Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/2720
Karar No: 2021/3445
Karar Tarihi: 08.04.2021

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2018/2720 Esas 2021/3445 Karar Sayılı İlamı

(Kapatılan)16. Hukuk Dairesi         2018/2720 E.  ,  2021/3445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    DAVA TÜRÜ : TESCİL


    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi istenilmekle; duruşma için belli edilen 08.04.2021 gün ve saatte temyiz eden ... vekili Avukat ... ile aleyhine temyiz istenilen Hazine vekili Avukat...geldiler. Gelenlerin yüzlerine karşı duruşmaya başlandı. Tarafların sözlü açıklamaları dinlendikten sonra duruşmanın bittiği bildirildi. Süresi içinde inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu. GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Davacı ..., davalı Hazinenin kayden maliki olduğu ... Mahallesi (Akse) 1558 parsel sayılı taşınmazın 775 sayılı Yasa ve 2981 sayılı Yasa hükümleri uyarınca bedelsiz olarak belediyeye intikal ettiğini ileri sürerek, mülkiyet tespiti istemiyle Hakem Sıfatıyla Asliye Hukuk Mahkemesine dava açmış ve Mahkemece hakem sıfatıyla verilen, davanın kabulüne ilişkin hüküm, davalı Hazinenin itirazı üzerine, “19.07.2003 tarihinde yürürlüğe giren 4916 sayılı Yasa"nın 24. maddesi ile 3533 sayılı Yasa"nın 4. maddesi hükmü değiştirilerek, taşınmazın aynı ile ilgili ihtilafların genel mahkemelerde çözüme kavuşturulacağının hükme bağlandığı” gerekçesiyle ortadan kaldırılarak, görevsizlik kararı verilmiş ve davalı Hazinenin süresinde başvurusu üzerine genel Mahkeme olarak Asliye Hukuk Mahkemesi’nin eldeki esasına kaydedilmiştir. Yargılama sırasında davacı ... vekili, çekişmeli taşınmazın dava tarihinden sonra şuyulandırma işlemine tabi tutularak çok sayıda imar parseli oluşturulduğunu belirterek, 1558 sayılı parselin imar uygulamasına tabi tutulması suretiyle oluşan parsellerden 5201 ada 2 ve 5234 ada 11 sayılı parseller dışındaki imar parselleri bakımından tapu iptali ve davacı ... adına tescil talebinde bulunmuştur. Mahkemece verilen önceki hüküm, Dairemizin 09.05.2014 tarih ve 2013/8932-2014/5766 sayılı ilamı ile, "davacı vekilinin, 22.03.2011 tarihli dilekçesiyle yasal düzenlemelere uygun olarak ıslah talebini ve içeriğini açıkladığı, iddianın içeriği ve ileri sürülüş biçiminden davanın taşınmaz malın aynına ilişkin olduğu ve konusunu oluşturan hakkın para ile değerlendirilmesinin mümkün bulunduğu, bu tür bir davada, 492 sayılı Harçlar Kanunu"nun 16. maddesi uyarınca dava değerinin çekişmeli taşınmazların toplam değeri olacağı ve belirlenen bu değer üzerinden Harçlar Kanunu"nun 26, 27, 28, 30 ve 32. maddelerinin öngördüğü şekilde işlemlerin yerine getirileceği ve gerekli olan harcın alınacağı, 492 sayılı Kanun"un 32. maddesinde ise yargı işlemlerinden alınacak harçlar ödenmedikçe müteakip işlemlerin yapılamayacağının vurgulandığı belirtilerek, dava değeri belirlendikten sonra nispi peşin harcın alınması ve bu gereklilik yerine getirildiği takdirde diğer ıslah koşullarının yerine getirilmesi, ondan sonra davaya devam edilerek işin esası bakımından karar verilmesi" gereğine değinilerek bozulmuştur. Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda, davacının 5201 ada 2, 3 ve 5234 ada 11 sayılı parsellere ilişkin talebinin reddine, diğer imar parselleri bakımından davacının isteminin kabulü ile toplam 215 adet imar parselinin 775 sayılı Yasa"nın mülga 3. maddesi gereğince davacı ... Belediyesine intikal ettiğinin tespitine” karar verilmiş; hüküm, davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Mahkemece, çekişmeli taşınmazların mülkiyetlerinin 775 sayılı yasanın 3. maddesi gereğince Belediyeye intikal etmesi gerektiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmak için yeterli bulunmamaktadır. Şöyle ki; uyuşmazlık konusu, çekişmeli taşınmazların mülkiyetinin Yasa gereği kendiliğinden Belediye’ye geçip geçmediği noktasında toplanmaktadır. 5393 sayılı Yasanın yürürlükten kaldırdığı 5272 sayılı Kanunla iptal edilen 1580 sayılı Yasa"nın 159. maddesinde; "Belediye sınırı içinde sahipsiz arazi mahiyetindeki seyrangah, harman yeri, çayır, mer"a, koruluk ve bataklıkların ve belediye marifetiyle deniz, nehir ve gölden doldurulmuş olan yerlerin ve yıkılmış kale ve kulelerin metruk arsaları ve enkazının tasarruf, idare ve nezareti kaffei hukuk ve vecaibi ve varidatı ile beraber belediyelere devrolunur" şeklindeki düzenleme ile nitelikleri belirtilen taşınmazların sadece tasarruf, idare ve nezaretinin belediyelere intikal edeceği öngörülmüş olup, mülkiyetinin devrine dair bir hükme yer verilmemiştir.
    Öte yandan 3194 sayılı İmar Yasası"nın 11. maddesi hükmü ile de, istisnaları ayrık tutularak, nitelikleri madde metninde sayılan, ... Genel Müdürlüğünün, Özel İdarenin ve Hazinenin mülkiyetindeki arsa ve arazilerin hangi esas ve usullerle belediyeye devredileceği gösterildikten sonra devrin ancak, valiliğin teklifi, Maliye ve Gümrük Bakanlığının onayı ile gerçekleştirilebileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre, anılan yasal düzenlemeler karşısında çekişmeli taşınmazların mülkiyetinin kendiliğinden belediyeye geçtiğinin kabulüne olanak bulunmamaktadır. Kaldı ki, bu yolda bir işlem yapıldığı da iddia ve ispat edilmiş değildir.
    Ayrıca, mahkemece hükme dayanak yapılan 20.07.1966 tarihinde yürürlüğe giren 775 Sayılı “Gecekondu Kanunu”nun “Belediyelere Arsa Sağlanması” başlıklı 3. maddesi, yasadaki istisna halleri ayrık ve yine yasada belirtilen koşulları mevcut olmak kaydı ile Hazinenin özel mülkiyetindeki ve devletin hüküm ve tasarrufu altındaki taşınmazların bedelsiz olarak ilgili belediyelerin mülkiyetine geçeceğini öngörmüş olmakla beraber, anılan yasa hükmü, 03.07.2003 tarih 4916 sayılı Yasa"nın 38. maddesi ile yürürlükten kaldırılmıştır. Diğer taraftan, 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren 5272 sayılı Belediye Kanununun geçici 1. maddesi ile de istisna kuralları getirilerek, bu ayrıcalıklar dışında kalan Hazineye ait taşınmaz malların yasada belirtilen koşulların gerçekleşmesi halinde ilgili belediyelere bedelsiz devredileceğine ilişkin düzenlemenin 5281 sayılı 31.12.2004 tarihli, 25687 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak 45/10. maddesi ile 24.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Yasa"nın 44/7. maddesi hükmü ile yürürlükten kaldırıldığı, bu düzenlemenin ise Anayasa Mahkemesinin 18.01.2005 tarih 2004/118-2005/8 sayılı kararı ile iptali sonucu yürürlükten kalktığı, sonradan yürürlüğe giren 5393 sayılı Belediye Kanunu"nda ise benzer bir hükme yer verilmediği bilinmektedir.
    Buna göre Mahkemece hükme esas alınan yasal düzenlemenin hüküm tarihinde mer’i olmadığı açık olup, tamamlanmış bir hukuki işlem olmadığından davacı ... lehine kazanılmış hak da mevcut değildir. 5272 sayılı Kanun"un 5281 sayılı Yasayla iptalinden önceki geçici 1. maddesi 775 sayılı Yasa"nın 3. maddesi hükümleri incelendiğinde, anılan düzenlemelerin konusunu teşkil eden hak bakımından mülkiyeti kendiliğinden nakleden hükümlerin bulunmadığı, lehdarı idarelere tescil isteme hakkı verildiği anlaşılmaktadır.
    Ne var ki; mahallinde yapılan uygulama neticesinde hazırlanan teknik bilirkişi rapor ve krokisinde, dava konusu alanın yeterince araştırılmadığı, dava konusu alanın hangi imar uygulamalarına tabi tutulduğunun ve imar uygulamasından önceki ve sonraki niteliklerinin belirlenmediği ve usulüne uygun olarak koordinatlı bir şekilde krokiye yansıtılmadığı; çekişmeli taşınmazların tedavüllü tapu kaydı ile dayanak belgelerinin getirtilmediği; taşınmazın imar uygulamalarından önceki vasfının ve Hazine ile ilgisinin bulunup bulunmadığının kuşkuya yer bırakmayacak şekilde saptanmadığı ve çekişme konusu yerin Belediyeye devri gereken yerlerden olup olmadığı hususu üzerinde de durulmadığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca; Mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak dava konusu alanın hangi tarihte belediye mücavir sahası içerisine alındığının belirlenmesi; çekişmeli yere ilişkin kadastral pafta ile taşınmazın tedavüllü tapu kayıtları ve dayanak belgeleri getirtilerek davaya konu taşınmazın şuyulandırma işlemleri öncesi ve sonrası niteliklerinin kuşkuya yer bırakmayacak biçimde tespit edilmesi ve 775 sayılı Yasa"nın mülga 3. maddesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin, saptanması, ondan sonra toplanan ve toplanacak olan deliller birlikte değerlendirilmek suretiyle bir karar verilmesi gerekirken, bu yönler gözetilmeksizin, yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz edenlere iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.04.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi