Davacı, iş sözleşmesinin haklı ve geçerli neden olmaksızın feshedildiğini, feshin geçersizliğine, işe iadeye ve yasal haklarına karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, davacının iş sözleşmesinin gerçek dışı raporlama yapmak ve masraf göstermesi  nedeni ile 4857 Sayılı İ.K.’nun 25/ll maddesi gereğince haklı nedenle feshedildiğinden davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.        
Mahkemece, davacının gerçek dışı raporlama yaptığından 4857 Sayılı İ.K.’nun 25/ll-e maddesi gereğince doğruluk ve bağlılığa uymayan davranış olduğu  gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık iş sözleşmesinin, işçinin doğruluk ve bağlılığa aykırı söz veya davranışları sebebiyle  işverence haklı olarak feshedilip feshedilmediği noktasında  toplanmaktadır.
4857 sayılı İş Kanununun  25. maddesinin II.  bendinde, ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller sıralanmış ve  belirtilen durumlar ile benzerlerinin varlığında işverenin haklı fesih  imkanının olduğu açıklanmıştır. Yine aynı maddenin II. bendinin (e) alt bendinde, işverenin güvenini kötüye kullanmak, hırsızlık yapmak, işverenin meslek sırlarını ortaya atmak gibi doğruluk ve bağlılığa uymayan işçi davranışlarının da işverene haklı fesih imkanı verdiği ifade edilmiştir. Görüldüğü üzere yasadaki haller sınırlı sayıda olmayıp, genel olarak işçinin sadakat borcuna aykırılık oluşturan söz ve davranışları işverene fesih imkanı tanımaktadır.
Somut olayda, davalı işyerinde tıbbi mümessil olarak 25.06..2002- 24.06.2008 tarihleri arasında çalışan davacının, doktor ziyaretleri ile ilaç tanıtım toplantısı yapılmadığı halde  yapılmış gibi gerçeğe aykırı  toplantı değerlendirme formu düzenlemesi nedeni ile   4857 Sayılı İ.K.’nun 25/ll-e maddesi uyarınca feshedilmiştir.
Mahkemece davanın reddine karar verilmişse de davacının iddiaları üzerinde ve özellikle fesih sebebine yönelik savunmaları üzerinde gereği gibi durulmamıştır. Davacı fesih sebebi  yapılan  olguları  kabul  etmediğine  göre  sadece  işveren  müdürlerinin  beyanları ile yetinilmesi doğru olmamıştır. Gerçeğin tam olarak ortaya çıkarılabilmesi bakımından ziyaret edilmediği halde ziyaret edilmiş gibi gösterilen doktorlar İ.M., S.P., M.Ö.S."ın da bilgilerine  başvurulduktan sonra tüm deliller birlikte değerlendirmeye tabi tutularak oluşacak sonuç uyarınca karar verilmelidir.
Belirtilen nedenlerle eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak verilen karar hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeple BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 02.12.2011 tarihinde oy birliği ile karar verildi.