Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/2358
Karar No: 2022/6112
Karar Tarihi: 21.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2358 Esas 2022/6112 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, bir şirketin prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti ile konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir. İlk derece mahkemesi davanın reddine, istinaf mahkemesi ise istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermiştir. Ancak davacı tarafından yapılandırıldığı iddia edilen borç nedeniyle davanın kapsamının araştırılması gerektiği belirtilerek karar bozulmuştur. Kararda, limited şirket ortaklarının kamu borçlarından sorumlu olduğu hükümleri ve bu sorumluluğun sınırları açıklanmıştır. 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesi ve 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesi incelenmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/2358 E.  ,  2022/6112 K.

    "İçtihat Metni"

    Bölge Adliye
    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
    No : 2019/2218-2021/1951
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 14. İş Mahkemesi
    No : 2017/328-2019/89

    Dava, borçlu olmadığının tespiti ile hacizlerin kaldırılması istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı vekili, dava dışı borçlu ... Yapı Denetimleri Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin davalı Kuruma olan borçlarından dolayı ancak Kurumun alacağının şirketten tahsilinin mümkün olmaması halinde müvekkilinden talep edilebileceğini bu sebeple müvekkilinin şirketin prim borçlarından sorumlu olmadığının tespiti ile taşınmazları üzerine konulan hacizlerin kaldırılmasını istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalı Kurum vekili, davacının borçlu limited şirketin kurucu ortağı ve temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olması nedeniyle görev süresinde tahakkuk eden borçlardan sorumlu olduğunu, davacı adına açılan icra takibinin kesinleşmesini müteakip haciz işlemi uygulandığını yapılan Kurum işlemlerinin usul ve yasaya uygun olduğunu beyanla davanın reddini istemiştir.
    III-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemesince “...Davacının dava dışı Kurum borçlusu şirketin ödeme emrine konu edilen 2011/09 ila 2012/04 aylar arasında dava dışı şirketle birlikte Kuruma karşı müştereken ve müteselsilen sorumlu olduğu, davacı adına düzenlenen ödeme emri kesinleştikten sonra Kurum tarafından davacı şirket müdürü ...’a ait menkul ve gayrimenkul malların kat’i haczine dair karar verilerek ...’a ait Buca Kaymakamlığı Tapu Müdürlüğünün 23.06.2014 tarih ... yevmiye nolu işlemi ile ... Mah. 517 Ada, 325 Parsel 19-21 3 nolu bağımsız bölüm olan taşınmaz ile ... Mah. 6078 Ada, .../Giriş /A 3 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz konulduğu ve kurum tarafından yapılan işlemlerde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı anlaşılmıştır.” gerekçesi ile, “...davanın reddine,...” karar verilmiştir.
    IV-BAM KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesince, “...... 14. İş Mahkemesi'nin 18.09.2019 tarih, 2017/328 Esas ve 2019/89 Karar sayılı kararına yönelik davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine,...” karar verilmiştir.
    V-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı vekili, dava konusu borçların öncelikle borçlu şirketten tahsili yoluna gidilmesi gerektiğini, tahsil edilemezse müvekkilinden talep edilebileceğini, borçlu şirketin borçları yapılandırdığını ve buna göre borcun yenilendiğini müvekkilinin borçlu sıfatının kalmaması nedeni ile borçlu olmadığının tespitine ve hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerektiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı olan 5510 sayılı Yasa'nın 88. maddesinde de Kurum'un sigorta primleri ve diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanun'da belirtilen sürelerde ödenmez ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcilerinin Kurum'a karşı işverenleri ile birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu olacakları bildirilmiştir.
    Öte yandan, 6183 sayılı Yasa'nın 35. maddesinde; (Değişik madde: 22.07.1998 - 4369/21. m.) limited şirket ortakları (Değişik ibare: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olurlar ve bu Kanun hükümleri gereğince takibe tabi tutulurlar. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Ortağın şirketteki sermaye payını devretmesi halinde, payı devreden ve devralan şahıslar devir öncesine ait amme alacaklarının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur. (Ek fıkra: 04.06.2008 - 5766 S.K./3. m.) Amme alacağının doğduğu ve ödenmesi gerektiği zamanlarda pay sahiplerinin farklı şahıslar olmaları halinde bu şahıslar, amme alacağının ödenmesinden birinci fıkra hükmüne göre müteselsilen sorumlu tutulur.
    Bir sermaye şirketi türü olan limited şirketlerde ortaklar açısından sınırlı sorumluluk ilkesi geçerlidir. Ortağın asıl borcu, taahhüt ettiği sermayeyi ödemektir. Sermaye borcunu tam olarak yerine getiren ortağın sorumluluğu sona ermektedir. Türk Hukukunda ortaklar, limited şirketin borçlarından şahsen sorumlu değildirler.
    İlke olarak kanun, ortaklarla limited şirket alacaklıları arasında bir ilişki kurmamış, alacaklılara gereğinde ortaklara başvurma imkanını tanımamıştır. Bu ilkenin üç istisnası vardır. Birincisi, TTK'nun 532/f.3 maddesindeki açığı kapama yükümü, ikincisi selef sıfatıyla sorumluluk (TTK.529, 530 ve 531 maddeleri) ve üçüncüsü ise kamu borçlarından ortakların sorumluluğudur.
    Dosya kapsamından, davacının ... Yapı Denetimleri Hizmetleri San. Tic. Ltd. Şti.’nin kurucu ortağı, 15.11.2001-11.5.2012 tarihleri arasında temsil ve ilzama yetkili şirket müdürü olduğu, şirketin 2011/9.ay-2012/4. ay arasına ait prim ve gecikme zammı borcu nedeniyle, 2012/62011 numaralı Kurum icra takip dosyasından davacı adına düzenlenmiş ödeme emrinin 5.6.2014 tarihinde tebliğ edildiği, 23.6.2014 tarihinde ise davacı adına kayıtlı gayrimenkul kaydına haciz şerhi konulması üzerine açılan, borcun olmadığının tespiti ile haczin kaldırılması talepli işbu davada Mahkemece davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafça temyiz aşamasında dava konusu Kurum alacağının yapılandırıldığının beyan edilmesi karşısında, davanın konusuz kalıp kalmadığı ve prim borcunun prim borçlusu şirketten tahsil imkansızlığı hususları araştırılarak varılacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
    O hâlde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak, İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bam'a, dosyanın kararı veren İlk derece Mahkemesine gönderilmesine, 21.4.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi