Esas No: 2021/2522
Karar No: 2022/968
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay İdare Dava Daireleri Kurulu 2021/2522 Esas 2022/968 Karar Sayılı İlamı
DANIŞTAY İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU 2021/2522 E. , 2022/968 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
İDARİ DAVA DAİRELERİ KURULU
Esas No : 2021/2522
Karar No : 2022/968
TEMYİZ EDENLER : 1- (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
2- (DAVALI) : ... Odası
VEKİLİ : Av. ...
DİĞER DAVALI : ... Odaları Birliği
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU: Danıştay Sekizinci Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2015/10024, K:2019/10048 sayılı kararının aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması davacı ve davalı idarelerden TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından karşılıklı olarak istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Elektrik ve Elektronik Mühendisi olan davacının, mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendinin, 10. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri ile (g) bendinin (1), (2), (3), (4), (5), (6) numaralı alt bentlerinin, (ğ) bendinin ve 11. maddesinin; Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) ve (n) bentlerinin, 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin, 12. maddesinin 1. fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerinin iptali istenilmiştir.
Daire kararının özeti: Danıştay Sekizinci Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2015/10024, K:2019/10048 sayılı kararıyla; dava konusu Yönetmelik maddelerinin, davacı hakkında tesis edilen bireysel işlem ile ilgili ve irtibatlı olduğu görüldüğünden, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7. maddesinin 4. fıkrası uyarınca davanın süresinde olduğu sonucuna ulaşılarak işin esasına geçilmiş,
Anayasa'nın 124. ve 135. maddeleri, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2., 26., 33. ve 39. maddeleri, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği'nin 7. maddesinin 1. fıkrasının (a), (d), (e) ve (f) bentleri ile 34. maddesinin 1. fıkrasının (ı) bendi ve dava konusu Yönetmelik maddelerinde yer alan kurallar aktarılarak,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 7. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 10. maddesinin 1. fıkrasının (a) ve (d) bentleri, (g) bendinin (1), (2), (3), (4), (5), (6) numaralı alt bentleri, "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresi hariç (ğ) bendi ve 11. maddesi yönünden;
Anayasa ve Kanun kuralları uyarınca meslek odalarının; gerek üyelerinin gerekse de soyut olarak mesleğin onurunu ve mesleki disiplini korumak, mesleğin gelişimini sağlamak, mesleğin icrasında uyulacak ilke ve kuralları saptamak hususlarında görev ve yetki sahibi olduğu,
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odalarının, meslek mensuplarının müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin yerel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü birtakım kuralları koyabileceği,
Bu bağlamda, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yetkisinin sınırlarının belirlenmesi gerektiği, Oda tarafından yapılacak denetimin meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmaması, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olması gerektiği,
Elektrik Mühendisleri Odası tarafından belirlenen asgari ücretin hukuka, kamu yararına ve hizmet gereklerine aykırı olduğu ileri sürülerek dava konusu edilebileceği ve yargı organlarınca bunun denetiminin yapılabileceği de kuşkusuz olup, meslek odası tarafından belirlenecek ücretin miktarına yönelik iddiaların, ancak bu ücretin belirlendiği düzenleyici işlemlere karşı açılacak davalarda ileri sürülmesi halinde yargı yerince değerlendirilebileceği,
Bu durumda, dava konusu Yönetmelik maddeleri ile getirilen denetimin içerik denetimi olmayıp, şekli nitelikte bir denetim olduğu anlaşıldığından, iş bu Yönetmelik maddelerinde hukuka aykırılık bulunmadığı,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresi yönünden;
Oda tarafından yapılan denetim sırasında Odanın hizmetin mevcut mevzuat ve standartlara uygunluğu yönünden bir denetleme yapılabileceğinde kuşku bulunmadığı, ancak, meslek Odasının projenin ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak yapılıp yapılmadığı yönünden yapacağı bir değerlendirmenin hizmetin içeriğinin denetlenmesi niteliğine bürünebileceği, meslek örgütü olan bir kurumun, mesleki unvanını almış mensubunun yeterliliğini ve meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğini denetleyemeyeceğinden, dava konusu Yönetmeliğin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresi ile yalnızca şekli nitelikte bir denetim olması gereken mesleki denetimin sınırları aşılarak meslek Odasınca, meslek mensubunun Oda denetimine sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi öngörüldüğünden, bu ibarenin mesleki denetimin niteliği ile bağdaşmadığı ve hukuka aykırılık teşkil ettiği,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendi, 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi, 12. maddesinin 1. fıkrasının (b), (c) ve (d) bentleri yönünden;
Yukarıda belirtilen mevzuat hükümlerine göre, Elektrik Mühendisleri Odasının üyelerinin hak ve menfaatlerini korumak, üyeler arasında rekabet yaratılarak mühendislik hizmeti sunumunda niteliğin düşmesinin önüne geçilmesini sağlamak amacıyla üyelerinin sunduğu hizmetin karşılığı olan ücretin asgari sınırlarını tespit edebileceği, en az ücret tanımlarına ve mesleki denetim esaslarına uymayanlar için disiplin hükümlerinin uygulanması ve SMM, SMMH belgesinin verilmesi için taahhütname alınması gerektiği, bu durumun kamu yararı açısından da bir zorunluluk olduğu,
Bu durumda, dava konusu düzenlemelerde, üst hukuk normlarına ve kamu yararına aykırılık bulunmadığı,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendi yönünden;
Anayasa'nın 2. maddesinde yer alan "hukuk devleti"nin temel ilkelerinden birinin "belirlilik" olduğu, bu ilkeye göre, yasal düzenlemelerin hem kişiler hem de idare yönünden herhangi bir duraksamaya ve kuşkuya yer vermeyecek şekilde açık, net, anlaşılır ve uygulanabilir olması, ayrıca kamu otoritelerinin keyfi uygulamalarına karşı koruyucu bir takım güvenceler içermesi gerektiği, belirlilik ilkesinin, hukuksal güvenlikle bağlantılı olduğu, belirli bir kesinlik içinde, hangi somut eylem ve olguya hangi hukuksal yaptırımın veya sonucun bağlandığını, bunların idareye hangi müdahale yetkisini verdiğini, kanundan öğrenebilme imkânına sahip olunması gerektiği, kişilerin ancak bu durumda kendisine düşen yükümlülükleri öngörüp davranışlarını düzenleyebilieceği, hukuk güvenliğinin, kuralların öngörülebilir olmasını, bireylerin tüm eylem ve işlemlerinde Devlete güven duyabilmesini, Devletin de kanuni düzenlemelerde bu güven duygusunu zedeleyici yöntemlerden kaçınmasını gerekli kıldığı,
Bu durumda, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendinde yer alan, taahhütnameye aykırı davranan serbest müşavir mühendisler hakkında yapılacak idari soruşturma sonucunda serbest müşavir mühendis belgesi ile büro tescil belgesinin iptaline Oda Yönetim Kurulu tarafından karar verileceği yönündeki düzenlemenin, hangi eylemlerin taahhütnameye aykırı davranış olduğunu öngörme imkanı vermediğinden, belirlilik ilkesine aykırı olduğu sonucuna varıldığı,
Davacının, mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem yönünden;
10/07/2002 tarih ve 24811 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Disiplin Yönetmeliği'nin "Meslek Uygulamasının Yasaklanması Cezası" başlıklı 9. maddesinde, "Meslek uygulamasının yasaklanması cezası ilgilinin geçici bir süre için mühendislik ya da mimarlıkla ilgili bir işte çalışma yapmasının yasaklanması ve üyelik haklarının bu süre içinde kullandırılmamasıdır. Yasaklama süresi 15 (onbeş) günden az 6 (altı) aydan çok olamaz. Sürenin verilmesinde asgari süre gözönünde bulundurulur, ancak aynı olaydaki birden fazla etkenin bulunması durumunda ceza ağırlaştırılır. Aynı suçun tekrarı durumunda ceza bu kez iki katı olarak uygulanır. Meslek uygulamasından yasaklama cezaları aşağıdaki durumlarda verilir: a) Para cezasıyla cezalandırılmış bir suçu bilinçli olarak yinelemek. b) Mesleğini ve görevini kişisel ya da bir grup adına çıkar sağlamak için TMMOB mevzuatına, bilime ve meslek tekniğine aykırı biçimde uygulamak ya da mesleğini ve görevini TMMOB mevzuatına, bilime ve meslek tekniğine aykırı biçimde uygulayarak kamuya, halka, üçüncü şahıslara zarar vermek. c) Temelsiz suçlamalarla mesleği, meslek mensuplarını ya da Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Odalar ya da bunların alt birimlerini kamuoyunda küçük düşürmek ya da etkinliklerini engellemek. ç) Mühendislik mimarlık ve şehir planlama disiplinini ilgilendiren plan, proje veya hizmetlerde, bir mühendis mimar ya da şehir plancısı tarafından ya da sorumluluğunda yapılması gereken, ancak yetkisiz kişilerce üretilen plan, proje ve hizmetlerden birine imza atmak ya da attırmak, imzacılık yapmak." düzenlemesine yer verildiği,
Uyuşmazlıkta, mühendis olan davacının üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığının tespit edilerek daha önce aynı suçtan cezasının bulunması ve fiilde ısrar nedeniyle dava konusu işlemin tesis edildiği, davacının maddi olayla ilgili bir itirazının da bulunmadığının anlaşıldığı,
Bu durumda, davacının üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığı sabit olduğundan, anılan mevzuat hükmüne uygun olarak tesis edilen dava konusu disiplin cezasında hukuka aykırılık bulunmadığı gerekçeleriyle,
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendi ile Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresinin iptaline, dava konusu diğer düzenlemeler ve bireysel işlem yönünden ise davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, mühendislik hizmetlerinin mesleki denetimden geçirilmesi ve mesleki denetim bedeli alınması yönündeki dava konusu düzenlemelerin kanuni dayanağının bulunmadığı, ayrıca söz konusu düzenlemelerin, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde yer alan, harita, plan, etüt ve projelerin; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı yolundaki kurala aykırı olduğu ileri sürülmektedir.
Davalı idarelerden TMMOB Elektrik Mühendisleri Odası tarafından, Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendi uyarınca davacı hakkında tesis edilmiş bir uygulama işleminin bulunmadığı, anılan Yönetmeliğin 18/03/2004 tarih ve 25402 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı dikkate alındığında, bu tarihten itibaren altmış günlük yasal dava açma süresi geçtikten sonra açılan davanın süre aşımı nedeniyle reddi gerektiği, ayrıca söz konusu düzenlemenin belirlilik ve hukuki güvenlik ilkelerine aykırı olmadığı, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresinin Danıştay Sekizinci Dairesinin 01/06/2017 tarih ve E:2011/880, K:2017/4567 sayılı kararıyla iptal edilmiş olması nedeniyle, bu düzenleme yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerektiği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMALARI :
Taraflarca, savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'NIN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemine konu Daire kararının kısmen onanması, kısmen bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunca, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiştir.
Söz konusu ceza, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Onur Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile onanmıştır.
Bunun üzerine temyizen incelenen dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT :
Anayasa'nın "Yönetmelikler" başlıklı 124. maddesinin 1. fıkrasının işlem tarihinde yürürlükte bulunan halinde, "Başbakanlık, bakanlıklar ve kamu tüzelkişileri, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabilirler."; "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları" başlıklı 135. maddesinin 1. fıkrasında, "Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları ve üst kuruluşları; belli bir mesleğe mensup olanların müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleri ile ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplini ve ahlakını korumak maksadı ile kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunda gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, gizli oyla seçilen kamu tüzelkişilikleridir." hükümlerine yer verilmiştir.
6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinde, "Birliğin kuruluş amacı ile yapamayacağı faaliyetler ve işler aşağıda gösterilmiştir.
Birliğin kuruluş amacı:
a) Bütün mühendis ve mimarları ihtisas kollarına ayırmak ve her kol için bir oda kurulmasına karar vermek;
Bu suretle aynı ihtisasa mensup meslek mensuplarını bir Odanın bünyesinde toplamak; merkezde idare heyeti, haysiyet divanı ve murakıplar gibi görevlilere yetecek kadar üyesi bulunmayan Odanın merkezini, Umumi Heyetin belirleyeceği yerde açmak;
b) Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak;
c) Meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmektir.
Birlik ve organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar." hükmü yer almıştır.
6235 sayılı Kanun'un 19. maddesinde, "Odalar, bu kanunun 2 nci maddesinde belirtilen amaç için Birlik Umumi Heyetince kararlaştırılan işlerden yalnız odalarını ilgilendiren kısımlar ile görevlidirler. Odalar va organları, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamazlar."; 33. maddesinde, "Türkiye'de mühendislik ve mimarlık meslekleri mensupları mesleklerinin icrasını iktiza ettiren işlerle meşgul olabilmeleri ve mesleki tedrisat yapabilmeleri için ihdisasına uygun bir odaya kaydolmak ve azalık vasfını muhafaza etmek mecburiyetindedirler. Kamu Kurumu ve Kuruluşları ile İktisadi Devlet Teşekkülleri ve Kamu İktisadi Kuruluşlarında asli ve sürekli olarak çalışan mühendislik ve mimarlık meslekleri mensuplarının meslek ve ihtisaslarıyla ilgili odaya girmeleri isteklerine bağlıdır. Ancak bunlar görevlerinin gereği olan işleri yaparken, mesleki bakımdan, Odaya kayıtlı meslekdaşlarının yetkileriyle haklarına sahip ve onların ödevleriyle yükümlüdürler. Bu konuda Türk Silahlı Kuvvetleri mensupları ile ilgili hükümler saklıdır."; 39. maddesinde, "Bu kanun hükümleri müteşebbis heyetlerce ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek bir talimatname ile tatbik olunur." hükümlerine yer verilmiştir.
4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun'un "Amaç" başlıklı 1. maddesinde, "Bu Kanunun amacı, mal ve hizmet piyasalarındaki rekabeti engelleyici, bozucu veya kısıtlayıcı anlaşma, karar ve uygulamaları ve piyasaya hakim olan teşebbüslerin bu hakimiyetlerini kötüye kullanmalarını önlemek, bunun için gerekli düzenleme ve denetlemeleri yaparak rekabetin korunmasını sağlamaktır." hükmüne yer verilmiş, 3. maddesinde, teşebbüsün "Piyasada mal veya hizmet üreten, pazarlayan, satan gerçek ve tüzelkişilerle, bağımsız karar verebilen ve ekonomik bakımdan bir bütün teşkil eden birimleri"; teşebbüs birliğinin "Teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzelkişiliği haiz ya da tüzelkişiliği olmayan her türlü birlikleri" ifade edeceği belirtilmiştir.
4054 sayılı Kanun'un "Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar" başlıklı 4. maddesinde, "Belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemleri hukuka aykırı ve yasaktır.
Bu haller, özellikle şunlardır:
a) Mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kar gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tesbit edilmesi,
b) Mal veya hizmet piyasalarının bölüşülmesi ile her türlü piyasa kaynaklarının veya unsurlarının paylaşılması ya da kontrolü,
c) Mal veya hizmetin arz ya da talep miktarının kontrolü veya bunların piyasa dışında belirlenmesi,
d) Rakip teşebbüslerin faaliyetlerinin zorlaştırılması, kısıtlanması veya piyasada faaliyet gösteren teşebbüslerin boykot ya da diğer davranışlarla piyasa dışına çıkartılması yahut piyasaya yeni gireceklerin engellenmesi,
e) Münhasır bayilik hariç olmak üzere, eşit hak, yükümlülük ve edimler için eşit durumdaki kişilere farklı şartların uygulanması,
f) Anlaşmanın niteliği veya ticari teamüllere aykırı olarak, bir mal veya hizmet ile birlikte diğer mal veya hizmetin satın alınmasının zorunlu kılınması veya aracı teşebbüs durumundaki alıcıların talep ettiği bir malın ya da hizmetin diğer bir mal veya hizmetin de alıcı tarafından teşhiri şartına bağlanması ya da arz edilen bir mal veya hizmetin tekrar arzına ilişkin şartların ileri sürülmesi,
..." hükmü yer almıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımları ve aynı fıkranın (n) bendi ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine ilişkin kısmı yönünden;
Uyuşmazlıkta; dava konusu dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 18/03/2004 tarih ve 25402 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendi ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinin dava tarihinde yürürlükte bulunan değişik halinin 08/01/2009 tarih ve 27104 sayılı Resmi Gazete'de yayımlandığı, ilân tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan altmış günlük dava açma süresi içinde dava açılmadığı, Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına karar verilmesi ve bu cezanın da, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Yüksek Onur Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararı ile onanması üzerine, söz konusu kararın uygulama işlemi olduğu belirtilerek 04/08/2015 tarihinde dava açıldığı anlaşılmaktadır.
İlan tarihini izleyen günden itibaren işlemeye başlayan dava açma süresi içerisinde idari davaya konu edilmeyen düzenleyici işlemlerin, bu tarihten sonra davaya konu edilebilmeleri için, ilgililerin menfaatini ihlal eden bir uygulama işleminin tesis edilmesi gerekmektedir.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımlarında, tescile esas bilgi ve belgelerin Odaya verilmesinde, gerçeğe aykırı beyanda bulundukları saptanan, tescil belgesi üzerinde her hangi bir değişiklik yapan, tescile esas koşullarda meydana gelen değişiklikleri bir ay içerisinde Odaya bildirmeyen, serbest müşavir mühendis hizmetlerini yürütürken bu Yönetmelik hükümlerine, en az ücret tanımlarına uymadıkları belirlenen kişi ve kuruluşlar hakkında TMMOB Disiplin Yönetmeliği'nin uygulanacağı; (n) bendinde, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmeliği ve yönetmeliklerine uyacağına dair verdiği taahhütnameye aykırı davranan serbest müşavir mühendisler hakkında yapılacak idari soruşturma sonucuna göre serbest müşavir mühendis belgesi ile büro tescil belgesinin iptaline Oda Yönetim Kurulu tarafından karar verileceği; 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendinde, serbest müşavir mühendis belgesi verilmesi aşamasında üyelerin, başvuru formunu doğru ve eksiksiz doldurarak, imzalaması, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Ana Yönetmelik ve yönetmeliklerine uyacağına dair taahhütname vermesi gerektiği belirtilmiştir.
Dolayısıyla, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin, Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımları ve aynı fıkranın (n) bendi ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi uyarınca tesis edilmiş bir uygulama işlemi olmadığı görülmektedir.
Bu durumda, Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımlarına karşı, Resmî Gazete'de yayımlandığı 18/03/2004 tarihinden itibaren, 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendi ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendine karşı, söz konusu bentlerin dava tarihindeki değişik hallerin Resmî Gazete'de yayımlandığı 08/01/2009 tarihinden itibaren altmış gün içinde dava açılması gerekirken, dava açma süresi geçirildikten sonra, 04/08/2015 tarihinde açılan davanın süre aşımı nedeniyle esasını inceleme olanağı bulunmamaktadır.
Bu itibarla, temyize konu Daire kararının, Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımları ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi yönünden davanın reddine ilişkin kısmında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık, Yönetmeliğin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendinin iptaline ilişkin kısmında ise hukuka uyarlık görülmemiştir.
Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 10. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "kesilen faturanın veya serbest meslek makbuzunun en az ücret tanımlarına uygunluğu" ibaresi ve 11. maddesinde yer alan "en az ücretlerin belirlenmesinde" ibaresine ilişkin kısmı yönünden;
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağı ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağı kurala bağlanmıştır.
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi konusunda, 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu, 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun ve Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü çerçevesinde bir değerlendirme yapılması gerekmektedir.
1 - 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu yönünden;
Mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretleri belirleme konusunda davalı idarenin yasal dayanağının bulunup bulunmadığının öncelikle değerlendirilmesi gerekmektedir.
Uyuşmazlığın çözümü için, genel olarak, idarenin düzenleme yetkisinin kapsamı ve bu bağlamda idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisi üzerinde durulmalıdır.
Anayasa'nın 124. maddesinde, kamu tüzel kişilerinin, kendi görev alanlarını ilgilendiren kanunların ve tüzüklerin uygulanmasını sağlamak üzere ve bunlara aykırı olmamak şartıyla, yönetmelikler çıkarabileceği düzenlenmiştir. Bu düzenleme, idarenin özerk ve türev düzenleme yetkisinin anayasal dayanağını oluşturmaktadır.
İdarenin düzenleme yetkisinin aslında ikincil, türev nitelikte olduğu hususunda bugün için bir duraksama bulunmamaktadır. Anayasa'ya göre, idarenin, düzenleme yetkisini kanunlar çerçevesinde ve kanunlara uygun olarak kullanması gereklidir. Kanunun öngördüğü düzenleme yetkisinin yine kanunda belirtildiği gibi kullanılması, kanun hükmü, bir konunun yönetmelikle düzenlenmesini öngörüyorsa, düzenlemenin yönetmelikle yapılması zorunludur.
Ayrıca, normlar hiyerarşisi olarak bilinen temel hukuk ilkesine göre, normlar arasında altlık ve üstlük ilişkisi söz konusu olmakta ve her norm geçerliliğini bir üst hukuk normundan almaktadır. Başka bir anlatımla normlar hiyerarşisi, her türlü normun hiyerarşik olarak bir sıra dahilinde sıralanması ve birbirine bağlı olması anlamına gelmekte olup; bunun doğal sonucu olarak, hiyerarşik sıralamada daha altta yer alan normun, kendisinden üstte bulunan norma aykırı hükümler içeremeyeceği, bir başka deyişle alt norm niteliğindeki düzenleyici işlemlerin, bir hakkın kullanımını üst normda öngörülmeyen bir şekilde daraltamayacağı veya kısıtlayamayacağı; dolayısıyla, düzenleyici bir işlemin kendinden önce gelen kanun ve yönetmelik hükümlerine aykırı düzenlemeler getiremeyeceği kabul edilmektedir.
Bu açıklamalar ışığında uyuşmazlığa bakıldığında, davalı idarenin dava konusu alandaki düzenleme yetkisinin ve bu yetkinin hukuka uygun olarak kullanılıp kullanılmadığının irdelenmesi gerekmektedir.
6235 sayılı Kanun'un 39. maddesinde, bu Kanun hükümlerinin müteşebbis heyetlerince ihzar ve Birlik Umumi Heyetince tasvip edilecek eki bir talimatname yani bir Yönetmelik ile tatbik olunacağı hükme bağlanmıştır.
6235 sayılı Kanun'un 2. maddesinde ise, mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak; meslek ve menfaatleriyle ilgili işlerde resmi makamlarla işbirliği yaparak gerekli yardımlarda ve tekliflerde bulunmak, meslekle ilgili bütün mevzuatı normları, fenni şartnameleri incelemek ve bunlar hakkındaki görüş ve düşünceleri ilgililere bildirmek, Birliğin kuruluş amaçları arasında sayılmış, Birlik ve organlarının, kuruluş amaçları dışında faaliyette bulunamayacağı belirtilmiştir.
Görüldüğü üzere, dava konusu Yönetmeliklerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'da, mesleki hizmetlerin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesine ilişkin bir düzenlemeye yer verilmemiştir.
2 - 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun yönünden;
Serbest çalışan elektrik mühendislerinin esas itibarıyla serbest meslek sahibi olduğu, serbest meslek faaliyetinin, sermayeden ziyade şahsî mesaiye, ilmî veya meslekî bilgiye veya ihtisasa dayanan işlerin bir işverene bağlı olmaksızın bağımsız olarak, şahsî sorumluluk altında ve bir ücret karşılığı yapıldığı göz önüne alındığında, hizmetini ücret karşılığı sunan serbest meslek mensubu mühendislerin 4054 sayılı Kanun kapsamında birer teşebbüs oldukları açıktır.
4054 sayılı Kanun'un 3. maddesinde, teşebbüslerin belirli amaçlara ulaşmak için oluşturduğu tüzel kişiliği haiz ya da tüzel kişiliği olmayan her türlü birlik teşebbüs birliği olarak tanımlanmıştır. Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarına ilişkin olarak herhangi bir istisnaya yer verilmediğinden ve teşebbüs birliklerinin 4054 sayılı Kanun'a tâbi olabilmesi için özel hukuk veya kamu hukuku tüzel kişisi olmaları ya da kanunla veya iradî olarak kurulmuş olmaları önem taşımadığından, davalı Odanın 4054 sayılı Kanun uygulamasında "teşebbüs birliği" sayılması gerekmektedir.
Bu çerçevede; davalı Oda tarafından elektrik mühendisliği hizmetlerine ilişkin piyasa düzenleyiciliği kapsamında yürürlüğe konulan dava konusu Yönetmelikler birer teşebbüs birliği kararı niteliğinde olduğudan, 4054 sayılı Kanun'a aykırı olmamaları gerekmektedir.
4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinde, belirli bir mal veya hizmet piyasasında doğrudan veya dolaylı olarak rekabeti engelleme, bozma ya da kısıtlama amacını taşıyan veya bu etkiyi doğuran yahut doğurabilecek nitelikte olan teşebbüsler arası anlaşmalar, uyumlu eylemler ve teşebbüs birliklerinin bu tür karar ve eylemlerinin hukuka aykırı ve yasak olduğu belirtildikten sonra, aynı maddenin 1. fıkrasının (a) bendinde, mal veya hizmetlerin alım ya da satım fiyatının, fiyatı oluşturan maliyet, kâr gibi unsurlar ile her türlü alım yahut satım şartlarının tespit edilmesinin rekabeti engelleyici ve yasak olduğu kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerinde, elektrik mühendisliği hizmetlerinin karşılığı olan asgari ücretlerin belirlenmesi öngörülmekte ve bu çerçevede hazırlanan asgari ücret tarifeleriyle mühendislerin, hizmetin fiyatını belirleme serbestisi hizmet alanlar (tüketici) aleyhine engellenmekte, bu suretle satım fiyatı davalı Oda tarafından tespit edilmektedir.
Bu itibarla, dava konusu Yönetmelik hükümlerinin, elektrik mühendisliği hizmeti piyasasında doğrudan rekabeti engelleme, bozma ve kısıtlama amacını taşıdığı anlaşıldığından, 4054 sayılı Kanun'un 4. maddesinin (a) bendine açıkça aykırı olduğu sonucuna varılmıştır.
Davalı Oda tarafından, elektrik mühendisleri arasında haksız rekabeti önlemek ve hizmet standartlarını yükseltmek amacıyla dava konusu Yönetmelik hükümlerinin yürürlüğe konulduğu ileri sürülmektedir. 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu’nun “Haksız Rekabet” bölüm başlığı altında düzenlenen 54. maddesinde, haksız rekabete ilişkin hükümlerin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanması olarak belirtilmiş, rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına aykırı davranışlar ile ticarî uygulamalar yasaklanmıştır. 4054 sayılı Kanun'da düzenlenen rekabetin korunmasına ilişkin düzenlemelerle ise, kamusal fayda da gözetilerek fiyat ve kâr gibi göstergelerin müdahalelerden uzak olarak serbest piyasa şartlarında belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu itibarla, anılan kuralların yer yer iç içe ve birlikte uygulanma imkânı bulunmakla birlikte, birbirinden farklı amaçları hedeflediği anlaşılmaktadır.
Bununla birlikte; Rekabet Hukuku kuralları kamusal ve soyut bir koruma sağladığından ve haksız rekabet hükümlerine nazaran daha kapsayıcı olduğundan, asgarî ücret belirlenmesinin haksız rekabeti engelleyeceği ihtimalinden hareketle; 4054 sayılı Kanun'da hedeflenen tüketicinin ve kamunun korunması esasının ortadan kalkmayacağı ve dava konusu Yönetmeliklerin denetiminde anılan Kanun'un uygulanmasına engel bir durumun bulunmadığı açıktır.
3 - Anayasa'nın 48. maddesinde düzenlenen sözleşme özgürlüğü yönünden;
Anayasa'nın 48. maddesinde, çalışma ve sözleşme hürriyeti düzenlenmiştir. Buna göre, herkesin dilediği alanda çalışma ve sözleşme hürriyetine sahip olduğu, özel teşebbüsler kurmanın serbest olduğu, Devletin, özel teşebbüslerin millî ekonominin gereklerine ve sosyal amaçlara uygun yürümesini, güvenlik ve kararlılık içinde çalışmasını sağlayacak tedbirleri alacağı belirtilmiş; Anayasa'nın 13. maddesinde de, temel hak ve hürriyetlerin, özlerine dokunulmaksızın yalnızca Anayasa'nın ilgili maddelerinde belirtilen sebeplere bağlı olarak ve ancak kanunla sınırlanabileceği, bu sınırlamaların, Anayasa'nın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzeninin ve laik Cumhuriyetin gereklerine ve ölçülülük ilkesine aykırı olamayacağı kurala bağlanmıştır.
Dava konusu Yönetmelik hükümlerine göre, elektrik mühendisliği hizmeti alacak gerçek veya tüzel kişilerin, meslek alanında faaliyette bulunabilmek için davalı Odaya üye olmak zorunluluğunda bulunan bir meslek mensubu ile Oda tarafından belirlenen en az ücrete uygun bir sözleşme yapmaları gerekmektedir.
Yapılacak sözleşmenin unsurlarından biri de sözleşmenin bedelidir. Sözleşmedeki bedelin taraflarca serbest olarak belirlenmesi asıldır. Nitekim, bedeli kararlaştırma konusundaki anlaşma serbestisi de sözleşme özgürlüğü kapsamında olup, anayasal koruma altındadır. Sözleşme serbestisini sınırlayacak nitelikteki bir kuralın ise, yine Anayasa'da tanımlanan sınırlama sebeplerine uygun olarak kanunla konulması gerekmektedir.
Kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Odaya 6235 sayılı Kanun'da mensupları için asgarî ücret belirleme yetkisi veren bir kural bulunmamaktadır. Dolayısıyla, anılan Kanun'da yer verilmeyen bir yetkinin Yönetmelik hükümleri ile düzenlenmesi açıkça hukuka aykırıdır.
Anayasal koruma altındaki sözleşme özgürlüğünün ancak kanunla sınırlanabilmesi mümkün olduğundan, taraflar arasında serbestçe belirlenmesi gereken sözleşmenin bedel unsuruna, kanuni dayanağı bulunmaksızın, kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşu olan davalı Oda tarafından asgarî ücret tarifesi ve alınacak ücret esaslarının belirlenmesi suretiyle müdahale edilemeyeceği açıktır.
Bu durumda; üyelerin Oda tarafından belirlenmiş asgari ücret tanımlamalarına uyacağını ve mesleki denetim uygulamasında bu yönde denetim yapılacağını düzenleyen dava konusu Yönetmelik hükümlerinde hukuka uygunluk görülmemiştir.
Daire kararının, davacının 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem ile dava konusu diğer düzenlemelere ilişkin kısmı yönünden;
Danıştay dava dairelerinin nihai kararlarının temyizen incelenerek bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan;
"a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması" sebeplerinden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Dayandığı hukuksal nedenler ve gerekçesi yukarıda açıklanan Danıştay Sekizinci Dairesi kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına uygun olarak" ibaresinin iptaline ilişkin kısmı ile davacının 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem ve dava konusu diğer düzenlemeler yönünden davanın reddine ilişkin kısmı, aynı gerekçe ile Kurulumuzca da uygun bulunmuş olup temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, kararın anılan kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacı ile davalı idarelerden TMMOB Elektrik Mühendisleri Odasının temyiz isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine,
2. Danıştay Sekizinci Dairesinin 13/11/2019 tarih ve E:2015/10024, K:2019/10048 sayılı kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (n) bendinin iptaline ilişkin kısmı ile anılan Yönetmeliğin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 10. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "kesilen faturanın veya serbest meslek makbuzunun en az ücret tanımlarına uygunluğu" ibaresi ve 11. maddesinde yer alan "en az ücretlerin belirlenmesinde" ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının BOZULMASINA,
3. Anılan Daire kararının diğer kısımlarının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 8. maddesinin 1. fıkrasının (m) bendinin "mesleki denetim esaslarına" ibaresi dışındaki kısımları ile 9. maddesinin 1. fıkrasının (e) bendi yönünden davanın reddine ilişkin kısmı yukarıda belirtilen gerekçe ile olmak üzere ONANMASINA,
4. Bozulan kısımlar yönünden yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Daireye gönderilmesine,
5. Kesin olarak, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY
X- 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) fıkrasında; "Mühendislik ve mimarlık mesleği mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak; mesleğin genel menfaatlerine uygun olarak gelişmesini sağlamak, meslek mensuplarının birbirleriyle ve halk ile olan ilişkilerinde dürüstlüğü ve güveni hakim kılmak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü bütün teşebbüs ve faaliyetlerde bulunmak" birliğin görevleri arasında sayılmış olup, anılan Kanun hükmü uyarınca, Birliğin, serbest meslek icra eden meslek mensupları üzerinde mesleki denetim yetkisi bulunduğu açıktır.
Dava konusu Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendinde "Oda Yönetim Kurulu'nun belirlediği tanımlama üzerinden, mesleki denetim hizmetinin karşılığı olarak önceden belirlenmiş maktu bir mesleki denetim bedeli alınır."; (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde de "Mesleki denetim bedeline ait Oda gelir makbuzu düzenlenerek mühendise verilir..." hükümleri yer almıştır.
Mesleki denetim görevi, 6235 sayılı Kanun kapsamında bir "görev" niteliğinde olup, kanunla verilen görevin yerine getirilmesinin karşılığı olarak herhangi bir ücret alınabilmesi, bir başka ifadeyle, muhataplarına mali yükümlülük getirilebilmesi için açık bir yasal dayanağın da bulunması zorunludur.
Ancak, anılan Yönetmelik'lerin dayanağı olan 6235 sayılı Kanun'un 32. maddesinde sayılan "Odaların gelirleri" arasında, mesleki denetime yer verilmediği gibi, idareler tarafından, ücret karşılığı verilen hizmetlerden farklı olarak, kanunlarda "görev" olarak tanımlanan idari faaliyetler nedeniyle ücret alınması, "görev" niteliğiyle de bağdaşmamaktadır.
Bu durumda, dava konusu Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (d) bendi ile (g) bendinin (2) numaralı alt bendinde yer alan "Mesleki denetim bedeline ait Oda gelir makbuzu düzenlenerek mühendise verilir." ibaresinin yasal dayanağı bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının anılan düzenlemeler yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
KARŞI OY
XX- Temyiz edilen kararla ilgili dosyanın incelenmesinden; Danıştay Sekizinci Dairesince verilen kararın, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası Serbest Müşavir Mühendislik Hizmetleri Yönetmeliği'nin 12. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde yer alan "ve EMO tarafından belirlenmiş en az ücret tanımlarına" ibaresi, (c) bendinde yer alan "EMO tarafından belirlenen mühendislik hizmetleri en az ücretlerinin uygulanması" ibaresi, (d) bendinin (3) numaralı alt bendinde yer alan "Oda tarafından belirlenen en az ücret tanımlamaları üzerinden düzenlenmiş" ibaresi, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 6. maddesinin 1. fıkrasının (a) bendi, 10. maddesinin 1. fıkrasının (g) bendinin (1) numaralı alt bendinde yer alan "kesilen faturanın veya serbest meslek makbuzunun en az ücret tanımlarına uygunluğu" ibaresi ve 11. maddesinde yer alan "en az ücretlerin belirlenmesinde" ibaresi yönünden davanın reddine ilişkin kısmının usul ve hukuka uygun olduğu, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenlerinin kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı anlaşıldığından, davacının temyiz isteminin reddi ile temyize konu kararın bu kısmının onanması gerektiği oyuyla, karara bu kısım yönünden katılmıyoruz.
KARŞI OY
XXX- 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 2. maddesinin (b) fıkrası uyarınca, meslek odaları, meslek mensuplarının, müşterek ihtiyaçlarını karşılamak, mesleki faaliyetlerini kolaylaştırmak, mesleğin genel menfaatlere uygun olarak gelişmesini sağlamak üzere meslek disiplinini ve ahlakını korumak için gerekli gördüğü birtakım kurallar koyabilir.
Bu bağlamda, meslek odasınca meslek mensuplarına yönelik mesleki denetim yapılabilmesi mümkün ise de, bu denetimin, meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi, yahut meslek mensubunun yeterliliğinin denetlenmesi niteliğinde olmayıp, meslek mensubunca bulundurulması gerekli bazı belge ve bilgilerin bulundurulup bulundurulmadığı, meslek mensubunun Oda üyelik kaydının bulunup bulunmadığı, kısıtlılığının olup olmadığı, bürosunun tescilini yaptırıp yaptırmadığı gibi mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim olarak anlaşılması gerekeceği açıktır.
Dava konusu Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin "Uygulama esasları" başlıklı 10. maddesinde yer alan hükümlere bakıldığında, söz konusu hükümlerin mesleki disiplini sağlamaya yönelik şekli bir denetim niteliğinde olmadığı, meslek mensubunun yeterliliğinin ve meslek mensubunun sunduğu hizmetin içeriğinin denetlenmesi niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır.
Diğer taraftan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde, "Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez." hükmü yer almakta olup, dava konusu 15. maddenin birinci fıkrasının (a) bendi, 3194 sayılı Kanunun 8. maddesinde yer alan "projelerin meslek odaları dahil herhangi bir kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı" kuralı ile de bağdaşmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının, Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Elektrik Mühendisleri Odası En Az Ücret ve Mesleki Denetim Uygulama Esasları Yönetmeliği'nin 10. maddesinin 1. fıkrasının (ğ) bendinde yer alan "ülke ekonomisine ve şartlarına" ibaresi dışında kalan kısımları yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
KARŞI OY
XXXX- 6235 sayılı Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Kanunu'nun 26. maddesinde, "Odalara kayıtlı meslek mensuplarından bu kanuna aykırı hareketleri görülenlerle, meslekle alakalı işlerde gerek kasten ve gerekse ihmal göstermek suretiyle zarara sebebiyet veren veya akdettiği mukavalelere riayet etmiyen veyahut meslek şeref ve haysiyetini muhil durumları tesbit olunanlara kayıtlı bulundukları oda haysiyet divanınca aşağıda yazılı inzibati cezalar verilir:
a) Yazılı ihtar;
b) (25) liradan (100) liraya kadar para cezası;
c) (100) liradan (1 000) liraya kadar para cezası;
ç) 15 günden 6 aya kadar serbest sanat icrasından men'i;
d) Odadan ihraç.
Bu cezaların verilmesinde sıra gözetilmez. Ancak sebep teşkil eden hadisenin mahiyet ve neticelerine göre bu cezalardan biri tatbik olunur." hükmü yer almaktadır.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği Disiplin Yönetmeliği'nin "Para Cezaları" başlıklı 8. maddesinin (c) bendinde "Mesleki denetim uygulamasına aykırı davranmak," para cezasını gerektiren fiiller arasında sayılmıştır.
Anılan Yönetmeliğin "Meslek Uygulamasının Yasaklanması Cezası" başlıklı 9. maddesinde, "Meslek uygulamasının yasaklanması cezası ilgilinin geçici bir süre için mühendislik ya da mimarlıkla ilgili bir işte çalışma yapmasının yasaklanması ve üyelik haklarının bu süre içinde kullandırılmamasıdır. Yasaklama süresi 15 (onbeş) günden az 6 (altı) aydan çok olamaz. Sürenin verilmesinde asgari süre gözönünde bulundurulur, ancak aynı olaydaki birden fazla etkenin bulunması durumunda ceza ağırlaştırılır. Aynı suçun tekrarı durumunda ceza bu kez iki katı olarak uygulanır. Meslek uygulamasından yasaklama cezaları aşağıdaki durumlarda verilir: a) Para cezasıyla cezalandırılmış bir suçu bilinçli olarak yinelemek..." hükmüne yer verilmiştir.
Öte yandan, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun "Planların hazırlanması ve yürürlüğe konulması" başlıklı 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde, "Harita, plan, etüt ve projeler; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamaz, tutulması istenemez. Vize veya onay yaptırılmaması ve benzeri nedenlerle müellifler veya bunlara ait kuruluşların büro tescilleri iptal edilemez veya yenilenmesi hiçbir şekilde geciktirilemez. Müelliflerden bu hükmü ortadan kaldıracak şekilde taahhütname talep edilemez." hükmü yer almaktadır.
Uyuşmazlıkta, mühendis olan davacının üretmiş olduğu mühendislik hizmetlerini Odanın mesleki denetimine sunmadığının tespiti üzerine, para cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, bu fiili bilinçli olarak yinelediği gerekçesiyle de Elektrik Mühendisleri Odası Onur Kurulunun ... tarih ve ... sayılı kararıyla, 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır.
Davacı tarafından ise, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 8. maddesine 12/07/2013 tarih ve 6495 sayılı Kanun'un 73. maddesi ile eklenen (ı) bendinde yer alan, harita, plan, etüt ve projelerin; idare ve ilgili kanunlarında açıkça belirtilen yetkili kuruluşlar dışında meslek odaları dahil başka bir kurum veya kuruluşun vize veya onayına tabi tutulamayacağı yolundaki kural nedeniyle, mühendislik hizmetlerinin Odanın mesleki denetimine sunulmadığı görülmektedir.
Bu durumda, mühendislik hizmetlerinin Odanın mesleki denetimine sunulmamasının nedeninin 3194 sayılı Kanun'un 8. maddesinin (ı) bendinde yer alan düzenlemenin hukuki yorumundan kaynaklandığı, davacının kastı veya kusurunun bulunmadığı anlaşıldığından, davacıya verilen disiplin cezasında hukuka uygunluk bulunmamaktadır.
Açıklanan nedenlerle, temyize konu Daire kararının, davacının mühendislik hizmetlerini mesleki denetime sunmadığından bahisle 6 ay süreyle serbest meslek uygulamasından men cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlem yönünden davanın reddine ilişkin kısmının bozulması gerektiği oyuyla, kararın bu kısmına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.