19. Hukuk Dairesi 2016/5916 E. , 2017/8142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek. Av. ... gelmiş, diğer taraftan kimse gelmemiş olduğundan onun yokluğunda duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatın sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-KARAR-
Davacı vekili, müvekkili şirketin yurt dışına yapmış olduğu ihracat işi için koli ve ambalaj ihtiyaçlarını piyasadan temin ettiğini, davalılardan ...’un davacı şirketin çalışanı olduğunu ve davalıların kendi aralarında işbirliği yaparak davalı şirketin vekili olan dava dışı ...’nın düzenlediği gerçek olmayan faturaların davalı ...’a teslim edildiğini, davalı ..."un yetkisi olmadığı halde faturaları teslim alarak müvekkili şirketin muhasebe departmanına verdiğini, muhasebe bölümünün de faturalar karşılığında gerçek mal teslimi yapılıp yapılmadığını araştırmaksızın faturalar karşılığında dava konusu 10 adet çeki keşide ettiğini, çeklerin bedelsiz olduğunu iddia ederek, çeklerden dolayı müvekkilinin borçlu olmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı şirket vekili, fatura içeriği malların imza karşılığı davacı şirkete teslim edildiğini, iddianın asılsız olduğunu, mal bedeline karşılık verilen çeklerin ciro edilerek 3. kişilere verildiğini belirterek, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalılar davaya cevap vermemişlerdir.
Mahkemece iddia, savunma, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre, davacı defterlerinden fatura kapsamı malların davacıya tesliminin yapıldığının, çeklerin bedelsiz olmadığının belirlendiği, teklif edilen yeminin davalı şirket yetkililerince usulen eda edildiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Dava sırasında davacı vekili 18.11.2014 tarihli dilekçesi ile dava konusu olayla ilgili ... 23. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2014/472. E. sayılı dosyasında dava bulunduğunu ve yine ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2014/111504 soruşturma sayılı soruşturmanın bulunduğunu bildirerek bunların bekletici mesele yapılmasını istemiş, mahkemece 26.12.2014 tarihli celsede davalı şirketin isminin ... Asliye Ceza Mahkemesinin iddianamesinde geçmediği belirtilerek bunu araştırmaya gerek görmemiş, ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturması üzerinde durmamıştır. Dairemizce 20.01.2016 tarihinde yapılan geri çevirme üzerine ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın soruşturma evrak nosunun 2014/111504 olduğu ve yetkisizlikle ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderildiği ve 2014/27086 soruşturma numarasını aldığı ve ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın hazırlık evrakının mahkemece temin edilen uyap çıktısında ise ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nca verilen kovuşturmaya
yer olmadığına dair kararın kaldırıldığı anlaşılmış ancak daha sonra dava açılıp açılmadığı belirlenememiştir. Bilindiği gibi dava tarihinde yürürlükte olan 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 74. maddesi gereğince, ceza hakiminin kesinleşen mahkumiyet kararının dayandığı maddi vakıalar hukuk hakimini bağlayacaktır. Öte yandan eksik tahkikat ile hüküm verilemez. Mahkemece davacı vekili tarafından bildirilen ceza davası ve soruşturma evraklarının akıbetleri araştırılarak, dava konusu iddialar ile ilgili ise bu davaların sonucu beklenerek elde olunacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün davacı yararına BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin harcın istek halinde iadesine, 21/12/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.