12. Hukuk Dairesi 2014/8683 E. , 2014/11721 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 14/11/2013
NUMARASI : 2013/407-2013/507
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla başlatılan takipte alacaklı, borçlu ile yaptıkları protokolün uygulamasına dair icra müdürlüğü işlemini bir başka dosyada icra mahkemesine şikayet etmiş, o dosyada alınan bilirkişi raporuna dayalı olarak borçludan fazla alınan tahsil harcının kendisinden talep edilmesine dair işlemin iptalini istemiş, mahkemece istem, icra mahkemesi kararlarının infazı için kesinleşmesine gerek olmadığı, icra memurluğunca yapılan işlem mahkemece dayanak alınan bilirkişi raporuna uygun olarak yapıldığından bahisle reddedilmiştir.
492 Sayılı Harçlar Kanunu’nun 28/b maddesine göre, tahsil harcı, alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilir. Tahsil edilen bu para, süresi içerisinde Vergi Dairesine yatırılır.
İcra ve İflas Kanunu’nun 15. maddesi ise, kanunda tersine hüküm bulunmadıkça, bütün harç ve masrafların borçluya ait olduğunu, bunların neticede ayrıca hüküm ve takibe hacet kalmaksızın borçludan tahsil olunacağını öngörmektedir.
Harçlar Kanunu’nun 32. maddesine göre, ilgilisi tarafından ödenmeyen harçları diğer taraf ödeyebilir ve ödenen bu para sonuçta ayrıca bir isteğe gerek olmaksızın hükümde nazara alınır.
Değinilen bu kanun hükümlerine göre, tahsil harcının sorumlusu daima borçludur (İcra ve İflas Kanunu, md.15). Bu harcın, Kanun (492 Sayılı Harçlar Kanunu, md.28/b) gereği icra dairesince alacağın ödenmesi sırasında yatırılan paradan tahsil edilmesi, sorumlusunun borçlu olduğu yönündeki düzenleme bakımından sonuca etkili değildir; borçlunun söz konusu sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Borçlunun borcu, yatırılan paradan kesilerek ödenen tahsil harcı kadar devam edeceğinden, alacaklının kesilen harç miktarı kadar takibe devam hakkı vardır. Yani, alacaklı, gerçekte borçlunun sorumluluğu altında bulunan ve ancak yatırılan paradan kesilen tahsil harcını borçludan alma hakkına sahiptir. Zaten alacağın tamamı karşılanana kadar tahsilata devam edilir.
Bu düzenlemelere paralel olarak; Hukuk Genel Kurulu"nun 22/09/2004 tarih ve E:2004/12-491 K:2004/413 sayılı kararında da, paranın tahsili anında Devletin harçla ilgili kaybını önlemek ve Harçlar Kanunu’nun 128. maddesindeki memur mesuliyetini azaltmak amacı ile ilerde borçludan alınmak üzere, tahsil harcının, alacaklıya ödeme yapıldığı sırada alacaklıdan alınacağı belirtilmiştir.
Somut olayda, protokolden kaynaklanan uyuşmazlığın alacaklı tarafından şikayetine dair Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/614 E 2013/264 K sayılı ilamının incelenmesinde, alacaklının şikayeti, protokol öncesi ödemelerin protokol kapsamına dahil olmadığına ve cezaevi harcından borçlunun sorumlu olmasına ilişkin olup, Mahkemece şikayetin reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda ise borçludan 20.992,48 TL fazladan tahsil harcı alındığı belirlemesi yapılmıştır.
Bu durumda, tahsil harcının alacaklıdan istenmesine dair işlem şikayetinde, Adana 4. İcra Hukuk Mahkemesinin 2012/614 E 2013/264 K sayılı ilamında tahsil harcının alacaklıdan tahsiline dair bir hüküm bulunmadığından Mahkemenin, icra mahkemesine ilişkin ilamların infazı için kesinleşmesine gerek olmadığına dair gerekçesi yerinde olmadığı gibi atıf yapılan bilirkişi raporunda fazladan tahsil edilen 20.992,48 TL tahsil harcından kimin sorumlu olduğu belirtilmediğinden şikayete konu işlemin bilirkişi raporuna uygun yapıldığı yönündeki gerekçe de yerinde değildir.
O halde, Mahkemece, gerektiğinde bilirkişiye başvurulmak suretiyle, borçludan fazla tahsil harcı alınıp alınmadığı, şayet alındaysa bu tahsil harcının kime ödendiği, alacaklının fazladan tahsil edilen tahsil harcı kadar borçluya karşı takibe devam edip kesinti yapılan bu miktarı borçludan alıp almadığı hususlarının tespit edilerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken hatalı değerlendirme ve eksik incelemeye dayalı karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/04/2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.