Trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan sanığın mahkumiyetine ilişkin hüküm, sanık tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Dosya içeriğine göre sanık, gece vakti, yerleşim yerinde 58 promil alkollü olarak iki yönlü yolda seyir halindeyken kavşağa geldiğinde sağa dönüş yaptığı sırada bu yönden şerit ihlali yaparak gelen mağdur idaresindeki otomobil ile çarpışması sonucu kaza yaptığı olayda basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde yaralanan mağdurun kovuşturmada şikayetten vazgeçtiği anlaşılmakla; Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın bir nedene dayanmayan temyiz itirazlarının reddine, ancak; TCK"nın 58. maddesinin uygulanabilmesi için, sonraki suçtan hükmedilen cezanın hapis cezası olması gerektiği gözetilmeksizin, neticeten adli para cezasına mahkum edilen sanık hakkında mükerrirlere özgü infaz rejiminin uygulanmasına karar verilmesi, Kanuna aykırı olup, sanık müdafinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu konularda, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden hüküm fıkrasının tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin dokuzuncu paragrafının hükümden çıkarılması ve hükümdeki diğer hususların aynen bırakılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA; 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.