Davacı işçinin feshin geçersizliğine ve işe iadesine ilişkin mahkemece verilen karar Dairemizin 13.7.2009 gün ve 2008/39767 Esas 2009/20700 karar sayılı ilamımız ile  “Tutarlılık ve ölçülülük denetimi kapsamında, işverenin bu kararı tutarlı şekilde uygulayıp uygulamadığı, feshin kaçınılmaz olup olmadığı, davacının çalıştığı işyerinin neresi olduğu, kapatılıp kapatılmadığı, İstanbul Şubesi ile birleşmenin gerçekleşip gerçekleşmediği, kapatma ve birleşme nedeniyle işgücü fazlalığının doğup doğmadığı, işverenin başka şube açtığı iddiasının doğru olup olmadığı, davacının aynı veya başka bir birimde değerlendirilip değerlendirilemeyeceği, davalı işvereni işten çıkarılacak işçilerin belirlenmesinde kendisini bağlayan kurala uyup uymadığı yönünden somut olarak araştırma yapılmalıdır.  Bunun için de işletmesel karara ilişkin belgelerin yanında, işletmede veya işyerinde çalışan tüm işçilerin görev tanımları, işletme, işyeri organizasyon şeması, işten çıkarılacak işçilerin, işyeri şahsi sicil dosyası, görev tanımları ve çalıştıkları bölümleri gösteren kayıtlar ile fesihten önce ve sonrasını kapsayacak şekilde işçi alımı ve çıkarılmasını gösteren işyeri SSK bildirgeleri getirilmeli, işyerinde  keşif yapılarak, özellikle işletmenin faaliyet alanını ve iş organizasyonunu bilen uzman bilirkişiler aracılığı ile inceleme yapılmalı ve feshin yukarda belirtilen ilkelere göre geçerli nedene dayanıp dayanmadığı belirlenmelidir. Mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalıdır. ” gerekçesi ile bozulmuştur. 
Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonunda davalı şirketin savunmalarının yerinde olmadığı, feshin geçerli nedene dayanmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı tarafından  temyiz edilmiştir.
Öncelikle davalı şirketin faaliyet konusu ile ilgili uzman olmadığı anlaşılan bilirkişiler aracılığıyla inceleme yaptırılması doğru olmamıştır. 
Gerekirse işyerinde keşif yapılarak konunun uzmanı bilirkişiler aracılığıyla davalı işverence alınan işletmesel karar çerçevesinde yeniden yapılanmanın gerçekleşip gerçekleşmediği belirlendikten sonra feshin son çare olması kapsamında davacının başka bir bölümde değerlendirme imkânının bulunup bulunmadığı somut bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır. Bunun için davacı ile aynı nitelikte yeni işçi alınıp alınmadığı, varsa alınan işçilerin davacının kısa bir eğitimle yapabileceği işlerde çalıştırılıp çalıştırılamayacağı, davalının fesihten önce veya sonra kısa çalışma ödeneğine başvurup vurmadığı, varsa fesihte göz önünde bulundurulacağı belirtilen kriterlerin objektif ve genel olarak uygulanıp uygulanmadığı gibi hususlar açık bir şekilde belirlendikten sonra oluşacak kanaate göre bir karar verilmelidir. Konunun uzmanı olmayan bilirkişinin raporu esas alınarak yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 08.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi.