14. Hukuk Dairesi 2018/4935 E. , 2019/4657 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 10.11.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil veya tazminat talebi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.07.2018 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Büyükşehir Belediye Başkalığı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı, 2373 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 218 m2 bölümü için tapu kaydına işlenen tapu tahsis belgesi bulunduğunu, tahsis belgesinin iptali için açılan davanın idari yargıda reddedildiğini, 04.08.1988 günlü yazı ile payının 7707 ada 4 parsele aktarıldığı ve bedel ödemesi gerektiğinin belirtildiğini, imar planında çocuk bahçesi olarak ayrılan tahsisli alanın imar planının iptal edildiğini ileri sürerek, 2373 ada 1 parselin 218 m2 veya 7707 ada 4 parselin adına tescilini; 03.10.2012 günlü ıslah dilekçesi ile de 7707 ada 4 parselin adına tescili halinde ödenen bedelin mahsubunu veya güncellenen değeri 138.000,00 TL bedelin Hazine"den alınmasını istemiştir.
Davalı Hazine, tahsise konu alanın imar planında kamusal alanda kaldığını, imar planının iptali nedeniyle dava koşullarının oluşmadığını; davalı ... Belediyesi, tahsise konu alanın imar planında çocuk bahçesinde kaldığını, imar planının iptali nedeniyle dava koşullarının oluşmadığını, 218 m2 tahsisli alanın 395,43 m2 alanlı 7707 ada 4 parsele bedeli karşılığı aktarıldığını belirterek davanın reddini savunmuşlar, davalı ... Büyükşehir Belediyesi ise süresinde yanıt vermemiştir.
Mahkemece ilk hükümde, davacının 29.356,00 TL"yi bloke ettiğinde 7707 ada 4 parselin 14678/39543 payının davacı adına tesciline; 218.000 ETL bedelin Hazine"den talep hakkının saklı tutulmasına; Hazine ve Kartal Belediyesi hakkındaki davaların husumetten reddine karar verilmiştir.
Hükmün taraflarca temyizi üzerine Dairemizce; somut uyuşmazlıkta davacıya, Hazine adına kayıtlı 7721 m2 yüzölçümlü 1116 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 218 m2 bölümü 07.07.1998 günlü ve 2/4559 numara ile tahsis edilerek aynı gün tapuya şerh edildiği anlaşılmaktadır. Davacının dayandığı tapu tahsis belgesinin iptali istemi ile açılan davanın reddedildiği ve Danıştay denetiminden geçerek kesinleştiği bu nedenle geçerliliğini yitirmemiş bir tapu tahsis belgesi bulunmaktadır. Tahsise konu taşınmazın belirlenen 218.000 ETL bedelin aynı gün ödendiğine ilişkin banka makbuzu sunulmuştur. Taşınmazın bulunduğu bölgede yapılan imar planında davacı taşınmazının bulunduğu tahsise konu alan çocuk bahçesi olarak ayrılmış ve bölgede 0,326686 oranında düzenleme ortaklık payı kesilmiştir. Davacının taşınmazının kamusal alanda kalması nedeniyle davacıya 7707 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan yer tahsis edilmiş, bu tahsis işleminin iptaline ilişkin davacının idari yargıda açtığı dava reddedildiğinden tahsis alanı kesinleşmiştir. Hükme esas alınan 09.06.2014 günlü fen bilirkişi raporunda, davacıya tahsis edilen 218 m2 alandan düzenleme ortaklık payı düşüldüğünde 146,78 m2 yer hakettiği tespit edilmiştir. Bu nedenle, davacıya 395,43 m2 yüzölçümlü 7707 ada 4 parsel sayılı taşınmazdan 14678/39543 pay tesciline karar verilmesi yerindedir. Ancak, davacı tapu tahsis belgesine konu taşınmaz bedeli ödendiğinden tahsise konu miktarın bedeli yeniden talep edilmez. Dolayısıyla, 14678/39543 pay için davacıdan yeniden pay bedeli olarak 29.356,00 TL"nin tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
Kabule göre de somut olayda, davacının tescil talebinin bedelin bloke edilmesi koşuluna bağlanması doğru olmayıp HMK"nın 297/2 maddesi hükmüne aykırı şekilde yeni bir uyuşmazlığa neden olacak biçimde koşullu olarak hüküm kurulması doğru değildir gerekçesiyle bozulmuş, taraf vekillerinin karar düzeltme isteminin de reddine karar verilmiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak davanın kabulüne, davalı ... Büyükşehir Belediyesi adına kayıtlı 7707 ada 4 parselin 14678/39543 payının davacı adına tesciline karar verilmiştir.
Hükmü davacı vekili ve davalı ... Büyükşehir Belediyesi Başkanlığı vekili temyiz etmiştir.
Usuli kazanılmış hak, mahkemenin veya tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri yararına, diğerinin ise aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hak olarak tanımlanır. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununda düzenlenmiş olmamakla birlikte uygulama ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararlarıyla (4.2.1959 günlü ve 13/5 sayılı İ.B.K, 9.5.1960 günlü ve 21/9 sayılı İ.B.K.) yargılama hukukundaki yerini almıştır.
Yargıtay bozma ilamına uyulmakla hüküm yararına bozulan kişi açısından da usuli kazanılmış hak doğar. Ancak, usuli kazanılmış hakkın istisnaları vardır ve bunlardan birisi de maddi hatadır. Yargıtay uygulamalarında maddi hata kavramı, dar anlamda kullanılmamaktadır. Bir savunmanın veya delilin gözden kaçmış olması veya kararın esasına etkili bir konunun araştırılmamış olması da maddi hata kavramı içinde düşünülmekte, böyle bir hata ile malul bozma ve onama kararlarının taraflar için kazanılmış hak oluşturmadığı kabul edilmektedir.
Görülüyor ki, temyiz incelemesi sırasında gözden kaçan ve davanın esasına etkili kanıtlara dayalı olarak verilen karar, tarafların leh veya aleyhine usuli kazanılmış hak oluşturmamaktadır.
1-Mahkemece her ne kadar güncel tapu kaydı getirtilmeden karar verilmişse de, hüküm özetinin tapuya bildirilmesine yönelik yapılan yazışma sonucu dosya içerisinde yer alan Tapu Müdürlüğünün 03.08.2018 tarihli yazısında dava konusu eski 7707 ada 4 parselin yeni 11973 ada 4 parsel olduğu, taşınmazın tamamının 30.03.2016 tarihli satışla ... Mimari Ltd. Şti"ye satıldığı bildirilmiştir. Bu durumda öncelikle taşınmazın güncel tapu kaydı dosya içerisine getirtilip taraf teşkilinin sağlanması, davacının tapunun muvazaalı devredildiğine ilişkin bir iddiası varsa araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
2- Davacının tapu iptali ve tescile yönelik talebi hakkında olumlu bir karar verilemezse davacıya başka bir taşınmazdan tahsis yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, tahsis yapılmamışsa; davacının ikinci kademedeki tazminat istemi yönünden olumlu veya olumsuz bir karar verilmesi gerekir.
Ne var ki, bedelsiz olarak tapu iptali ve tescile karar verilmesi gerektiğine ilişkin önceki bozma kararının (dava konusu taşınmazın tapusu dava dışı şirkete devredildiğinden) maddi hataya dayalı olduğu bu kez yapılan inceleme ile anlaşıldığından davacı lehine usuli kazanılmış hak da oluşturmamaktadır. Açıklanan nedenlerle kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.05.2019 tarihinde oybirliği ile karar verildi.