Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2011/3468
Karar No: 2011/6521

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2011/3468 Esas 2011/6521 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2011/3468 E.  ,  2011/6521 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : Üsküdar 2. İş Mahkemesi
    TARİHİ : 24/03/2010
    NUMARASI : 2009/631-2010/291

    Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesinin davalı işverence geçerli neden olmadan feshedildiğini ileri sürerek, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
    Davalı işveren, iş sözleşmesinin feshinin haklı nedene dayandığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece yapılan usulsüz sözleşmeler nedeni ile davacının tek başına sorumlu tutulamayacağı, yapılan sözleşme ve ödemelerden şirket yöneticilerinin haberdar oldukları, feshin altı günlük hak düşürücü süre içinde yapılmadığı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. 
    Karar davalı tarafından temyiz edilmiştir. 
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 18.maddesine göre otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.
    İş Kanunu’nun 18.maddesi bakımından işçinin davranışlarından kaynaklanan sebepler, işçinin aynı Kanunun 25/II. maddesinde öngörülen sebepler niteliğinde ve ağırlığında olmayan, işyerinde işin görülmesini önemli ölçüde olumsuz etkileyen, sözleşmeye aykırı davranışlarıdır. İşçinin davranışı ancak işyerinde olumsuzluklara yol açması halinde geçerli sebep olabilir. İşçinin sosyal açıdan olumsuz bir davranışı, toplumsal ve etik açıdan onaylanmayacak bir tutumu işyerinde üretim ve iş ilişkisi sürecine herhangi bir olumsuz etki yapmıyorsa geçerli sebep sayılamaz.
    4857 sayılı İş Kanunu’nun 20.maddesinin ikinci fıkrasına göre feshin geçerli nedene dayandığını ispat yükümlülüğü işverene aittir. İşçi, feshin başka bir sebebe dayandığını iddia ettiği takdirde, bu iddiasını ispatla yükümlüdür.Somut olayda davacının iş sözleşmesi işveren tarafından 4857 sayılı İş Kanunun haklı fesih nedenlerini düzenleyen 25.maddesine dayanılarak feshedilmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, sözleşmenin işverence haklı sebebe dayanılarak feshinde yazılı bildirim zorunluluğu bulunmadığı gibi, fesih bildiriminde fesih sebeplerinin açıkça belirtilmesi zorunluluğu da bulunmamaktadır. Öte yandan işverenin zarara uğramasına yol açan davranışlarda altı iş günlük hak düşürücü sürenin zarar olgusunun gerçekleştiğinin işverence öğrenilmesinden itibaren başlatılması gerekir. Şayet işçinin işveren aleyhine çıkar sağladığı söz konusu olursa, daha açık bir deyimle fesih sebebi yapılan olayda maddi çıkar sağlanması durumunda İş Kanununun 26.maddesinin son cümlesinde yer alan hükme göre olay tarihinden işleyen bir yıllık süre dahi uygulanmaz. Dolayısıyla, hükme dayanak yapılan bilirkişi raporundaki olay tarihi esas alınarak feshin altı iş günlük süre içerisinde yapılmadığına yönelik tespit ve değerlendirme hukuksal dayanaktan yoksundur.
    Davalı işveren, savunmalarında davacının iş sözleşmesin şirketi zarara uğrattığı sebebiyle feshedildiğini ileri sürmüştür. Mahkemece tanıklar dinlenmeden, dolayısıyla iddia ve savunmaya yönelik deliller tam olarak toplanmadan alınan bilirkişi raporunda fesih sebebi yapılan olgular yönünden davacının ihmal ve kusurunun olup olmadığı yönünde bir irdeleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Deliller toplanmadan alınan bilirkişi raporunun nitelik olarak yetersiz ve fesih süresi ve fesih şekli yönündeki gerekçelerin hukuka aykırı olduğu açıktır. Yetersiz bilirkişi raporu esas alınarak sonuca gidilemez. Somut olayda doğru sonuca varılabilmesi için, bir mali müşavir-muhasebeci, bir işletme uzmanı ve bir pazarlamacıdan oluşturulacak üç kişilik bilirkişi kuruluna zararla ilgili sunulmuş belgeler ve ayrıca işyeri kayıtları ve orada düzenlenen belgeler incelettirilmeli, gerçekten davalı şirketin fesih sebebi yapılan eylem ve işlemlerden dolayı zarara uğrayıp uğramadığı, zarara uğramışsa bu zararın meydana gelmesinde davacının ihmal ve kusurunun olup olmadığı belirlenmeli, davacının kusurlu olduğunun anlaşılması durumunda, kusur derecesine göre meydana gelen zararda sorumluluğunun 30 günlük ücretiyle karşılanıp karşılanmadığı saptanmalı ve bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek oluşturulacak sonuç çerçevesinde karar verilmelidir. Mahkemece tüm bu yönler gözetilmeden, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuyla oluşturulan hüküm hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA,  peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 01.12.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.

     

     

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi