22. Hukuk Dairesi Esas No: 2011/12305 Karar No: 2011/7248
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/12305 Esas 2011/7248 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Davacı işe iade istemiyle açtığı davada haklı bulunmuş ve yasal hakları hüküm altına alınmıştır. Ancak davacı işe başlamayı reddetmiştir. Davacı, boşta geçen süre ücreti, bakiye kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti ve işlemiş faizlerinden oluşan alacaklarını talep etmiştir. Davalı, davacının işe başlamaması nedeniyle boşta geçen süre ücretini talep hakkının olmadığını ileri sürmüştür. Mahkeme, davayı reddetmiştir. Ancak Yargıtay kararı, davacının hangi alacağına karşılık hangi miktarda ödeme yapıldığı taraflara sorulup açıklatıldıktan sonra işin uzmanı bir bilirkişiye dosya tevdi edilerek yeniden rapor alınması ve sunucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulduğunu açıklamıştır. Kararda detaylı olarak belirtilen kanun maddeleri bulunmamaktadır.
Davacı, açtığı davada işe iade isteminin kabul edilip yasal haklarının hüküm altına alındığını, yasal sürede başlama başvurusu yaptığını, işverence işe çağırıldığını ancak kendisinin başlamayacağını işverene bildirdiğini ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; boşta geçen süre ücreti ile bakiye kıdem, ihbar, yıllık izin ücreti ve bu alacakların işlemiş faizlerinden oluşan toplam alacaklarının ödetilmesini talep etmiştir. Davalı vekili cevap ve karşı davasında, davacının işe başlamaması nedeniyle boşta geçen süre ücretini talep hakkının bulunmadığını, dava dilekçesinde iddia edilen ücretin miktarının da doğru olmadığını, mahkemenin işe iade kararıyla işverence yapılan feshin geçersiz hale geldiğini, bu nedenle davasının reddi gerektiğini, davacının mazeretsiz olarak işe başlamaması nedeniyle iş sözleşmesinin kendisinin feshettiğini, bu nedenle davacıya ödenen kıdem ihbar tazminatlarının geri verilmesi gerektiğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; davacıya ödenen kıdem-ihbar tazminatı toplamı ve usulsüz fesih nedeniyle ihbar tazminatı alacaklarının davacıya ödetilmesini istemiştir. Mahkemece dava ve karşı dava reddedilmiştir. Hüküm taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, taraflar arasında düzenlenen 15.10.2005 tarihli sulh ve ibra sözleşmesini ihtirazi kayıtla imzalamıştır, bu sözleşme gereğince kendisine yapılan ödemelere ilişkin banka dekontlarını ihtirazi kayıt koymadan imzalaması, fazlaya ilişkin haklarından feragat ettiği anlamına gelmez. Bu nedenle mahkemece davacının hangi alacağına karşılık hangi miktarda ödeme yapıldığı taraflara sorulup açıklatıldıktan sonra işin uzmanı bir bilirkişiye dosya tevdi edilerek yeniden rapor alınması ve sunucuna göre bir hüküm kurulması gerekirken eksik incelemeyle yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 12.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.