Esas No: 2021/3990
Karar No: 2022/1281
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 3. Daire 2021/3990 Esas 2022/1281 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2021/3990 E. , 2022/1281 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2021/3990
Karar No : 2022/1281
TEMYİZ EDENLER : 1-(DAVACI) : …
2-(DAVALI) … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU :Danıştay Üçüncü Dairesinin bozma kararı uyarınca davayı yeniden inceleyen … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, ticari faaliyeti bulunduğu ve 2008 ila 2012 yıllarına ait gelir vergisi, geçici vergi ve katma değer vergisi beyannamelerini elektronik ortamda vermediğinden bahisle 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun mükerrer 355. maddesi uyarınca kesilen özel usulsüzlük cezalarının iptali istemine ilişkindir
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 160. maddesine göre işi bırakma bildiriminde bulunma yükümlülüğü olan davacı tarafından, 15/08/2011 tarihli dilekçe ile vergi mükellefiyetinin sona erdirilmesinin istenildiği ileri sürüldüğünden, Mahkemelerinin ara kararı üzerine idarece sunulan belgelerden, davacının ilgili belgeyi idareye ibraz ettiği halde mükellefiyetinin kapatılmadığının anlaşıldığı, bu nedenle anılan tarihten sonraki dönemlerde davacının beyanname verme yükümlülüğünden söz edilemeyeceği, ayrıca bu tarihlerde davacının ticari faaliyetinin devam ettiğine ilişkin somut bir tespit de yapılmadığı anlaşıldığından davacı hakkında 2011 ve 2012 yılları gelir vergisi, 2011 yılının Temmuz-Eylül, Ekim-Aralık, 2012 yılı Ocak-Mart, Nisan- Haziran dönemleri geçici vergiler ve 2011 yılının Ağustos ila Aralık ile 2012 yılının Ocak ila Mayıs dönemi katma değer vergilerine ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı, 213 sayılı Kanun'un mükerrer 355. maddesinin 2. fıkrasına 5904 sayılı Kanunun 22. maddesiyle eklenen ve 01/08/2009 tarihinden itibaren yürürlüğe giren düzenleme uyarınca, verilme dönemi bu tarihten önceki dönemlere rastlayan beyannameler için idarece yazılı bildirim şartı aranırken bu tarihten sonraki dönemlere rastlayan beyannameler için yazılı bildirim şartı aranmadığından Mahkemelerince verilen ara kararı ile idareden bu hususta izahat istenilmiş, ara kararına cevaben idarece sunulan belgeler içerisinde davacıya bu yönde bildirim yapıldığına dair herhangi bir belge bulunmadığı dolayısıyla verilme dönemi 01/08/2009 tarihinden önceki dönemlere rastlayan beyannameler için yazılı bildirim şartının yerine getirildiği idarece ortaya konulamadığından 2008 yılına ilişkin gelir vergisi, tüm dönemlerine ait geçici vergiler ve katma değer vergileri ile 2009 yılının Ocak ila Haziran dönemi katma değer vergisi ile aynı yılın Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül dönemleri geçici vergilerine ilişkin olarak kesilen özel usulsüzlük cezalarında hukuka uyarlık bulunmadığı, dava konusu özel usulsüzlük cezalarının geriye kalan kısımları açısından ise davacının faal mükellef olduğu ve beyanname verme zorunluluğuna uymadığı, yasa gereği 01/08/2009 tarihinden sonraki dönemde özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için mükelleflere yazılı bildirimde bulunma şartı da aranmadığından davalı idarece kesilen söz konusu özel usulsüzlük cezalarında hukuka aykırılık bulunmadığı, ayrıca, davalı idarece, davacının 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunduğu belirtildiğinden, davacı tarafından da taksitlendirilen borcun bir kısmının ödendiği ifade edildiğinden, Mahkemelerince verilen ara kararı üzerine idarece sunulan belgelere göre davacının 6111 sayılı Kanun kapsamında yapılandırma başvurusunda bulunduğu, adına tecil dosyaları oluşturulduğu, buna karşın dava konusu özel usulsüzlük cezalarının yapılandırmaya konu olmadığı gerekçesiyle dava konusu 2008, 2011 ve 2012 yılı gelir vergileri, 2008 yılı tüm dönemleri, 2009 yılı Ocak-Mart, Nisan-Haziran ve Temmuz-Eylül, 2011 yılı Temmuz-Eylül ve Ekim-Aralık ve 2012 yılı Ocak-Mart, Nisan-Haziran dönemleri geçici vergiler ile 2008 yılının tüm dönemleri, 2009 yılı Ocak ila Haziran, 2011 Ağustos ila Aralık ve 2012 yılının Ocak ila Mayıs dönemleri katma değer vergilerine ilişkin beyannamelerin elektronik ortamda verilmediğinden bahisle kesilen özel usulsüzlük cezaları iptal edilmiş, bunların dışında kalan özel usulsüzlük cezaları yönünden dava reddedilmiştir.
TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
Davacı tarafından, dava konusu özel usulsüzlük cezalarının yasal dayanağı olmadığı ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir
Davalı idare tarafından, davacı adına yapılan işlemlerin hukuka uygun olduğu ileri sürülerek kararın aleyhe olan hüküm fıkrasının bozulması istenilmektedir
TARAFLARIN SAVUNMALARI : Taraflarca savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi ile kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz istemlerinin reddine,
2. Temyiz istemlerine konu Vergi Mahkemesi kararının ONANMASINA,
3. Davacıdan 492 sayılı Harçlar Kanunu'na bağlı (3) sayılı Tarife uyarınca nispi harç alınmasına,
4.2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin 1. fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen onbeş gün içinde kararın düzeltilmesi yolu açık olmak üzere 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.