Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/682
Karar No: 2022/6138
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/682 Esas 2022/6138 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/682 E.  ,  2022/6138 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi :Kavak Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili, 22.10.2014 tarihinde geçirdiği trafik/iş kazası sonucunda vefat eden kazalının hak sahiplerine bağlanan gelirden oluşan kurum zararının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II-CEVAP
    Davalı ... Sigorta A.Ş. vekili, kabul anlamına gelmemekle birlikte davacı kurumun sigortalının kusur oranına göre 5510 sayılı yasanın 21. maddesi gereği ödediği tutarın yarısını rücu edebileceğini, davacı tarafın ancak ödediği tutarın yarısını müvekkil şirketten talep edebileceğini, müvekkili şirket tarafından 21/10/2015 tarihinde 126.722,52 TL asıl alacak, 17.724,79 TL feri olmak üzere toplam 144.447,31 TL ödendiğini, kalan poliçe limitlerinin 141.277,48 TL olduğunu, poliçe limitinden fazlasına hükmedilemeyeceğini, davacı tarafın sigortalının kusurunu ve zararını usulen ispat etmesinin gerektiğini, bu nedenlerle sorumluluklar bulunmayan aleyhlerine açılmış olan maddi tazminat talepli davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı ... Petrol A.Ş. vekili, müteveffanın 24/02/2017 tarihinde müvekkili şirkette çalışmaya başladığını, kendisinin 2 yıllık yüksekokul mezunu inşaat teknikeri olduğunu, trafik kazasının olduğu tarihte davalı şirketin ...'ta bulunan şantiyesinin saha sorumlusu olarak görev yapan müteveffanın davalı şirkette çalışmasının beden gücüne değil teknik bilgilere dayalı olarak çalıştığını, yine kazanın olduğu tarihte kendisinin ailesi ile birlikte ... il merkezinde ikamet ettiği, yani şantiyede kalmadığını, mesai saati dışında zamanını ve gece dinlenmesini ailesinin yanında geçirdiğini, kazayı geçirdiği aracın şirket tarafından kendisine tahsis edildiğini, sürücü belgesinden anlaşılacağı üzere müteveffanın 22 senelik şoför olduğu, kaza günü saat 10:30 civarında ...'taki şantiyeye gitmek üzere Samsun'dan yola çıktığı, yaklaşık 65-70 km yol kat ettikten sonra ...'taki şantiyeye 6-7 km mesafe kala saat 11:30 sıralarında girdiği bir virajda şerit ihlali yapınca karşı yönden gelen kamyonla çarpışıp yaşamını yitirdiğini, tüm bu nedenlerle davalı işverenden veyahut çalışma düzeninden kaynaklanan herhangi bir sebebin müteveffanın söz konusu trafik kazasını geçirmesine tesir etmesinin mümkün bulunmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III-MAHKEME KARARI
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    "1-Davanın reddine" karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    "1-İlk derece mahkemesinin kararının yasal ve hukuksal gerekçeleri ile dayanağı maddi delillere ve özellikle bu delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmadığından 6100 sayılı HMK'nun madde 353/1-b.1 hükmü gereğince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine" karar verilmiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davacı kurum vekili, kararın eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirmeye dayalı olduğunu beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    1) Davanın yasal dayanağı, olay tarihinde yürürlükte bulunan ve 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 21. maddesidir.
    5510 sayılı Kanun'un 21. maddesinin 1. fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir davranışı sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamının, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirileceği belirtilmiştir.
    Rücu davaları, kusur sorumluluğuna dayanmakta olup, iş kazasında kusuru olanlar davacı Kurumun rücu alacağından kusurları karşılığında sorumludur. Kusurun belirlenmesinde ise; zararlandırıcı sigorta olayının ne şekilde oluştuğunun, dosya içeriğindeki tüm deliller taktir olunarak belirlenmesi ve kabul edilen maddi olgular doğrultusunda, konusunda uzman sayılacak kişilerden oluşturulacak bilirkişi heyetinden, aynı olay nedeni ile daha önce açılmış ve kesinleşmiş tazminat ve ceza davaları varsa, bu davalardaki kusur raporları ile çelişki oluşturmayacak şekilde kusur oran ve aidiyeti konusunda rapor alınması gereklidir. Kusur durumu saptanırken, iş güvenliği mevzuatına göre hangi önlemlerin alınması gerektiğinin, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığını ve alınmış önlemlere sigortalı işçinin uyup uymadığının, 5510 sayılı Kanunun 21. maddesi, 4857 sayılı Kanunun 77. maddesi, İşçi sağlığı ve iş Güvenliği Tüzüğü hükümleri çerçevesinde değerlendirilerek belirlenmesi gerekir.
    Eldeki davada, davalı işverene atfedilebilecek kusur bulunmadığı, davalı ... şirketinin de müteveffa sigortalının kullandığı aracın ZMMS şirketi olup, sigorta ettiren diğer davalının kusurunun bulunmaması sebebiyle sigorta şirketinin de sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de yapılan değerlendirme ve kusur incelemesi yetersiz bulunmuş olup kusur raporları arasında oluşan çelişkinin giderilmediği anlaşılmaktadır.
    Dosyanın tetkikinde, trafik/iş kazası neticesinde kazalının vefat etmesi nedeniyle oluşan kurum zararının tahsiline ilişkin eldeki rücu davasında alınan 2018/10. ayına ait bilirkişi raporunda, kazalının %100 kusurlu olduğu, davalı şirketin kusurunun olmadığı; 30.04.2019 havale tarihli bilirkişi raporunda ise kazalının %80, davalı işverenin %20 kusurlu olduğunun belirtildiği, raporlar arasında oluşan çelişki giderilmeksizin ilk rapora itibar edilerek davanın reddine karar verildiği, ceza ve tazminat dosyaları celbedilmeden ve kusur raporları arasındaki çelişki giderilmeden hüküm tesis edildiği anlaşılmakla; konuyla ilgili ceza ve tazminat dosyalarının celbi ile kusur raporları arasındaki çelişkiyi giderecek şekilde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman iş güvenliği uzmanlarından oluşan bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınarak hasıl olacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
    O hâlde, davacı kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 8. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 21.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi