Davacı vekili, iş sözleşmesinin işverence feshinin haklı ve geçerli bir nedene dayanmadığını, yoğun bir temponun söz konusu olduğunu, 06.04.2009 günü 22.00 sıralarında satış pazarlama müdürü tarafından sabaha kadar çalışacağının söylendiğini, ertesi gün izinli olan davacının bunu kabul etmediğini, şirket yetkilisinin o zaman kontağı ve telefonu bırak git diyerek davacıyı kovduğunu, formene de kontak anahtarı ve telefonu alması talimatını verdiğini, bu şekilde işten haksız şekilde çıkarıldığını belirterek müvekkilinin işe iadesine ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, işçinin 07.04.2009 tarihinde izinsiz olarak işyerini terk ettiğini, bir daha işe gelmediğini, durumun tutanak altına alındığını, telefonla işyerine çağırılarak savunma talep edildiğini, ancak işe gelmediği gibi geçerli mazeret de bildirmediğini, bunun üzerine 4857 sayılı Kanunun 25/II-g maddesi gereği haklı olarak sözleşmesinin feshedildiğini, davacının çalışma koşullarına uymayan, aracını izinsiz terk eden bir kişi olduğunu savunarak davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece, davacının iş sözleşmesinin haklı nedenle feshedildiği yönündeki davalı savunmasının mahkemede vicdani kanaat oluşturacak şekilde kanıtlanmadığı, haklı fesih nedeni olarak gösterilen hususların geçerli neden olarak da kabul edilemeyeceği gerekçesiyle işe iadeye karar verilmiştir. Hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dosya içeriğine göre, mikser şoförü olarak çalışan davacının iş sözleşmesi, 08.04.2009 ve devamı günlerde mazeretsiz işe gelmemesi nedeniyle m 25/ll-g gereği feshedilmiştir. İşçinin 08-09-10.04.2009 günleri mazeretsiz işe gelmediğine ilişkin tutanaklar davalı delilleri arasında sunulmuştur. İşverenin sunduğu bu tutanaklarda imzası bulunan kişiler, olayın aydınlatılması açısından mahkemece re’sen dinlenmelidir. Bu şekilde tutanak içeriklerinin doğru olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde anlaşılmalı, diğer delillerle birlikte bir değerlendirmeye tabi tutularak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm kurulması hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15/12/2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.