Esas No: 2019/3655
Karar No: 2022/1261
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/3655 Esas 2022/1261 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3655 E. , 2022/1261 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3655
Karar No : 2022/1261
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … İhtisas Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) :…Uluslararası Hava Limanı Yatırım Yapım ve İşletme Anonim Şirketi
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin …. tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna iliştin .. Bölge İdare Mahkemesi …. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı şirket tarafından, Savunma Sanay Müsteşarlığına yapılan işletme hakkı kira bedeli ödemelerinden doğan kur farkının katma değer vergisine tabi olmadığı ihtirazi kaydıyla sorumlu sıfatıyla verilen 2017 yılının Ocak dönemi katma değer vergisi beyannamesi üzerinden tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kur farkı matrahına isabet eden kısmının kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 3065 sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu'nun 20. maddesinde belirtilen "bedel" kavramının, malı teslim alan veya kendisine hizmet yapılan veyahut bunlar adına hareket edenlerden bu işlemler karşılığında her ne suretle olursa olsun alınan veya bunlarca borçlanılan para, mal ve diğer suretlerde sağlanan ve para ile temsil edilebilen menfaat, hizmet ve değerler toplamını ifade ettiği şeklinde tanımlandığı, aynı Kanun'un 24. Maddesinin c bendinde ise vade farkı, fiyat farkı, faiz, prim gibi çeşitli gelirler ile servis ve benzer adlar altında sağlanan her türlü menfaat, hizmet ve değerlerin matraha dahil olan unsurlar olarak belirtildiği, kur farkı sayılan kalemler arasında bulunmadığı gibi tarafların iradesine bağlı olarak değil, tamamen ekonomik koşullar gereği oluştuğu ve negatif de çıkabileceği, dolayısıyla kur farkının sadece gelir değil gider unsuru da olabileceği, kur farkının hizmetinin tanımının yapıldığı 4.madde kapsamında müstakil bir hizmet olarak kabul edilemeyeceği, 24.maddenin c bendinde düzenlenen vade farkı ile aynı anlama gelmeyeceği ve kanun koyucunun kur farkının katma değer vergisine tabi olmasını amaçlamadığı sonucuna ulaşıldığından ihtirazi kayıtla verilen beyanname üzerine tahakkuk ettirilen katma değer vergisinin kur farkı matrahına isabet eden kısmında hukuka uygunluk görülmediği gerekçesiyle dava konusu tahakkuk kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Mal teslimi ve hizmet ifasına ait bedelin döviz olarak belirlenmesi ve ödemenin vergiyi doğuran olayın meydana geldiği tarihten sonra yapılması durumunda geç ödeme nedeniyle ortaya çıkan kur farkı esas itibarıyla vade farkı mahiyetinde olduğundan matraha dahil edilmesi gerektiği ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Kur farkının katma değer vergisine tabi olmadığı, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulunun 13/12/2017 tarih ve E:2017/548, K:2017/606 sayılı kararının da bu yönde olduğu, hizmetin ifasından sonra yapılan ödeme nedeniyle ortaya çıkan kur farkının tek başına bir hizmet ifası mahiyeti taşımadığı, katma değer vergisi matrahına dahil edilmesinin yasal dayanağının bulunmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan kararın onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de belirtilen Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.