yasada tarifi ve kapsamı belirtilen vergi hatalarının bulunup bulunmadığının incelenmesi gerekmektedir.
Genel bütçeye, il özel idarelerine, belediyelere ve köylere ait vergi, resim, harç ve benzeri yükümlerin tarh, tahakkuk, tahsil işlemlerinden ve bunlarla ilgili zam ve cezalardan doğan uyuşmazlıkların çözümünde genel ilke; 2577 sayılı Kanuna uygun olarak vergi mahkemesi nezdinde dava açılmasıdır. Vergilendirme işleminden doğan anlaşmazlık, bir hukuki ihtilaftan değil de, bir maddi hatadan ibaret bulunmakta ise, yasa koyucu pahalı ve uzun olan bu dava yolundan ayrı olarak Vergi Usul Kanununun 116. ila 126. maddelerinde vergi literatüründe "Düzeltme ve Şikayet Müessesesi" denilen bir idari başvuru yolu düzenlenmiştir. Bu müessesenin işleyebilmesi, başka bir deyişle, bu yola başvurulabilmesi için ortada bir hukuki ihtilaftan ziyade, Vergi Usul Kanununun sözü geçen maddelerinde yazılı olan "vergi hatası"nın bulunması gerekmektedir.
Yukarıda anılan hükümlerin değerlendirilmesinden, vergi, resim ve harçların tarh, tahakkuk ve ödeme emri ile haciz işlemlerini de içeren tahsilat aşamalarında yapılan vergi hataları hakkında mükelleflerin 30 günlük (ödeme emrine itirazda 7 günlük) dava açma süresi içinde vergi mahkemesinde dava açmak suretiyle uyuşmazlığı yargı mercii önüne getirmek hakları bulunduğu gibi, önce düzeltme yoluna başvurmak suretiyle vergi hatasının giderilmesini yetkili makamlardan istemek, reddi halinde, dava açma sürelerine bağlı kalarak yargı yerlerine başvurmak hakları da bulunmaktadır. Ancak bu yolun sadece vergi hataları yönünden incelemeye tabi olacağı açıktır.
Dava dosyasının incelenmesinden; davacı adına ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin borçları nedeniyle kanuni temsilci sıfatıyla düzenlenen 19/08/2016 tarih ve 2016/..12,13 sayılı ödeme emirlerinin 14.10.2016 tarihinde davacının bizzat kendisine tebliğ edildiği, bu kapsamda davacının borsadaki hisselerinin paraya çevrilmesi suretiyle idarece 65.610,98 TL tahsil edildiği, davacı tarafından anılan ödeme emirlerinin iptali istemiyle davacı adına ödeme emirleri düzenlenerek, tebliğ edildiği, dava açma süresi geçtikten sonra asıl borçlu şirket tarafından borçların yapılandırıldığı belirtilerek düzeltme-şikayet başvurusunda bulunulduğu, idarece talebin zımnen reddilmesi üzerine bu zımni ret işleminin iptali ve tahsil edilen tutarın yasal faizi ile birlikte iadesine karar verilmesi istemiyle bakılan davanın açıldığı anlaşılmaktadır.
Dosyanın Dairemizin E.2019/6642 sayılı dava dosyası ile birlikte incelenmesinden, 2/8/2001 ila 26/12/2005 tarihleri arasında asıl borçlu ... Tekstil San. ve Tic. Ltd. Şti.'nin yönetim kurulu üyesi olan davacının bu görevinin sona ermesinden sonra şirket tarafından 30/07/2018 tarihli dilekçe ile 7143 sayılı Kanun hükümlerinden faydalanılarak vergi borçlarının taksitlendirilmesi talebinde bulunulduğu, bu işlemin alacağın kesinleşmesi, zamanaşımının kesilmesi, mevcut borcun vadesinin değişmesi, yapılandırma anına kadar muaccel olan borcun artık yeni bir ödeme planı ve taksitlendirme tarihleri itibari ile vadesi olması gibi hukuki sonuçlar doğurduğu, yapılandırma sonucu ortaya çıkan yeni hukuki durum çerçevesinde asıl borçlu şirketten tahsil imkanının bulunmadığı ortaya konulduktan sonra sözü edilen Kanundan yararlanılması sırasında şirketi temsile yetkili olan kanuni temsilciye gidilmesi gerekmektedir.
Yapılan açıklamaların birlikte değerlendirilmesinden, asıl borçlu şirket tarafından borcun yapılandırılması sonrası yeni hukuki durum ortaya çıktığından, düzeltme-şikayet başvurusuna ilişkin iddianın, vergilendirme hatası kapsamında değerlendirilmesi gerektiği sonucuna varıldığından, Vergi Dava Dairesince işin esası incelenmek suretiyle karar verilmesi gerekmektedir.
Bu nedenle, davayı reddeden Vergi Mahkemesi kararına karşı yapılan istinaf başvurusunu reddeden Bölge İdare Mahkemesi kararında kararında hukuka uyarlık bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne,
2. ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesinin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... Vergi Dava Dairesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.