Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/6487
Karar No: 2018/1929

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2017/6487 Esas 2018/1929 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2017/6487 E.  ,  2018/1929 K.

    "İçtihat Metni"

    .....

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi ... ve arkadaşları vekili, ... ve .. .. vekili, .... ve ..., Hazine, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... ve arkadaşları ile ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne, duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
    K A R A R
    Yörede 1998 yılında yapılan kadastro sırasında ...ilçesi, Aşağı ... mahallesi, 2070 parsel sayılı 40 hektar 9533,34 m2 yüzölçümündeki taşınmaz meskun arazi niteliğinde Hazine adına tesbit edilmiştir. Tutanağın beyanlar hanesinde taşınmazın yörede 1973 yılında yapılan tapulama sırasında orman kadastro sınırları içinde kaldığından tesbit dışı bırakıldığı, daha sonra 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartıldığı, 1984 yılında yapılan tapulama sırasında tutanakta belirtilen tapu kayıtlarına dayanılarak 766 sayılı Kanunun 32. maddesi uyarınca kayıt maliki adına 2070 parsel altında tesbit edilmişse de askı ilanına çıkartılmadığından kesinleşmediği, taşınmazın evveliyatında ..... 5. Asliye Hukuk Mahkemesinde davası devam ederken görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine devredildiği, kadastro mahkemesi tarafından da 05/10/1997 gün ve 1997/38 sayılı kararla davanın tesbite itiraz davası olduğunun kabul edildiği, 3402 sayılı Kanunun 9. maddesi gereğince dosyanın ...Kadastro Müdürlüğüne gönderilmesi üzerine teknisyenlikçe 2924/3763 sayılı Kanunlar ve 3402 sayılı Kanunun ilgili hükümleri gereğince 12/03/1998 tarihinde yeniden itiraza konu tutanağın düzenlendiği; her ne kadar 16/07/1984 tarihli tutanakta bir kısım tapu kayıtlarına dayanılarak 1744 sayılı Kanunun 2. maddesi gereğince malikler adına tesbit yapılmışsa da orman sınırları dışına çıkarma işleminin Hazine adına yapılması gerektiğinden bu tutanağın iptaline ve taşınmazın Hazine adına tespitine karar verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Taşınmaz üzerinde bir kısım kişilerin ev ve bahçe yapmak suretiyle işgallerinin bulunduğu da açıklanarak 1258 kişi lehine şerh verilmiştir.
    1581 parsel sayılı 12855,36 m2 yüzölçümündeki taşınmaz Temmuz 1995 tarih 1278 sayfa numaralı tapu kaydı uygulanarak meskun arazi niteliği ile 1744 sayılı Kanunun 2. madde uygulaması ile orman rejimi dışına çıkarıldığı belirtilerek işgalciler listesi mülkiyet hanesine yazılarak Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Edinme sebebi sütununda ise taşınmazın 2. madde uygulama alanında kaldığı, tapuya 1278 parsel numarası ile meskun arazi olarak tescil edildiği, 1982 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 1581 parsel numarası verilerek Nisan 1968 tarih 2 numaralı ve Aralık 1984 tarih 11 numaralı tapu kaydına dayanılarak payları oranında tapu malikleri adına tesbit edilmişse de tapulama çalışmalarının durdurulması nedeniyle bu çalışmanın kesinleşmediği, bu kerre 2924 ve 3763 sayılı Kanunlar gereğince tesbitinin yapılarak işgalcilerinin belirlendiği belirtilmiştir.

    - 2 -
    2017/6487 - 2018/1929

    1582 parsel sayılı 36088,00 m2 yüzölçümündeki taşınmaz nitelik belirlemesi yapılmadan Hazine adına tesbit edilmiş, beyanlar hanesinde taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartıldığı, işgalciler listesinin mülkiyet hanesine yazıldığı yolunda şerh verilmiştir. Edinme sebebi sütununda ise taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulama alanında kaldığı, tapuya 1278 parsel numarası ile meskun arazi olarak tescil edildiği, 1982 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 1582 parsel numarası verilerek Nisan 1968 tarih 2 numaralı ve Aralık 1984 tarih 11 numaralı tapu kaydına dayanılarak payları oranında tapu malikleri adına tesbit edilmişse de tapulama çalışmalarının durdurulması nedeniyle bu çalışmanın kesinleşmediği, bu kerre 2924 ve 3763 sayılı Kanunlar gereğince tesbitinin yapılarak işgalcilerinin belirlendiği belirtilmiştir.
    1583 parsel sayılı 10172,57 m2 yüzölçümündeki taşınmaz nitelik belirlemesi yapılmadan Hazine adına tesbit edilmiş, beyanlar hanesinde taşınmazın 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartıldığı, işgalciler listesinin mülkiyet hanesine yazıldığı yolunda şerh verilmiştir. Edinme sebebi sütununda ise taşınmazın 2. madde uygulama alanında kaldığı, tapuya 1278 parsel numarası ile meskun arazi olarak tescil edildiği, 1982 yılında yapılan tapulama çalışmaları sırasında 1583 parsel numarası verilerek Nisan 1968 tarih 2 numaralı ve Aralık 1984 tarih 11 numaralı tapu kaydına dayanılarak payları oranında tapu malikleri adına tesbit edilmişse de tapulama çalışmalarının durdurulması nedeniyle bu çalışmanın kesinleşmediği, bu kerre 2924 ve 3763 sayılı Kanunlar gereğince tesbitinin yapılarak işgalcilerinin belirlendiği belirtilmiştir.
    ... Kadastro Mahkemesinin 2000/107 Esas sayılı dava dosyasında davacılar ... ve 15 arkadaşı vekili..... ile .... ve 58 arkadaşı vekili Av. ... .... tarafından ortak dilekçe ile ... Kadastro Mahkemesinde 06.03.2000 tarihinde açılan davada 2070 sayılı parselin Temmuz 1330 tarih ve 170 numaralı; Temmuz 1300 tarih ve 169 numaralı, Şubat 926 tarih ve 13 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile kendilerine ait olduğu, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde işgalci olarak belirtilen kişilerin zilyetlik haklarının bulunmadığı, tapularının da olmadığını ileri sürerek tesbitin iptali ile tapudaki payları oranında adlarına tescilini istemiştir. Dava yalnızca Hazineye husumet yöneltilerek açılmış, şerh lehdarları davada taraf olarak gösterilmemiştir.
    ... ve ..... 11.04.2000 tarihli dilekçe ile 2070 nolu parselin 6000 m2"lik kısmını noter satış vaadi sözleşmesi ile satın aldıklarını iddia ederek davacı ... ..... yanında davaya fer"i müdahil olarak katılmışlardır.
    Orman Yönetimi mahkemece davaya dahil edilmiştir.
    2000/221 Esas sayılı dosyada davacı ... ve paydaşları ... Kadastro Mahkemesinde açtıkları davada 2070 nolu parselin Hazine adına tesbitinin hatalı olduğunu taşınmazın murisleri adına kayıtlı bulunan Temmuz 1330 tarih 173 sıra, Temmuz 1300 tarih 174 sıra, Şubat 1926 tarih 13 sıra, 1952 tarih 131 sıra, 1968 tarih 42 sıra, 1968 tarih 45 sıra numaralı tapuların kapsamında kaldığını, tutanağın beyanlar hanesinde işgalci olarak belirtilen kişilerin zilyetlik haklarının bulunmadığını ileri sürerek tesbitin iptaliyle veraset belgeleri ve satış vaadi sözleşmelerine göre adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
    2000/147 Esas sayılı dosyada ... ve ... çekişmeli 2070 parselin murisleri ...... ait olan 1952 tarih ve 13 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek Hazine adına olan tesbitin iptaliyle adlarına tescilini istemişlerdir.
    2000/6 Esas sayılı dosyada ... 2070 nolu parsel tutanağında isminin .....olarak yazıldığını ileri sürerek ... şeklinde düzeltilmesini talep etmiş, Hazineyi hasım göstermiştir.
    2000/89 Esas sayılı dosyada ... ve ... 2070 parsel tutanağında eski malik İ....ehine şerh verildiğini söz konusu gecekondu ve arsasının kendileri tarafından bu kişiden satın alındığını ileri sürerek davalı ........ adına olan şerhin iptaliyle kendileri adına şerh verilmesini istemişlerdir.

    - 3 -
    2017/6487 - 2018/1929

    2000/7 Esas sayılı dosyada davacı ... davalı ... ile aralarında görülen ... 4. Asliye Hukuk Mahkemesine ait 1997/30-491 sayılı dosyada davalının bu yerden men"ine karar verildiğini buna rağmen 2070 parselde işgalci olarak ..."in gösterildiğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/9 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parsel üzerinde bulunan gecekonduyu ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/10 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parsel üzerinde bulunan gecekonduyu ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ..."ın isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/13 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parsel üzerinde bulunan gecekondunun sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/14 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parsel üzerinde bulunan gecekondunun sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/32 Esas sayılı dosyada davacı ... eski .... mevki pafta:1 parsel:85 te kayıtlı (yeni 2070 parsel) taşınmazın 400 m2"sinin sahibi olduğunu ileri sürerek adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
    2000/33 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/38 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün kendisine ait olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının yalnızca Mehmet olarak yazılıp soyisminin gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/39 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/57 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/82 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/93 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/234 Esas sayılı dosyada davacı ... ve paydaşları murisleri ..."ın 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu ölümü ile kendilerine kaldığını tutanakta işgalciler arasında adlarının gösterilmediğini ileri sürerek kendileri adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/231 Esas sayılı dosyada davacı ... ..... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/230 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/226 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/207 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    - 4 -
    2017/6487 - 2018/1929

    2000/194 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/193 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/191 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/124 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/123 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/119 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/118 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/117 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/114 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/113 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parsel tutanağında isminin Hikmet olarak yazıldığını ileri sürerek şerhin ... olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    2000/115 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünde zilyet olduğu halde tutanakta işgalci olarak ..."nın gösterildiğini ileri sürerek bu ismin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/140 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünü ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/224 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünü ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/233 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünü ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/90 esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümüne zilyet olduğunu tutanakta işgalci olarak gösterilen ..."un bu yerle ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek bu kişinin isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/43 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünü ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/17 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümünde kendisinin de payı bulunduğunu ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin yanında kendi ismininde şerh verilmesini istemiştir.


    - 5 -
    2017/6487 - 2018/1929
    2000/48 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 nolu parsel tutanağında baba adının ... soyisminin ..... olarak yazıldığını ileri sürerek şerhin .... oğlu ... olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    2000/22 Esas sayılı dosyada davacı ... .. 2070 nolu parsel tutanağında isminin .. oğlu .. .... olarak yazıldığını ileri sürerek şerhin ... oğlu ... ... olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    2000/21 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 nolu parsel tutanağında soy isminin ..... olarak yazıldığını ileri sürerek soyisminin ... olarak düzeltilmesini talep etmiştir.
    2000/42 Esas sayılı dosyada davacı ... 2070 parselin bir bölümüne zilyet olduğunu tu.....ı.....sminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2008/1 Esas sayılı dosyada davacı ... ... 2070 parselin bir bölümüne zilyet olduğunu tutanakta işgalci olarak gösterilen kayınbiraderi ..."in bu yerle bir ilgisinin bulunmadığını, davalıya evini geçici olarak oturmak üzere verdiğini ileri sürerek kayınbiraderi ..."in isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    Davacı ... ..... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 14/06/2001 tarihinde ..."e karşı açmış olduğu davada 2070 parsel üzerinde 1981 yılında gecekondu yaptığını, kayınbiraderi olan davalı 1986 yılında zor duruma düştüğünden kendisine cüzi bir bedelle kiraya verdiğini, 1996 yılından sonra davalının kira bedelini hiç ödemediğini, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/595 Esas sayılı dosyasında tahliye davası açıldığını, bu gecekondunun kadastro sırasında davalı adına beyanlar hanesinde gösterilmiş olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile kendisi adına şerh verilmesini talep etmiştir.
    Davacı ... ...1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 18/09/2002 tarihinde kızkardeşi ve eniştesi olan davalılar ... ve ... aleyhine açmış olduğu davada 2070 parsel üzerine 1979 yılında gecekondu yaptırdığını, gecekondunun tüm resmi kayıtlarının kendisi adına olduğunu, davalıların 2000 yılında Sivas"tan ..."a geldiklerinde kendisinin izni ile bu gecekonduda oturmaya başladıklarını, ancak uyarılarına rağmen tahliye etmediklerini ileri sürerek davalıların müdahalesinin men"i, taşınmazın tahliyesi ve teslimine karar verilmesini istemiştir.
    ... 25/12/2006 tarihli dilekçe ile 2070 parselin 140 m2"lik bölümünün adına tescilini isteyerek davaya katılmıştır.
    Sözü edilen dava dosyaları ...ilçesinde adli teşkilat kurulması üzerine ...Kadastro Mahkemesine aktarılmış; temyize konu dava dosyasında birleştirilmiştir.
    2000/106 Esas sayılı dosyada davacılar ... ve 15 arkadaşı vekili.....ü ile .... ve 32 arkadaşı vekili Av. ... .... ortak dilekçe ile 06/03/2000 tarihinde ... Kadastro Mahkemesinde açtıkları davada; 1581 nolu parselin Hazine adına tesbitinin hatalı olduğunu taşınmazın murisleri adına kayıtlı bulunan Temmuz 1330 tarih 173 sıra, Temmuz 1300 tarih 174 sıra, Şubat 1926 tarih 13 sıra, 1952 tarih 131 sıra, 1968 tarih 42 sıra, 1968 tarih 45 sıra numaralı tapuların kapsamında kaldığını, tutanağın beyanlar hanesinde işgalci olarak belirtilen kişilerin zilyetlik haklarının bulunmadığını ileri sürerek tesbitin iptaliyle veraset belgeleri ve satış vaadi sözleşmelerine göre adlarına tapuya tescilini istemişlerdir. ... Kadastro Mahkemesi 28/12/2001 tarih ve 2000/106 E. - 2001/137 K. sayılı kararı ile ...Adliyesinin faaliyete geçtiğinden bahisle görevsizlik kararı vererek dosyayı ...Kadastro Mahkemesine göndermiş, ...Kadastro Mahkemesinde 2002/21 Esas numarasını almıştır; yapılan yargılama sonunda davacıların dayandıkları tapu kaydının çekişmeli parsele uymadığı gerekçesi ile davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiştir. Kararın davacılar tarafından temyizi üzerine Yargıtay 16. Hukuk Dairesinin 18/07/2007 tarih 2007/2851-2970 E.K. sayılı kararı ile dosyanın 2070 parselle ilgili dava dosyası ile birleştirilmesi, delillerin birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş dosya temyize konu dava dosyası ile birleştirilmiştir.
    - 6 -
    2017/6487 - 2018/1929

    2000/222 Esas sayılı dosyada ..., ... ve..... da davacılar ... ve arkadaşlarının dayandıkları tapu kayıtlarına dayanıp 1581 parsel sayılı taşınmazda kendilerinin de payları olduğunu ileri sürerek Hazine adına olan kadastro tesbitinin iptali ile veraset belgeleri ve muvafakatname hükümlerine göre adlarına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmesini talep etmişlerdir.
    2000/267 Esas sayılı dosyada ... ve arkadaşları 08/03/2000 tarihinde açtıkları davada 1581 parsellere 1968 tarih 2 sıra nolu tapu kaydı ile malik oldukları, tapunun 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca 1944 yılında oluşturulduğunu ileri sürerek Hazine adına olan tesbitin iptali ile payları oranında adlarına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir.
    2000/88 Esas sayılı dosyada davacı ... 1581 parselin kendisinin de pay sahibi olduğu Cilt: 222, Sayfa: 4, Sıra: 37 numaralı tapu kaydı kapsamında kaldığını iddia ederek tesbitin iptaliyle payı oranında adına tescilini istemiştir.
    2000/185 Esas sayılı dosyada ... ve arkadaşları 1582 nolu parselin kadastro tesbitlerinin iptali ile mesahalarının tesbiti ve payları oranında adlarına tapuya tescilini istemişler. Bu dosyada davacılar 1968 tarih Cilt: 186 Sayfa: 85 Sıra: 2 numaralı tapu kaydı,gayrimenkul satış vaadi ve zilyetliğe dayanarak, 2510 sayılı İskan Kanununa göre oluşturulan 15/02/1944 tarih ve 80 sıra numaralı ilk tesis tapusu yüzölçümünün daha fazla olmasına rağmen daha sonra 2000 yılında yapılan kadastro sırasında küçültüldüğünü ileri sürerek taşınmazın mesahalarının tespiti ile davacıların hisseleri oranında tapuya tesciline karar verilmesini talep etmiş,
    ... ve 14 arkadaşı vekili ..... ile .... ve 32 arkadaşı vekili Av. ... .... sundukları ortak dilekçe ile davaya katılarak 1582 parselin davacı yanın dayanağı tapu miktarı olan 73425 m²"den artacak 2000 m2"sinin 2000/107 Esas sayılı dosyada dayandıkları tapular kapsamında kaldığı ve kendilerine ait olduğu iddiası ile bu kısmın veraset ilamı ve satış senetleri uyarınca payları oranında adlarına tapuya tescilini istemişlerdir.
    2000/142 Esas sayılı dosyada davacı ... 1582 parselin bir bölümünü ...ten satın aldığını zilyet olarak ... isimli kişinin gösterilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    2000/28 Esas sayılı dosyada davacı ... 1582 parselin bir bölümünün zilyedi olduğunu ... ile bir ilgisinin bulunmadığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiştir.
    Bu dava dosyaları ...Kadastro Mahkemesinin 2 Esas sayılı dosyasına aktarılmıştır.
    2000/232 ve 2000/184 Esas sayılı dava dosyalarında davacılar ... .... ve ... 08/03/2000 tarihinde açmış oldukları davada 1583 nolu parseli 01.04.1967 tarih 2 sıra, 19/11/1968 tarih 192 Cilt: 23 Sayfa: 119 Sıra nolu tapu kaydı ve satış vaadi sözleşmeleri ile satın aldıklarını, tapu kaydının 2510 sayılı İskan Kanunu uyarınca 1944 yılında 17175 m2 olarak tesis edildiğini tutanakta 27 kişinin işgalci olarak gösterildiğini ileri sürerek 1581 ve 1582 parsel nolu taşınmazların mesahalarının tesbiti ile 1583 parsele ait tesbitin iptaline ve payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemiş davalı olarak Hazine ile bu parselde şagil olarak isimleri yazılı ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,.....i ve ..."ı göstermiştir.
    ... ve 14 arkadaşı vekili .... ile .... ve 32 arkadaşı vekili Av. ... .... sundukları ortak dilekçe ile bu parselin 6424 m2"lik bölümünün 2000/107 Esas sayılı dosyada dayandıkları tapular kapsamında kaldığı ve kendilerine ait olduğunu ileri sürerek davaya katılmışlardır.


    - 7 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Bu dava dosyası da temyize konu dava dosyası ile birleştirilmiş, ... ve arkadaşları vekili olan.....ün yargılama aşamasında ölümü üzerine davacıların vekili olarak Av. ... ...."ın vekalet sunması üzerine Av. ... .... ile yargılamaya devam edilmiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda;
    Davacılar ... ve arkadaşlarının ...ilçesi, A.... mahallesi, 2070 parsele ilişkin davalarının kabulü ile Hazine adına olan tespitin iptali ile hisse bilirkişisinin Tablo-9/1’de gösterilen rapor, ek rapor gibi aşağıda gösterilen hisse miktarları üzerinden tesciline,
    ..... .....
    ... ...
    Kadastro komisyon tutanağında çeşitli şekilde işgalleri bulunduğundan ekli listede isimleri yazılı kişilerin şagilleri tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterildiğinden, tapu kütüğünün beyanlar hanesine;
    ...,....,....,....,...,... oğlu"nun adlarının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/147 Esas sayılı davacılar ... ve ..."nün davalarının tapu maliki olmadıklarından reddine,
    Birleştirilen 2000/6 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 431. sırasında ...... .. adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/7 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 513. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/9 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 151. sırasında ... ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/10 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 152. sırasında ... ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... Demir adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/13 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 888. sırasında boş olan haneye ..."in adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    - 17 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Birleştirilen 2000/14 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 367 ve 368. sıralarda boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/17 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 361. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... Demir adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/21 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 686. sırasında boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/22 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 990. sırasında .... .. adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı Mikhat Kablan adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/33 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 444. sırasında boş olan haneye .. ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/42 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 442. sırasında boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/43 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 1160. sırasında ... ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/48 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 1213. sırasında boş olan haneye .. ..... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/57 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 178. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı Mahir Çandır adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/89 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 553. sırasında . ... ve ... adlarına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/90 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 1199. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/113 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 676. sırasında boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/115 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 430. sırasında ... .. adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/124 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 641. Sırasında ... .. adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/140 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 1247. sırasında ... .. adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/224 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 75. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/226 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 694. sırasında boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,

    - 18 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Birleştirilen 2000/230 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin Fatma Özcan adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/231 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 693. sırasında boş olan haneye ... adına zilyetlik şerhi yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/233 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 424. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/32 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığından reddine,
    Birleştirilen 2000/38 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 6289 nolu parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/39 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 271 ada 2 nolu parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/82 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 1580 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/93 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığından reddine,
    Birleştirilen 2000/114 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 786 ada 4 parsel kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/117 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 786 ada 2 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/118 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığından esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/119 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 224 ada 5 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/123 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 1580 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/191 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığından davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/193 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 1580 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/194 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 6249 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2000/207 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmayıp 1580 parselin kapsamında olduğundan davanın esastan reddine,

    - 19 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Birleştirilen 2000/234 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yer iş bu davanın konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığından davanın esastan reddine,
    Birleştirilen 2007/5 Esas sayılı davanın reddi ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 92. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen gecekondunun davacı ..., (B) harfi ile gösterilen gecekondunun ...in zilyetliğinde olduğunun yazılmasına,
    Birleştirilen 2008/1 Esas sayılı davanın kabülü ile ...İlçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 88. sırasında ... adına olan ziyetlik şerhinin iptali ile davacı ... ..... adının yazılmasına,
    Müdahil davacı ... ..... davasının kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinde... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/106 Esas sayılı dosyada ... ve arkadaşlarının ...İlçesi Aşağı ... mahallesi 1581 nolu parsel ile ilgili olarak açmış oldukları davanın dayanmış oldukları tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsamadığından reddi ile tespit gibi ... adına tesciline,
    Birleştirilen 2000/222 Esas sayılı dosyada davacılar ..., ... ve ..."ın ...ilçesi Aşağı ..... mahallesi 1581 sayılı parsel ile ilgili açmış oldukları davanın dayanmış oldukları tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsamadığından reddi ile tespit gibi ... adına tesciline,
    Birleştirilen 2000/88 Esas sayılı dosyada davacı ..."nın ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1581 sayılı parsel ile ilgili açmış olduğu davanın dayanmış olduğu tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsamadığından reddi ile tespit gibi ... adına tesciline,
    Birleştirilen 2000/267 Esas sayılı dosyada davacılar ... ve arkadaşlarının ...ilçesi Aşağı .... mahallesi 1581 sayılı parsel ile ilgili açmış oldukları davanın dayanmış oldukları tapu kaydı dava konusu taşınmazı kapsamadığından reddi ile tespit gibi ... adına tesciline, tapunun beyanlar hanesinde aşağıdaki kişilerin şagil olarak yazılmalarına,
    ...... 30-...
    Birleştirilen mahkememizin 2002/114 Esas sayılı dosyasında davacı ... ve arkadaşlarının davasının kısmen kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1582 nolu taşınmazın kadastro bilirkişisi..... krokisinde kırmızı renk ile taralı 33.751 m2"lik kısmın davacılar adına .....tapu hisse oranlarında belirtmiş olduğu oranlar dahilinde ... adına olan kaydın iptali ile;


    - 20 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Tapu kayıtlarına göre ..."un hissesi 22970/73504
    ..."in hissesi 13782/73504
    Tapu kayıtlarına göre hissedar....n varisleri
    ile .. .. ve .....hisselerinin tamamının
    ... 2.Noterliğinin 19.09.1993 tarih 57353 yevmiye
    nolu satış vaadi sözleşmesi ile ..."e satmışlardır.
    Hisse miktarı 24345/73504
    Tapuda hissedar . ... un hissesi mirasçısı tarafından
    .....2.Noterliğinin 25.06.1982 tarih .... yevmiye nolu
    ..."e satılmıştır.Hisse miktarı 9188/73504
    .....
    adlarına tapuya tesciline,
    Yine bilirkişilerin krokisinde mavi renkli M harfi ile gösterilen 2337 m2 lik kısmın 1582 nolu parselden ifrazı ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi son parsel numarası verilerek kadastro tespiti gibi ... adına tapu kayıt ve tesciline,
    Davacılar ... ve arkadaşlarının tapunun beyanlar hanesinde isimleri yazılı davalı zilyetler aleyhine açmış oldukları davanın reddine ve 1582 nolu parselin kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde gösterildiği gibi zilyetlerinin adlarının tapunun beyanlar hanesinde yazılmasına,
    .....
    Asli müdahiller ... ve 48 arkadaşının ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1582 nolu parselin 2000 m2"sinin adlarının tapuya tesciline ilişkin davaların dayandıkları tapu kaydı bu alanı kapsamadığından reddine,
    Birleştirilen 2000/142 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1582 nolu parselin beyanlar hanesinin 9. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen 2000/28 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1582 nolu parselin beyanlar hanesinin 39. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,
    Birleştirilen mahkememizin 2002/112 Esas sayılı dosyasında davacılar . .., . ., . .. davasının kısmen kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi, 1583 nolu parselin bilirkişilerin krokisinde 3750 m2"lik kısmın Maliye Hazinesi adına olan kaydının iptali ile 3/16 hissesinin ... .., 3/16 hissesinin ..., 2/16 hissesinin ..., 8/16 hissesininde tespit gibi ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1583 nolu parselin bilirkişilerin raporunda 6423 m2 olarak gösterilen kısmın ...ilçesi Aşağı ... mahallesi son parsel numarası verilmek suretiyle tespit gibi ... adına tesciline,
    Davacılar ... .... ve arkadaşlarının kadastro tespit tutanağının beyanlar hanesinde şagiller aleyhine açmış oldukları davanın reddi ile kadastro tespiti gibi 1583 nolu parselin tapu kaydının beyanlar hanesinin şagiller hanesine kadastro tespiti gibi yazılmasına,
    .....
    Müdahiller ... ve arkadaşları ile ..."ın 1583 nolu parselin 6423 m2"lik kısmının adlarına tapuya tesciline ilişkin taleplerinin dayandıkları tapu kaydı kapsamından kalmadıklarından reddine karar verilmiş, hüküm ... ve arkadaşları vekili, ..... ve .... ..... vekili, ... ve ..., Hazine, ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., davacı-müdahil ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... .... ile ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazların bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun gereğince 1943 yılında orman kadastrosu yapılarak bu yerler .... Devlet Ormanı olarak sınırlandırılıp kullanımı .... Vekaleti, Mülkiyeti Hazineye ait olmak üzere tapuya kaydedilmiş, yörede 1973 yılında yapılan tapulama çalışmalarında da kayıt ve belgeleri tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılarak 1278 parsel numarası ile işlem yapılmıştır. 1951 yılında kurulan maki tefrik
    komisyonunca bu parsellerin de içinde bulunduğu ... .... Devlet Ormanı"nın tamamı makilik saha olarak ayrılmıştır. Yörede 1979 yılında çalışma yapan 19/6 numaralı ekip tarafından Aşağı ... köyü mülki hudutları içinde kalan ormanlar muhafaza rejiminde olduğundan bu yerde 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması yapmamış, bu defa Bakanlığın 22/12/1980 gün ve 1 sayılı oluru ile muhafaza sınırlarının geri çekilmesi üzerine 1981 yılında 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2. madde uygulamaları yapılmış, çekişmeli yerin PII numaralı orman parseli içinde kalan bölümü tapu sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu çalışmanın sonuçları 25/02/1981 ve 17/04/1981 tarihlerinde ilan edilmiş ve kesinleşmiştir. 1989 yılında ise önceden muhafaza ormanı sınırları içinde iken dışarı çıkartılan ve halen 2/B uygulaması yapılmamış olan yerlerde 2/B uygulaması yapılmış, sonuçları 04/01/1991 tarihinde ilan edilmiştir.
    1- Davacı ... ve arkadaşları vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dosyanın incelenmesinde gerekçeli kararın davacı ... ve arkadaşları vekili ..."a 20/04/2009 tarihinde, davalı Hazine vekilinin temyiz dilekçesinin ise 14/05/2009 tarihinde tebliğ edildiği, davacılar vekili hükmü katılma yoluyla temyiz etmiş ise de temyiz dilekçesini 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 433/2. maddesinde öngörülen 10 günlük karşı temyiz süresinden sonra 04/06/2009 tarihinde vermiştir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    2) Davacı ... ve .... ..... vekili Av. ..."un temyiz itirazları yönünden;
    Dosyanın incelenmesinden; .... ve arkadaşlarının 2070 ve 1581 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin kadastro tespitine itiraz davası açtığı, 1582 ve 1583 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan tespite itiraz davalarına ise müdahil davacı olarak katıldıkları, ... davalarda Av. ... .... tarafından temsil edildiği, davacı ..."ın yargılama devam ederken 2002 yılında öldüğü, geriye mirasçı olarak.....ve ..."ı bıraktığı, mirasçıların 29.07.2002 düzenlenme tarihli vekaletname ile murislerinin de vekilliğini yapmış olan Av. ... ...."a vekalet verdikleri ve vekil tarafından davada temsil edildikleri, hükmün vekile tebliği üzerine süresi içinde vekil tarafından temyiz dilekçesi verildiği (vekilin temyiz incelemesi aşağıda 11 nolu bend altında yapılmıştır), sonrasında mirasçı .... ve ..."ın 25.12.2012 düzenlenme tarihli vekaletname ile Av. ..."u vekil olarak atadıkları, vekilin 11.04.2013 havale tarihli dilekçe ile müvekkillerinin kardeşleri olan ..."ın dayanmış olduğu 1993 tarihli satış vaadinin mahkemece nazara alınarak bu doğrultuda karar verilmesinin yerinde olmadığını, müvekkillerinin paylarının ortadan kaldırıldığını ileri sürdüğü, mahkeme hükmünün tebliği
    - 23 -
    2017/6487 - 2018/1929

    sırasında davacı ... .... mirasçıları ..... ve ..."ın 29.07.2002 düzenlenme tarihli vekaletname ile ortak vekili konumunda bulunan Av. ... .... tarafından süresinde verilen temyiz dilekçesinde ise bu hususların ileri sürülmediği hatta itirazların konusunu teşkil eden hükmün A-1-a bölümünün onanmasının istendiği görülmüştür. Bu hali ile ..... vekili Av. ..."un temyiz itirazlarının süresinde olmadığının kabulü gerekir. Süresinden sonra yapılan temyiz istemleri hakkında mahkemece bir karar verilebileceği gibi, 01.06.1990 gün ve 3/4 sayılı İnançları Birleştirme Kararı uyarınca Yargıtayca da bu yolda karar verilebileceğinden, süresinden sonra verilen temyiz dilekçesinin süre yönünden reddine karar vermek gerekmiştir.
    3) Davacı ... ile ... ve ..."ın temyiz itirazları yönünden;
    Mahkemece yapılan yargılama sonunda hükmün A-1-a bendinde 2070 parselle ilgili ... ve arkadaşlarının davası kabul edilip taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen payları oranında bu kişiler adına tesciline karar verildikten sonra “Kadastro komisyon tutanağında çeşitli şekilde işgalleri bulunduğundan ekli listede isimleri yazılı kişilerin şagilleri tapu kütüğünün beyanlar hanesinde gösterildiğinden, tapu kütüğünün beyanlar hanesine; denilerek tutanakta işgalci olarak gösterilen kişilerin ismi yazılmış, daha sonra şerhe yönelik olarak dava açan kişilerin davaları hakkında yeniden hüküm kurulup işgalci isimleri bildirilmiştir. Ancak hükmün A-l-a bendi ile sonradan kurulan hükümlerin bir kısmında çekişkiler bulunmaktadır.
    Davacılar ... ve ... birleştirilen 2000/89 Esas sayılı dosyada; 2070 parselde yer alan gecekondu ve arsayı eski malik......satın aldıklarını buna rağmen tutanakta eski mali...... lehine şerh verildiğini ileri sürerek davalı ... (....) ..... adına olan şerhin iptaliyle kendileri adına şerh verilmesini; davacı ... ise birleştirilen 2000/43 Esas sayılı dosyada; 2070 parselin bir bölümünü ..."dan satın aldığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini isteminde bulunmuştur. 2070 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde; beyanlar hanesinin 553. sırasında ....., 1160. sırasında ise “...”un isminin yazılı olduğu görülmüştür.
    Hükmün A-l-a bendinde “... 553- ......... adlarının yazılmasına” karar verilmiş, hükmün 17-a bendinde ise “Birleştirilen 2000/89 Esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 553.ci sırasında ....ve ... adlarına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,” hükmün 14-a bendinde ise “Birleştirilen 2000/43 esas sayılı davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 1160"cı sırasında..... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına,” karar verilmiştir. Bu hali ile verilen karar kendi içinde çelişkilidir ve infaza da elverişli değildir. Hüküm fıkrasının neleri içereceği HYUY.’nın 381, 388 ve 389. maddelerinde duraksamaya yer vermeyecek biçimde belirlenmiştir. Değinilen kanun hükümleri gözetilmeden kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    4) Davacı ..."ın temyiz itirazları yönünden;
    Davacı birleştirilen 2000/117 Esas sayılı dosyada; 2070 parselin bir bölümünün sahibi olduğunu tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiş, dosya kapsamında 04.06.2001 tarihinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 06.11.2001 günlü fen ve orman bilirkişi ortak raporunda davacı tarafından dava edilen taşınmazın Hazine adına kayıtlı ...ilçesi .... ... mahallesi 786 ada 2 parsel kapsamında kaldığı belirlenmiştir. Bu hali ile mahkemece zilyetlik şerhi verilmesi istenen yerin dava konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parsel kapsamında kalmadığı gerekçesi ile davanın esastan reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık olmadığından davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.

    - 24 -
    2017/6487 - 2018/1929

    5) Davacı ..."nin temyiz itirazları yönünden;
    Davacı birleştirilen 2000/93 Esas sayılı dosyada; .... .... mahallesi, .... .... caddesi, no: 12, daire: 7"de oturduğunu ve bu yerin kendisine ait olduğunu, 2070 parselin bir bölümünün sahibi olmasına rağmen tutanakta işgalciler arasında adının gösterilmediğini ileri sürerek kendisi adına şerh verilmesini istemiştir. Dosya kapsamında 04.06.2001 tarihinde yapılan keşif sonrasında düzenlenen 06.11.2001 günlü fen ve orman bilirkişi ortak raporunun b- 21 bölümünde, davacı tarafından dava edilen taşınmazın 2070 parselin C harfli bölümünün güney- batısında kaldığı açıklanmış ise de rapora ekli krokide bu yerin gösterimi yapılmamış, mahkemece birleştirilen 2000/93 Esas sayılı davanın zilyetlik şerhi verilmesi istenen yerin dava konusu ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiştir. Oysa ki; hükme esas 06.11.2001 günlü fen ve orman bilirkişi ortak raporunun”sonuç-kanaat” bölümünün 7. bendinde dava dosyası ile birleştirilen davaların bir kısmında dava edilen taşınmazların dava konusu taşınmaz kapsamında kalmadığı bildirilerek bu dosyaların esas numaraları tek tek gösterilmiş, 8. bendinde ise birleştirilen bir kısım dosyalardaki dava konusu taşınmazların konumunun açıklandığı rapor edilmiştir. Bu hali ile dosya kapsamında davacı yanca dava edilen taşınmazın konumu rapora ekli krokide göstermediği için netleştirilmemiş olup mahkemece dava edilen taşınmazın 2070 nolu parselin kapsamında kalmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmesi de bu durumda yerinde görülmemiş olup kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    6) Müdahil ... "ın temyiz itirazları yönünden;
    ... 25/12/2006 tarihli dilekçe ile 2070 parselin 140 m2"lik bölümünü 1992 yılında..."ndan satın aldığını ileri sürerek adına tescilini talep ederek davaya katılmış, mahkemece müdahil davacının davasının kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinde... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacının adının yazılmasına karar verilmiş, müdahil vekili süresinde verdiği temyiz dilekçesi ile taşınmazın beyanlar hanesine adının yazılması yolundaki kararın onanmasını, taşınmazın müvekkilinin zilyetliğinde bulunan 140 m2"lik kısmının müvekkili adına tesciline karar verilmesi gerekirken tamamının Hazine adına tesciline yönelik hükmün ise bozulmasını talep etmiştir.
    Müdahil taşınmazın 140 m2"lik bölümünü 1992 yılında..."ndan satış senedi ile satın aldığını ileri sürmüş olup tapu kaydına dayanmaksızın salt olarak zilyetliğe dayanarak müdahil olmuş ve mahkemece müdahil lehine zilyetlik şerhi verilmiştir. Müdahil tarafından tapuya dayanılmamış olmasına ve salt zilyetliğin taşınmazın müdahil adına tesciline yeterli olmadığının tespitine göre müdahilin temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    7) Davacı ..."in temyiz itirazları yönünden;
    Davacı ... vekilleri aracılığıyla ...1. Asliye Hukuk Mahkemesine verdiği 18.09.2002 tarihli dava dilekçesi ile davalılar ... ve ... aleyhine dava açarak 1979 yılında gecekondu yaptırdığını,gecekondunun tüm resmi kayıtlarının davacı adına kayıt olunduğunu, davalı ..."nın davacının kızkardeşi, davalı ..."in ise davacının eniştesi olup 2000 yılında Sivas"tan ..."a geldiklerinde müvekkilinin rızası ile bu yere oturmalarına rağmen daha sonra yerin kök muris ..."e ait olduğunu iddia ederek tüm uyarılarına rağmen evi terketmediklerini ileri sürerek elatmanın önlenmesi, taşınmazın tahliyesi ve teslimine karar verilmesini talep etmişler, 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/1032 Esas nosuna kaydedilen dava genel mahkemeden aktarıldıktan sonra eldeki dava ile birleştirilmiş, mahkemece kadastro bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen gecekondunun davacı ... tarafından 1978 yılında yerinin satın alınarak yapıldığı, (B) harfi ile gösterilen yerin ise tarafların ortak murisi ... tarafından yerinin satın alınarak gecekondunun yapıldığı gerekçesi ile 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 92. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen gecekondunun davacı ... ve (B) harfi ile gösterilen gecekondunun ...’in zilyetliğinde olduğunun yazılmasına karar verilmiştir.
    - 25 -
    2017/6487 - 2018/1929

    2070 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanağının incelenmesinde; beyanlar hanesinin 92. sırasında “...-... oğlu”in isminin yazılı olduğu görülmüştür.
    Hükmün A-l-a bendinde “... 92-...-... oğlu... adlarının yazılmasına” karar verilmiş, hükmün 44-a bendinde ise “...ilçesi A. ... mahallesi 2070 nolu parselin beyanlar hanesinin 92. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile fen bilirkişisinin krokisinde (A) harfi ile gösterilen gecekondunun davacı ..., (B) harfi ile gösterilen gecekondunun ..."in zilyetliğinde olduğunun yazılmasına,” karar verilmiştir. Yukarıda 3 nolu bentde anlatıldığı gibi hükmün A-l-a bendi ile sonradan kurulan hükümlerin bir kısmında çekişkiler bulunmakta olup eldeki dosyada davacı ..."in ..... oğlu olduğu zilyetlik şerhi sahibinin ise ... oğlu ... olduğu, mahkemece bu isimde kişi olup olmadığı araştırılmadan eğer var ise davaya dahil edilmeden hüküm kurulmuş olması ve mahkemece taşınmazın (B) harfi ile gösterilen kısmının ortak muris ...... ait olduğu kabul edildiğine göre .... tüm mirasçılarının belirlenerek adlarına tescile karar verilmesi gerekirken bu yönde araştırma ve inceleme yapılmadan kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    8) Davacı ..."in temyiz itirazları yönünden;
    Davacı ... ..... ... 1. Asliye Hukuk Mahkemesinde 14/06/2001 tarihinde ..."e karşı açmış olduğu davada 2070 parsel üzerinde 1981 yılında gecekondu yaptığını, kayınbiraderi olan davalı ..."in 1986 yılında zor duruma düştüğünden kendisine cüzi bir bedelle kiraya verdiğini, 1996 yılından sonra davalının kira bedelini hiç ödemediğini, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2000/595 Esas sayılı dosyasında tahliye davası açıldığını, bu gecekondunun kadastro sırasında davalı adına beyanlar hanesinde gösterilmiş olduğunu ileri sürerek davalı adına olan kaydın iptali ile kendisi adına şerh verilmesini talep etmiş, dava genel mahkemeden aktarıldıktan sonra eldeki dava ile birleştirilmiş, yine davacı ... ....an eldeki dosya ile birleştirilmesine karar verilen 2008/1 Esas sayılı dosyada aynı iddia ile 2070 parselin tutanağında işgalci olarak gösterilen kayınbiraderi ..."in isminin silinip kendisi adına şerh verilmesini istemiş, mahkemece dava konusu gecekondunun l981 yılında davacı ... .... tarafından yapıldığı, bu kişinin daha sonra davalıya kiraya verdiği anlaşılmakla davanın kabülü ile davacı ...’in zilyet olarak adının yazılmasına karar verilmiş ise de kurulan hüküm yerinde değildir.
    Şöyle ki; dosya kapsamının incelenmesinden keşifte yer alan fen bilirkişisi davacının dayandığı paylı tapunun bu parseli kapsamadığını, komşu 87 parselde kaldığını, davacı tarafından sunulan " İmar ve Gecekondu Mevzuatına Aykırı Olarak Yapılan Gecekondulara Ait Başvuru Dilekçe Formu" nda davacı tarafından ..... sokakta 40 m2 bina ile 180 m2 işgal edilen arsa belirtildiğini, zeminde davalı binanın bu sokağa cepheli olduğunun açıklandığı sonrasında dosyanın görevsizlik kararı ile aktarılıp temyize konu dosya ile birleştirildiği, davacının, davalı hakkında 15.7.1998"de ... 4. Sulh Hukuk Mahkemesinde açtığı tahliye davasında davalının taşınmazın maliki olduğunu ileri sürdüğü, dosyanın keşif gibi esasa ilişkin incelemeler yapılmadan 2. celse müracata kaldığı, 15.4.1999 tarihinde açılmamış sayılmasına karar verildiği, bu yerle ilgili olduğu söylenerek temyiz dilekçesi ekine eklenen ...2. SHM."nin 2005/ 354- 2007/ 1083 sayılı karar örneğinden ise davacımız tarafından davalı temyiz edene karşı açılan elatmanın önlenmesi ve tahliye davasının ise reddine karar verildiği, taraflar arasında görülen 2008/1 Esas sayılı dosya ise mahkemece tanık dinlenmediği, dosya arasında her iki tarafça da ödemeler yapıldığına dair faturalar bulunduğu görülmüştür. Mahkemece temyiz dilekçesi ekine eklenen ve taraflar arasında görülen ...2. SHM."nin 2005/ 354- 2007/1083 sayılı dava dosyası getirilmediği için dosyaya etkisi belirlenemediği gibi dosya kapsamında tanık ve yerel bilirkişi beyanları alınarak taşınmazın zilyedide netleştirilmeden eksik inceleme ile kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.



    - 26 -
    2017/6487 - 2018/1929

    9) Davacı ..."un temyiz itirazları yönünden;
    Davacı birleştirilen 2000/147 Esas sayılı dosyada; çekişmeli 2070 parselin murisleri....."a ait olan 1952 tarih ve 13 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığını ileri sürerek Hazine adına olan tesbitin iptaliyle adına tescilini istemiştir. Mahkemece ...1. Bölge Tapu Sicil müdürü Senai Yılmaz ile kadastro kontrol memuru .....dan oluşan bilirkişi kurulundan dosyadaki veraset belgelerinin ve satış vaadi sözleşmelerine göre tapudaki payların belirlenmesi amacıyla 15.07.2003 havale tarihli rapor alınmış, Bu raporda ..."un murisi olduğunu iddia ettiği ve tapu kaydında ismi geçen Y....in payının ... Mahkemeyi Asliyesi Hukuk Dairesinden uta 16/07/339 gün ve 39/ 141 sayılı kararı ile iptal edildiği, bu kararın ... 2. Noterliğinin 31/03/1977 tarih ve 12071 nolu tasdikli tercümesinin dosyada bulunduğu belirtilerek hesaplama yapılmış olup dosya kapsamı, hükme esas bilirkişi raporu ve eklerinin incelenmesinden mahkemece davacı yanın tapu maliki olmaması nedeniyle davasının reddine karar verilmesinde usul ve kanuna aykırılık olmadığından davacının temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
    10) Davalı ..."in temyiz itirazları yönünden;
    Davacı ... birleştirilen 2000/142 Esas sayılı dosyada; 1582 parselin bir bölümünü ..."ten satın aldığını zilyet olarak ... isimli kişinin gösterilmesinin yerinde olmadığını ileri sürerek tutanakta işgalci olarak gösterilen ... isminin silinip adına şerh verilmesini istemiş, mahkemece birleştirilen davanın kabülü ile ...ilçesi Aşağı ... mahallesi 1582 nolu parselin beyanlar hanesinin 9. sırasında ... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı ... adının yazılmasına karar verilmiş, davalı; davacının 1582 parseli satın aldığı ... adının yerine ... yazıldığı zannı ile kendisini hasım gösterdiğini, çekişmeli 1582 parselde yeralan taşınmazı 1984 yılında ..."den satın aldığını, 28 yıldır zilyetliğinde olduğunu, mahkemece davalının ... olduğu düşünüldüğü için kendisine tebligat yapılmayarak Hakkı Keleş"in Kayışdağı"ndaki
    adresine onun ölümünden sonra da mirasçılarına tebligat yapıldığını, davanın ... hakkında yürütüldüğünü, tarafına tebligat yapılmadığından dava dosyasından haberdar olmaması nedeniyle itirazlarını ve cevaplarını sunamadığını, Kararı haricen 2012 yılında öğrendiğini, davacı ..."in dava ettiği yer ile kendisine ait taşınmazın farklı taşınmazlar olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını talep etmiştir.
    Dosya kapsamında temyiz eden ... taraf olarak yer almadığı gibi mahkemece işgalcilerle ilgili olarak yapılan araştırma yerinde ve yeterli değildir. Taşınmazın bulunduğu yerdeki tüm resmi dairelerden, bankalardan ve savcılık aracılığı ile araştırma yapılıp davalı olarak gösterilen kişilerin gerçekten var olup olmadıkları, yalnızca bir isim yanlışlığı olup olmadığı yolunda bir araştırma yapılmamıştır. ... Kadastro Mahkemesi tarafından yapılan keşiflerde yalnızca tapu uygulaması yapılmış, davanın bu yönü -tutanakta işgalci olarak gösterilenler- üzerine bir araştırma yapılmamıştır. Dosyaların birleştirilmesi sonrasında yapılan araştırma ise tamamen yetersiz olup yeterli araştırma ve incelemeye dayanmadan kurulan hüküm usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
    11) Davacı-müdahil ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... .... ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları yönünden;
    Dosyanın incelenmesinden; davacılar ... ve 74 arkadaşı tarafından ... Kadastro Mahkemesinde 06.03.2000 tarihinde açılan davada 2070 sayılı parselin Temmuz 1330 tarih ve 170 numaralı; Temmuz 1300 tarih ve 169 numaralı, Şubat 926 tarih ve 13 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile kendilerine ait olduğu, kadastro tutanağının beyanlar hanesinde işgalci olarak belirtilen kişilerin zilyetlik haklarının bulunmadığı, tapularının da olmadığını ileri sürerek tesbitin iptali ile tapudaki payları oranında adlarına tescilini istemiyle yalnızca Hazineye husumet yöneltilerek dava açıldığı, davacı yanın aynı iddia ve taleple 1581 parsel sayılı taşınmaza ilişkin kadastro mahkemesine açtığı davanın bu dosya ile birleştirildiği, 1581 ve 1582 parsel sayılı taşınmazlar hakkında ... ve arkadaşları tarafından, 1583 parsel sayılı taşınmaz hakkında ise ..... ve ... tarafından tapu kayıtlarına dayanılarak açılan davalara davacılar ... ve arkadaşları
    - 27 -
    2017/6487 - 2018/1929

    tarafından aynı tapu kayıtları ve satış vaadi sözleşmelerine dayanarak taşınmazların kısmen adlarına tescili gerektiği belirtilerek müdahale edildiği ve bu taşınmazlara ilişkin dosyaların da eldeki dosya ile birleştirildiği, 1583 parsel haricindeki diğer taşınmazlarda işgalci olarak isimleri geçenlerin açılan davalarda taraf olarak gösterilmediği, gerçek kişilerce şerhe yönelik açılan davaların dosya ile birleştirildiği, ancak tüm işgalcilerin davaya katılımı sağlanmaksızın yapılan yargılama sonunda mahkemece 2070 parsele ilişkin davacılar ... ve arkadaşlarının davasının kabulü ile taşınmazın bilirkişi raporunda belirtilen payları oranında bu kişiler adına tesciline, tutanakta işgalci olarak gösterilen 1257 adet şagil isminin yazılarak tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildikten sonra şerhe yönelik olarak dava açan kişilerin davaları hakkında yeniden hüküm kurulup işgalci isimlerinin belirlendiği, 1581 parsel sayılı taşınmaza ilişkin açılan davaların reddi ile taşınmazın tespit gibi tesciline, 1582 ve 1583 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin ... ve arkadaşları ile ..... ve ... tarafından açılan davaların kısmen kabulü ile hükümde belirtilen hisseler ile kişiler adına tesciline, geri kalan kısımların tespit gibi tesciline, kararda belirtilen şagillerin tapunun beyanlar hanesinde gösterilmesine karar verildiği görülmüş ise de mahkemece yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi kurulan hüküm usul ve kanuna da aykırıdır.
    Şöyle ki; dava, ister taşınmaz mülkiyetinin aktarılmasına ilişkin kadastro tespitine itiraz, isterse 2. madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazın beyanlar hanesindeki zilyetlik şerhine yönelik olarak açılmış olsun, kural olarak; bu tür davaların, tespit malikleri ile, tutanağın beyanlar hanesinde isimleri yazılı kişi ya da kişilere husumet yöneltilerek açılması zorunludur. Somut olayda; 2/B madde uygulaması nedeniyle Hazine adına tesbiti yapılan taşınmazlara yönelik olarak açılan bu davalarda husumetin kadastro tespit tutanak maliki olan Hazine ile tutanağın beyanlar hanesinde ismi yazılı bulunan gerçek kişilere birlikte yöneltilmesi gerekmektedir.
    2924 sayılı Orman Köylülerinin Kalkınmalarının Desteklenmesi Hakkındaki Kanunda orman rejimi dışına çıkartılan yerlerde yapılacak kullanım kadastrosunda bu yerlere muhdesat ile tasarruf edenler hakkında ne gibi işlem yapılacağı belirtildiği gibi, 27.01.2009 günlü Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kadastro Kanununa eklenen 4. madde şöyledir "Ek madde 4 - 6831 sayılı Orman Kanununun 20/6/1973 tarihli ve 1744 sayılı Kanunla değişik 2"nci maddesi ile 23/9/1983 tarihli ve 2896 sayılı, 5/6/1986 tarihli ve 3302 sayılı Kanunlarla değişik 2"nci maddesinin (B) bendine göre Orman Kadastro Komisyonlarınca Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerler, fiili kullanım durumları dikkate alınmak ve varsa üzerindeki muhdesatın kime veya kimlere ait olduğu ve kim veya kimler tarafından ne zamandan beri kullanıldığı kadastro tutanağının beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle, bu kanunun 11"inci maddesinde belirtilen askı ilanı hariç diğer ilanlar yapılmaksızın öncelikle kadastrosu yapılarak Hazine adına tescil edilir. Bu maddeye göre yapılacak kadastro çalışmaları ikinci kadastro sayılmaz."
    Kadastro tespit tutanağının ya da kütüğün beyanlar hanesinde yazılı zilyedlik veya muhdesat şerhi, aynî bir hak olmayıp, kişisel hak niteliğinde olduğundan tapu sicilinden ayrı olarak alınıp, satılması, değiştirilmesi mümkün değildir. Şerhe ilişkin talepler, tarafların isteğiyle dahi tapu sicil müdürlüğünce yerine getirilemez ve dava yoluyla genel mahkemeden istenemez. Ancak, yukarıda açıklandığı gibi yörede 4127 sayılı Kanun ile değişik 2924 sayılı Kanunun 11. maddesine ve 3402 sayılı Kanunun Ek 4- maddesi gereğince yapılacak kullanım kadastrosu sırasında ileri sürülebilir ve hak sahipliği tespit komisyonunca değerlendirilebilir. İtiraz ve dava haklarının da bu aşamada kullanılması gerekir.
    Eldeki davada, dava konusu taşınmazlardan 1583 parsel haricindeki diğer taşınmazlarda işgalci olarak isimleri geçenlerin tamamı davada taraf olarak yer almamıştır. Dosyanın incelenmesinde; 2070 parsel sayılı taşınmazda işgalciler listesinin 990. sırasında “.... ...”
    isminin yeraldığı, bu kişinin davalı olarak dosyada yer almadığı, karar başlığında gösterilmediği, kendisine karar tebliğ edilmediği, hükmün A-l- a bendinde .. ..... isminin yer aldığı, 11- a bendinde ise “... .... adına olan zilyetlik şerhinin iptali ile davacı .. .... adının yazılmasına" karar verildiği, karar başlığında ise birleşen dosya davacısı olan “ ...
    - 28 -
    2017/6487 - 2018/1929

    ..... isminin yazıldığı, ayrıca 178. sırada yer alan ...., 676. sırada yer alan....., 641. sırada yer alan ...., 424. sırada yer alan ..., 431. sırada yer alan .... karar başlığında yer almadığı, kendilerine karar tebliğ edilmediği, taraf olarak sırasıyla ..., ..., ..., ..., ..."ın yer aldığı, bu hali ile dosyada taraf teşkilinin tamamlanmadığı görülmüştür.
    Ayrıca; yapılan keşiflerde taşınmazlarda işgalci olanlar hakkında yerel bilirkişi ve tanıklardan beyan alınmamış, hükümde davada taraf olarak yer almayan kişiler hakkında hisse oluşturularak adlarına tescil kararları verilmiş, çekişmeli 1582 ve 1583 parsel sayılı taşınmazların nitelik belirlemesi yapılmaksızın Hazine adına tespit edildiği hususu nazara alınmaksızın davacı ve Hazine adına tesciline karar verilen kısımlar yönünden nitelik belirlemesi yapılmaksızın tescil hükmü oluşturulmuş, devredilen ...Kadastro Mahkemesinin 2002/112 Esas sayılı dosyada ... ... isimli kişinin 21.11.2002 tarihli katılım dilekçesi bulunmakta olup katılımın kabul ya da reddi konusunda karar verilmemiş, bu kişi başlıkta yer almamış, kendisine karar tebliğ edilmemiş, işgalci olarak gösterilmediği yolundaki itirazı konusunda olumlu- olumsuz bir hükümde kurulmamıştır. Bu şekilde yapılan yargılamanın usul ve kanuna uygun olduğundan bahsedilemez.
    Bunun yanı sıra; davacılar ... ve arkadaşları, 2070 ve 1581 parsel sayılı taşınmazların Temmuz 1330 tarih ve 170 numaralı; Temmuz 1300 tarih ve 169 numaralı, Şubat 926 tarih ve 13 numaralı tapu kayıtları kapsamında kaldığı, gayrimenkul satış vaadi sözleşmeleri ile kendilerine ait olduğunun ileri sürülerek tesbitlerinin iptali ile tapudaki payları oranında adlarına tescili isteminde bulunmuş, ... ve arkadaşları 1968 tarih Cilt 186 Sayfa 85 Sıra 2 numaralı tapu kaydı, gayrimenkul satış vaadi ve zilyetliğe dayanarak 1581 ve 1582 nolu parsellerin kadastro tesbitlerinin iptali ile mesahalarının tesbiti ve payları oranında adlarına tapuya tescilini istemiş, davacılar...... ve ... ise 01.04.1967 tarih 2 sıra, 19/11/1968 tarih 192 Cilt 23 Sayfa 119 Sıra nolu tapu kaydı ve satış vaadi sözleşmeleri ile 1583 nolu parseli satın aldıklarını ileri sürmüş, ... ve arkadaşları ise 1582 ve 1583 parsel sayılı taşınmazların 2070 ve 1581 parsel sayılı taşınmazlara ilişkin açılan davalarda dayanılan tapular kapsamında kaldığı ve kendilerine ait olduğu iddiası ile müdahil olmuş iken mahkemece taşınmazlara ilişkin davacı yanların dayanağı tapular ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri ile getirilerek revizyon durumları sorulmamış, tapular revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları getirtilmemiş, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ile birlikte eksiksiz olarak getirtilmemiş, tapu kayıtları zemine usulünce uygulanarak kapsamı belirlenmemiş, tapu kayıtlarının sınırları ve komşu parsellerin kayıt sınırları parsel malikleri ile bağ kurularak tespit edilmemiştir.
    Davacılardan ... ve arkadaşları tarafından dayanılan tapu kaydı hakkı karar gereğince oluşmuş olup paylı tapudur. Dosyada bulunan kök tapu ... 289 tarih, D. 8, V. 179 numaralı kayıtta miktarı 20 dönüm iken bu kaydın gittileri olan Temmuz 330 tarih, 173 ve 174 numaralı kayıtlarda yüzölçümü ve sınırları değişmiş, miktarı 458 dönüm 2 evlek 327 zira"ya çıkmış, İlk kaydın bir hududu tarik, diğer hudutları kişi iken gitti kaydının hudutlarında ise çalılık, dere, tarik ve Hazine arazisi yer almış, mahkemece ilk kaydın bir hududunun “tarik” olması nedeniyle nitelik itibarıyla değişir sınırlı olduğu nazara alınarak bu artırımın geçerli bir hukuki temele dayalı olup olmadığı, tapunun mesaha artımına ilişkin tüm bilgi, belge ve dayanakları getirilerek gerçek miktarı belirlendikten sonra miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmemiş, revizyon gördüğü tüm parseller birlikte değerlendirilip miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmemiş, mahkemece belirtilen şekilde gerekli araştırma yapılmaksızın kaydın geçerli yüzölçümü 458 dönüm olarak kabul edilerek hüküm kurulmuş, 04/06/2001 tarihinde yapılan keşifte ... 289 tarihli kayıt değil, gittileri uygulanmış, dosyada yer alan ve davacı yanlarca dayanılan tapu ve tedavülleri ayrı ayrı okunup ihdasındaki hudutlarıyla sonraki hudutları zeminde tek tek belirlenmemiş, fen bilirkişi krokisinde gösterilmemiş, komşu parsel tutanakları ve dayanakları ile desteklenmemiş, tapunun yüzölçümü ve sınırlarındaki değişim dikkate alınarak oluşan çelişkinin sebebi araştırılmamış, giderilmeye çalışılmamıştır.
    - 29 -
    2017/6487 - 2018/1929

    Dairenin 30.01.2014 ve 15.06.2016 günlü geri çevirme kararları ile davacılarca dayanılan ..... 289 tarih, D. 8, V. 179 numaralı tapu kaydının mesaha artımına ilişkin tüm bilgi, belge ve dayanakların dosya kapsamında olmadığının anlaşılması üzerine gerekli evrakların dosya kapsamına alınması, davacılar tarafından dayanılan tapu kayıtlarının her birinin ilk oluşumundan itibaren sıra izler biçimde tüm gittilerinin, kadastro sırasında başka parsellere uygulanmış olup olmadıkları belirlenip uygulanmış olmaları halinde bu parsellere ait tutanak asıllarının dosyaya eklenmesi istenmiş ise de eksiklikler tam olarak giderilememiştir.
    Bu hali ile davacı yanların dayanakları tapulara ilişkin dosya kapsamında yapılan uygulama ve araştırma hüküm kurmaya yeterli olmadığı gibi orman incelemesi de usulünce yapılmamıştır.
    Çekişmeli parsellerin yörede 1943 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde bırakıldığı, yörede 1973 yılında yapılan tapulama çalışmalarında da kayıt ve belgeleri tapu kütüğüne olduğu gibi aktarılarak 1278 parsel numarası ile işlem yapıldığı, 1981 yılında yapılan 2/B uygulamasında orman sınırları dışına çıkarıldığı yönünde uyuşmazlık yoktur. Uyuşmazlık, bu taşınmazların tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı ve tapu sahibi adına orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılmadığına ilişkindir.
    1744 sayılı Kanunun 2/1. maddesi gereğince nitelik kaybı nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılan yer, orman tahdidinin kesinleştiği tarihten daha önceki zamanlarda tapuya kayıtlı olsa dahi, mülkiyeti tapu sahibine intikal etmez. Çünkü, 1744 sayılı Kanunun 2/2. maddesinde yazılı “Evvelce sınırlaması yapılmış ve fakat yukarıdaki fıkra hükümlerine (aynı maddenin birinci fıkrası) uymadığı... anlaşılan sınırlamaların düzeltilmesi sonucu orman sınırları dışına çıkartılacak yer, sınırlaması itirazsız kesinleşmiş tapulu arazi ise mülkiyeti tekrar tapu sahiplerine intikal eder” hükmü, sadece ilk orman kadastrosunun yapıldığı tarihten daha önceki zamanlarda ve öncesi de orman olmayan yerler için oluşturulan tapu kayıtlarına ilişkindir. Tahdit içinde kalmakla tapu kaydı değerini yitireceği gibi, taşınmazın öncesinin orman sayılan yer olması ve 1744 sayılı Kanunun 2/1. maddesi gereğince 15.10.1961 tarihinden önce nitelik kaybetmesi nedeniyle orman rejimi dışına çıkartılması halinde, o yer, orman sınırı içine alınmadan önce tapuda kayıtlı olsa dahi, tapu kaydı özel mülkiyete konu olmayan orman sayılan yerde oluşturulduğu için yolsuz tescil niteliğinde olacağından, yine, bu tapu kaydına değer verilemez ve o yerin mülkiyeti tapu sahiplerine intikal etmez.
    1744 sayılı Kanunun 2/6. maddesi gereğince çıkartılan ve 22 Temmuz 1974 tarihli Resmî Gazete yayımlanarak yürürlüğe giren "Orman Sınırları Dışına Çıkartılacak Yerler Hakkında Tüzük"ün 34. maddesi "Orman Kadastro ekipleri; düzenleyecekleri tutanaklarda orman sayılmaması gerektiği ve tapulu bulunduğu halde, orman sınırları içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için orman sayılan yer haline dönüşmüş ve fakat 6831 sayılı Orman Kanunun değişik 2. maddesine göre orman sınırı dışına çıkarılması gerekli olan yerleri, tapu sahibi kimliğini, tapunun tarih ve numarasını yazmak suretiyle ayrı bir madde halinde belirler. Bu gibi yerler, hava fotoğraflarına ve haritalarına işlenir veya yersel ölçüleri yapılır". Yine, aynı Tüzüğün 41/2. maddesi "inceleme kurulları ... esasen orman sayılmayan yerlerden olduğu
    neticesine vardıkları yerler hakkında 6831 sayılı Kanunun değişik 2. maddesine göre inceleme yapamazlar". Kanunun ve yukarıda yazılı tüzük hükümlerinin birlikte değerlendirilmesi sonucu; 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanunla değişik 2/2. maddesi gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yerlerin mülkiyetinin tekrar tapu sahiplerine intikal edebilmesi için; taşınmazın öncesi orman olup da bilim ve fen bakımından nitelik kaybetmesi nedeniyle, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkrası gereğince orman rejimi dışına çıkartılan yer olmaması, 1744 sayılı Kanunun 2. maddesinin birinci fıkra hükümlerine uymadığı, yani aslında orman olmadığı ve tapulu bulunduğu halde, yanlışlıkla orman sınırı içine alınmış ve sahibi tarafından itiraz edilmediği için hukuken orman sayılan yer haline dönüştüğü anlaşılarak, nitelik kaybetme ya da etmeme konusunda inceleme kurulları tarafından hiçbir araştırma yapılmadan, orman sınırlarının düzeltilmesi sonucu 2. maddenin ikinci fıkrası gereğince orman sınırları dışında bırakılması, çekişmeli taşınmazı içine alan ilk orman kadastrosu itirazsız kesinleşmiş olması,

    - 30 -
    2017/6487 - 2018/1929

    dayanılan tapu kaydı, taşınmazın orman sınırları içine alınmadan önce oluşturulması ve yüzölçümü ile geçerli olarak çekişmeli taşınmazı kapsaması, dayanılan tapu kaydı, 13.07.1945 tarihinde yürürlüğe giren 4785 sayılı Kanun gereği Devletleştirilmemiş olmaması ya da devletleştirilmiş sayılmaması, dayanılan tapu kaydının, 3116 sayılı Kanunun Muvakkat 1. maddesi ya da başka bir Kamulaştırma Kanunu gereğince kamulaştırılmış olmaması, orman sınırlamasının düzeltilmesi sonucu orman sınırı dışında bırakma işleminin 1744 sayılı Kanunun yürürlükten kalktığı 1 Ocak 1984 tarihine kadar tamamlanmış olması gereklidir. Mahkemece taşınmazların öncesi itibarıyla orman sayılan yerlerden olup olmadığının belirlenmesi yönünden eski tarihli resmi belgelerdeki konumu incelenmemiştir.
    Tüm bu nedenlerle; mahkemece, öncelikle dava konusu taşınmaz tutanaklarının beyanlar hanesinde ismi yazılı bulunan gerçek kişilere husumet yöneltilmek sureti ile taraf haline getirildikten sonra davacı yanların dayanakları tapular ilk tesisinden itibaren oluşum belgeleri, haritası ve tüm tedavülleri ile getirilerek revizyon durumları sorulmalı, tapular revizyon görmüş ise revizyon gördüğü tüm parsel tutanakları, komşu parsel tutanak ve dayanakları, davalı iseler dava dosyaları, kesinleşerek tapuya kaydedilmiş iseler tapu kayıtları ile birlikte eksiksiz olarak getirtilmeli, tapu kayıtlarının miktar artırımının yasal dayanağı olup olmadığı yerel tapu sicil müdürlüğü ve Tapu Arşivleri Daire Başkanlığından sorulmalı, tapuların mesaha artımına ilişkin tüm bilgi, belge ve dayanakları, yöreye ait ilk orman tahdidinin yapıldığı 1943 yılından önceki tarihli olan memleket haritası ve hava fotoğrafları getirtildikten sonra, önceki bilirkişiler dışında serbest orman mühendisleri arasından seçilecek üç uzman orman yüksek mühendisi, bulunamadığı takdirde üç orman mühendisi, bir harita mühendisi ve bir fen elemanı bilirkişi vasıtasıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, davacıların dayanakları tapular yeterince yaşlı yerel bilirkişiler vasıtasıyla uygulanmalı, bilinmeyen sınırlar konusunda taraflara tanık dinletme olanağı verilmeli, yerel bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsel kayıtları ve eski tarihli memleket haritasındaki mevkii ve yer isimleri ile denetlenmeli, tapu kayıtlarının değişebilir nitelikte sınırlar içerdiği nazara alınarak miktar artırımının geçerli bir hukuki temele dayalı olup olmadığı, tapunun mesaha artımına ilişkin tüm bilgi, belge ve dayanakları dikkate alınarak tespit edilmeli, gerçek miktarı belirlendikten sonra 3402 sayılı Kanunun 20/B-C, 21 ve 32/3 maddesi gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle yöntemince çevresine uygulatılmalı, revizyon gördüğü tüm parseller birlikte değerlendirilip miktarı ile geçerli kapsamı belirlenmeli, yüzölçümü artırılmasından önceki miktarı ve artırımdan sonraki miktarı ile kapsadığı alanlar ayrı ayrı belirlenmeli, harita mühendisi bilirkişiye ve fen bilirkişisine tapu uygulamasını ve tapu kayıtlarının yüzölçümleri ile kapsadığı alanları ayrı ayrı gösteren, ayrı renkli kalemlerle işaretli, infaza olanak verecek nitelikte bilimsel verileri içeren birleşik kroki ve rapor düzenlettirilmeli, çekişmeli parsellerin davacı yanlarca tutunulan tapu kayıtları kapsamında kalıp kalmadığı tereddüte yer bırakmayacak biçimde belirlenmeli, tapuda yüzölçümü artırımının Hazineyi bağlayıp bağlamayacağı tartışılmalı,
    Getirtilen en eski tarihli memleket haritası, amenajman planı ve hava fotoğrafları orman bilirkişisi ve fen bilirkişi vasıtasıyla çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazların öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, Anayasa Mahkemesinin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yokedilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazların dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli; yukarıda değinilen belgeler fen ve uzman orman bilirkişiler

    - 31 -
    2017/6487 - 2018/1929

    eliyle yerine uygulattırılıp; orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazların konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, hava fotoğraflarında çekişmeli taşınmazlar ve çevresinin stereoskop aleti vasıtasıyla üç boyutlu incelemesi yapılarak, taşınmazlar üzerindeki bitki örtüsünü oluşturan unsurların tek tek sayı olarak tarif edildiği, ağaçların cinsi, ortalama yaşı, kapalılık oranı, hakim ağaç türü ve kullanım şekli ile memleket haritasındaki durumunun ne olduğu ve orman içi açıklık olup olmadığının açıklandığı, yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı,
    Dayanılan tapu kayıtlarının yerel ve fen bilirkişi aracılığı ile çevre parsellerin dayanakları ile denetlenerek 3402 sayılı Kanunun 20/B-C, 21 ve 32/3 maddesi gereğince sabit sınırdan başlamak suretiyle yöntemince çevresine uygulanması sonucunda tapular taşınmazların orman sayılan kesimine uyuyorsa 1943 yılında orman sınırı içine alınmadan önce oluşan tapu kaydına değer verilemeyeceği ve o yerin mülkiyetinin tapu sahiplerine intikal etmeyeceği düşünülmeli, taşınmazların Hazine adına kaydına karar verilecek olması halinde 3402 sayılı Kanunun 19. maddesi gereğince üzerlerindeki kişilere ait muhdesatın beyanlar hanesinde gösterilebileceği değerlendirilerek bu yönde araştırma ve inceleme yapılarak oluşacak sonuca göre, çekişmeli taşınmazların tamamı hakkında tarafların iddia ve savunmalarını karşılar nitelikte karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ:1) Yukarıda 1 ve 2 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı ... ve arkadaşları vekili ile davacı ... ve .... ..... vekili Av. ..."un temyiz dilekçesinin süre yönünden REDDİNE,
    2) 4, 6 ve 9 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacı İsmal Akın, müdahil ... ve davacı ..."un temyiz itirazlarının REDDİNE,
    3) 3, 5, 7, 8, 10 ve 11 nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar Kahriman Maden, ..., ..., ..., ..., ..., davalı ..., Davacı-müdahil ..., ... ve arkadaşları vekili Av. ... .... ile davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA temyiz harçlarının istek halinde yatıranlara iadesine 19/03/2018 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi