Esas No: 2019/3495
Karar No: 2022/1277
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/3495 Esas 2022/1277 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3495 E. , 2022/1277 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3495
Karar No : 2022/1277
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Vergi Dairesi Müdürlüğü
VEKİLİ : Av. …
KARŞI TARAF (DAVACI) : … Güvenlik Sistemleri ve Ticaret Limited Şirketi
VEKİLLERİ : Av. …
Av. ….
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:…. sayılı kararının aleyhe olan hüküm fıkrasına davalı idarece yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi 6. Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının ödenmeyen vergi borçlarının tahsili için üçüncü kişilerden olan alacaklarının 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun'un 62.maddesi uyarınca haczi yolunda tesis edilen … tarih ve ….tarih ve … sayılı işlemlerin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Dava konusu haciz işlemlerinin dayanağını oluşturan … tarih ve .… tarih ve … tarih ve …. tarih ve …tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerinin, davacıya elektronik ortamda tebliğ edildiği ancak dava konusu yapılmadığı, usulüne uygun olarak kesinleşmiş ve ödeme müddeti içerisinde ödenmemiş olan kamu alacağının tahsili için takip yapılabileceğinden dava konusu haciz işlemlerinin söz konusu ödeme emirlerinden kaynaklanan kısmında hukuka aykırılık bulunmadığı, haciz işlemlerinin dayanağı diğer ödeme emirleri Mahkemelerince verilen 30/01/2018 ve 24/09/2018 tarihli ara kararları ile davalı idareden istenilmesine karşın dosyaya sunulmadığından, haciz işlemlerinin anılan ödeme emirlerine dayalı olarak tesis edilen kısmında hukuka uyarlık görülmediği gerekçesiyle, haciz işlemlerinin … tarih ve … tarih ve … tarih ve … tarih ve … tarih ve … takip numaralı ödeme emirlerine ilişkin kısmı yönünden dava reddedilmiş, değinilen ödeme emirleri dışında kalan kısmı yönünden ise haciz işlemleri iptal edilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili için alacaklarına konulan haciz işleminde hukuka aykırılık bulunmadığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ …'ÜN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Bölge idare mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Temyiz isteminin reddine,
2. Temyize konu Vergi Dava Dairesi kararının ONANMASINA,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oyçokluğuyla kesin olarak karar verildi.
X.KARŞI OY:
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 79. maddesinin 3. fıkrasında, kendisine haciz bildirisi tebliğ edilen üçüncü şahsın; borcu olmadığı veya malın yedinde bulunmadığı veya haczin tebliğinden önce borcun ödendiği veya malın tüketildiği ya da kusuru olmaksızın telef olduğu veya alacak borçluya veya emrettiği yere verilmiş olduğu gibi bir iddiada ise durumu, haciz bildirisinin kendisine tebliğinden itibaren yedi gün içinde tahsil dairesine yazılı olarak bildirmek zorunda olduğu, üçüncü şahsın süresinde itiraz etmemesi halinde, mal elinde ve borç zimmetinde sayılacağı ve hakkında bu Kanun hükümlerinin tatbik olunacağı, 6. fıkrasında da; üçüncü şahsın, haciz bildirisi üzerine yedi gün içinde alacaklı tahsil dairesine itiraz ettiği takdirde, alacaklı amme idaresinin bir yıl içinde, yapılan itirazın aksini genel mahkemelerde açacağı davada ispat ederek, üçüncü şahsın İcra ve İflas Kanununun 338'inci maddesinin birinci fıkrasına göre cezalandırılmasını ve borçlu bulunduğu tutarın ödenmesine hükmedilmesini isteyebileceği hükme bağlanmıştır.
Dava konusu edilen işlemlerde, işlemin konusu alacak haczi olarak belirtilmişse de, ilgili işlemlerde, anılan yasanın 79.maddesi hükmüne yer verilmiş olması ve borçlulardan davacıya yapılacak ödemelerin vergi dairesince belirtilen ilgili banka şubesine gönderilmesinin istenildiği dikkate alındığında işlemlerin 6183 sayılı Kanun'un 79.maddesi uyarınca davacının alacaklılarına gönderilen haciz bildirisi niteliğinde olduğu anlaşılmakta olup, Vergi Mahkemesince uyuşmazlığın yanlış nitelendirilmesi suretiyle dava konusu işlemlerin 6183 sayılı Kanun'un 62.maddesi kapsamında olduğu kabul edilerek verilen ve yargılama hukukuna uygun düşmediği sonucuna varılan karara yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Dava Dairesi kararının bozulması gerektiği oyuyla Daire kararına katılmıyoruz.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.