Abaküs Yazılım
16. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/6892
Karar No: 2019/6919
Karar Tarihi: 04.11.2019

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi 2016/6892 Esas 2019/6919 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davalılar köyü, davalılardan Hazine ve davacılar arasında yapılacak keşif ile taşınmazların mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadığı, ne şekilde kullanıldığı, kimden nasıl intikal ettiği, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şekli ve süresi gibi konuların incelenmesi gerektiği belirtilerek, mahkeme kararı bozulmuştur. Kararda, davacıların kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak 103 ada 122 ve 117 ada 64 parsel sayılı taşınmaz bölümlerinde dava açtıkları, mahkemece 117 ada 64 parsel sayılı taşınmazın ... Köyü merası olarak sınırlandırılmasına, davacıların 103 ada 122 parsel sayılı taşınmaz bölümlerine yönelik taleplerinin kısmen kabulüne karar verildiği belirtilmiştir. Kararda aynı zamanda, 6360 sayılı Kanun gereğince davacıların Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Haymana Belediye Başkanlığı’nı davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınması, taşınmazın bulunduğu köyde mera tahsisi yapılıp yapılmadığı araştırılması, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkilerin giderilmesi, taşınmazların özelliklerini gösterir fotoğrafların çektirilmesi, ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan ve je
16. Hukuk Dairesi         2016/6892 E.  ,  2019/6919 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
    Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan 103 ada 122 ve 117 ada 64 parsel sayılı 1.307.900,00 ve 8.138.247,00 metrekare yüzölçümündeki taşınmazlar, kamu orta malı mera vasfıyla sınırlandırılarak ... Köyü Tüzel Kişiliği adına tespit edilmişlerdir. Davacılar , ..., ..., ... ve ..., 103 ada 122 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü, davacılar ..., ..., ... ve ... ise 117 ada 64 parsel sayılı taşınmazın bir bölümü hakkında kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasına dayanarak dava açmışlardır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacı ... , ..., ..., ... ve ...’un 103 ada 122 parsel sayılı taşınmaza yönelik davalarının kabulü ile 29.11.2010 tarihli fen bilirkişi raporunda turuncu renkle gösterilen 40000 metrekarelik bölümün davacı ..., 71000 metrekarelik bölümün davacı ...; 48000 metrekarelik bölümün davacı ..."ın babası ...; 17503 metrekarelik bölümün davacı ... ve 13200 metrekarelik bölümün davacı ... Buran adlarına tesciline, davacılar ..., ..., ... ve ...’nın davalarının reddi ile 117 ada 64 parsel sayılı taşınmazın ... Köyü merası olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davacılar ..., ..., ... ve ... vekili ile davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosya içeriğine, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere, delillerin takdirinde isabetsizlik bulunmamasına göre, davacılar ..., ..., ... ve ...’in dava konusu 117 ada 64 parsel sayılı taşınmaza ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarının reddi ile bu parsele yönelik hükmün ONANMASINA,
    2- Davalı Hazinenin dava konusu 103 ada 122 parsel sayılı taşınmazın davacılar adına tesciline karar verilen bölümlerine ilişkin hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince; Mahkemece, davacıların iddiasına konu taşınmaz bölümlerinin mera vasfında olmadığı ve davacılar yararına zilyetlikle kazanım koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek yazılı şekilde karar verilmiş ise de, yapılan araştırma, inceleme ve uygulama hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Çekişmeli taşınmaz mera vasfıyla sınırlandırılmasına rağmen mahkemece yöntemince mera araştırması yapılmamış, bu kapsamda komşu köyler halkından mahalli bilirkişi dinlenilmediği gibi, taşınmazın niteliği ile ilgili olarak 3 kişilik uzman ziraat mühendislerinden oluşan bilirkişi kurulundan ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış, taşınmazın davacıların iddiasına konu bölümleri ile geriye kalan bölümü arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı araştırılmamış, bir arazinin niteliğini ve taşınmaz üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarının incelenmesi olduğu halde hava fotoğraflarından da yararlanılmamış ve davacılar hakkında 3402 sayılı Kanun’un 14. maddesinde belirtilen belgesiz araştırması yapılmamıştır. Diğer yandan, hükme esas alınan fen bilirkişi raporu da koordinatlı kroki içermediğinden infazda tereddüt oluşturduğu gibi, davacılar ..., ..., ... ve ...’un adlarına tescilini talep ettikleri miktardan fazlasına hüküm kurulmuştur. Bu şekilde eksik araştırma ve inceleme ile karar verilemez.
    Hal böyle olunca, doğru sonuca varılabilmesi için, mahkemece meraların mülkiyet hakkı Hazineye, kullanım hakkı ise ilgili köy ya da belediye tüzel kişiliğine ait olduğuna göre, karar tarihinden sonra 30.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6360 sayılı Kanun gereğince davacılara Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı ve Haymana Belediye Başkanlığı’nı davaya dahil etmek üzere süre ve imkan tanınmalı, davaya dahil edilmeleri halinde dahili davalılardan savunma ve delilleri sorulmalı, bildirdikleri takdirde delilleri toplanmalı; bundan sonra kadastro tespit tarihinden 15-20-25 yıl öncesine ilişkin farklı tarihlerde çekilmiş en az 3 adet stereoskopik hava fotoğrafı ile temin edilebilen en eski tarihli uydu fotoğrafları ve çekişmeli taşınmaza komşu taşınmazların kadastro tespit tutanakları, varsa dayanağı olan belgeler ile çekişmeli taşınmaza ait birleşik kroki ilgili yerlerden getirtilerek dosya ikmal edilmeli, taşınmazın bulunduğu köyde mera tahsisi yapılıp yapılmadığı araştırılmalı ve mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan, aynı köy ve komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek ayrı ayrı 3’er kişilik yerel bilirkişi kurulu, aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları, teknik bilirkişi, jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişisi ve 3 kişilik ziraat mühendisleri bilirkişi kurulunun katılımıyla yeniden keşif icra edilmelidir. Yapılacak keşifte, varsa mera tahsis kararı ve haritaları uygulanıp kapsamları belirlenmeli, mera tahsisi yoksa, yerel bilirkişi ve tanıklardan, taşınmaz bölümlerinin geçmişte ne durumda bulunduğu, kime ait olduğu, kimden nasıl intikal ettiği, kim tarafından, ne zamandan beri, ne suretle kullanıldığı, taşınmazın öncesinin geleneksel biçimde kullanılan kadim mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olması halinde, imar-ihyaya konu edilip edilmediği, imar-ihyaya konu edilmiş ise ihyanın hangi tarihte başlayıp ne zaman bitirildiği etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılmalı, yerel bilirkişi ve tanıkların sözleri arasında doğabilecek çelişkiler, gerektiğinde yüzleştirme yapılarak yöntemince giderilmeli; mahkemece yapılacak gözlem tutunağa geçirilmeli; ziraat mühendisleri bilirkişi kurulundan, temyize konu her bir bölümün toprak yapısını ve niteliğini, zirai durumunu, üzerinde sürdürülen zilyetliğin şeklini ve süresini, mera, yaylak veya kışlak vasfı taşıyıp taşımadığını, davacıların iddiasına konu bölümler ile taşınmazın geriye kalan bölümü arasında doğal ya da yapay ayırıcı nitelikte unsur bulunup bulunmadığını ayrı ayrı belirtir, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; taşınmazların her yönünden tüm özelliklerini gösterir (özellikle taşınmazın iddiaya konu bölümleri ile geriye kalan bölümünün sınırını gösterir şekilde) fotoğrafları çektirilmeli; teknik bilirkişiye, keşif ve uygulamayı denetlemeye elverişli, çekişmeli bölümler ile taşınmazın geriye kalan bölümünün konumunu gösteren rapor ve harita düzenlettirilmeli; jeodezi ve fotogrametri mühendisi bilirkişiden yukarıda belirtilen tarihlerde çekilmiş hava fotoğrafları üzerinde uygulama yaptırılarak, taşınmazın önceki ve şimdiki niteliğini, mera, yaylak veya kışlak vasfında olup olmadığını belirtir ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; 6100 sayılı HMK’nın 26. maddesinde öngörülen taleple bağlılık ilkesi göz önüne alınmalı, davacıların belgesiz zilyetlik yolu ile edinebilecekleri miktar yönünden 3402 sayılı Kanun"un 14. maddesinde belirtilen sınırlamalar dikkate alınarak gerekli araştırma yapılmalı, bundan sonra iddia ve savunma doğrultusunda toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz olup, davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davacılara iadesine, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.


    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi