12. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/9569 Karar No: 2014/11710 Karar Tarihi: 21.04.2014
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2014/9569 Esas 2014/11710 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2014/9569 E. , 2014/11710 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Sivas İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 26/09/2013 NUMARASI : 2011/659-2013/353
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 02/12/2013 tarih, 2013/31975-38203 sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus takibe girişildiği, borçlu tarafça, ödeme emrinin tebliğinden itibaren beş gün içerisinde, takibe konu senedin tanzim tarihinde borçlunun ayırt etme gücü olmadığından takibin iptali talep olunmuş, Mahkemece, senedin tanzim tarihinde borçlunun ayırt etme gücü olduğundan bahisle istem reddedilmiştir. İİK.nun 170/a-2.maddesi gereğince, icra mahkemesinin usulü dairesinde kendisine intikal eden işlerde, öncelikle, takip dayanağı senedin kambiyo vasfında olup olmadığını ve alacaklının kambiyo senetlerine özgü yol ile takip hakkının bulunup bulunmadığını re"sen inceleyerek, senedin kambiyo vasfında olmadığını tespit etmesi halinde, diğer itiraz nedenlerini incelemeksizin takibin iptaline karar vermesi gerekir. Somut olayda, takip dayanağı bonoda tanzim yeri idari birim adı belirtilerek yazılı değildir. Bu durumda, dayanak belge (takibe konu bononun tanzim tarihi itibariyle yürürlükte olan 6762 sayılı) TTK.nun 688/6.maddesinde öngörülen koşulu taşımadığı gibi, aynı kanunun 689/son maddesinde yer alan keşidecilerin adı ve soyadı yanında yazılmış bir yer ismini de içermediği için kambiyo senedi niteliğinde değildir.(HGK.nun 02.10.2006 tarih ve 1996/12-590 sayılı kararı) O halde, mahkemece İİK.nun 170/a-2. maddesi gereğince re’sen takibin iptaline karar verilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. Mahkeme kararının bu nedenlerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından, karar düzeltme isteminin kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ : Borçlunun karar düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin 02.12.2013 tarih ve 2013/31975 E. - 2013/38203 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK"nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre borçlunun sair karar düzeltme nedenlerinin incelenmesine yer olmadığına, 21.04.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.