Abaküs Yazılım
7. Ceza Dairesi
Esas No: 2021/6589
Karar No: 2021/16595
Karar Tarihi: 06.12.2021

5607 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 7. Ceza Dairesi 2021/6589 Esas 2021/16595 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Asliye Ceza Mahkemesi'nin verdiği bir karar temyiz edilmiştir. Sanık, 5607 sayılı Kanuna muhalefet suçuyla suçlanmaktadır. Malen sorumlu olan kişi, yargılama sürecinde CMK'nun 234. maddesi uyarınca şikayette bulunmadığını beyan etmiştir. Bu nedenle, malen sorumlunun temyiz talebi reddedilmiştir. Sanık ise, suç tarihinin 6455 sayılı kanunla değiştirilmiş olan 5607 sayılı yasanın 3/18. maddesi gereği kaldığını iddia etmiştir. Ancak daha sonra yayımlanan yasa değişiklikleri ve yeni getirilen hükümler nedeniyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri yerel mahkemeye aittir. Sanığın temyiz talebi kısmen kabul edilmiştir ve karar bozulmuştur.
Kanun maddeleri:
- 5607 sayılı Kanun: 3/5, 3/10, 3/18, 3/22, 5/2
- 6455 sayılı Kanun: 5607 sayılı Kanun'un 3/18. maddesine işaret etmektedir.
- 6545 sayılı Kanun: 5607 sayılı Kanun'un 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları
- 7242 sayılı Kanun: 5607 sayılı Kanun'un 3/22. maddesine eklenen \"Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması
7. Ceza Dairesi         2021/6589 E.  ,  2021/16595 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : 5607 sayılı Kanuna muhalefet
    HÜKÜM :Hükümlülük, müsadere

    Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
    I-Malen sorumlu ... vekilinin temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
    Malen sorumlunun yargılama aşamasında alınan ifadesinde CMK’nun 234. maddesindeki hakları hatırlatılmasına rağmen şikayetçi olmadığını beyan ettiği anlaşılmakla, malen sorumlunun temyiz isteğinin CMUK’nun 317. maddesi uyarınca REDDİNE,
    II-Sanığın temyiz talebine yönelik yapılan incelemede;
    1-Suç tarihi ve ele geçen eşyanın niteliğine göre sanığın eyleminin 11/04/2013 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı, ancak suç tarihinden sonra ise 28/06/2014 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son cümle delaletiyle anılan Yasanın 3/5, 3/10. madde ve fıkraları kapsamında bulunduğu,
    Hükümden sonra 15.04.2020 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 7242 sayılı Yasanın 61. maddesi ile 5607 sayılı Yasanın 3/22. maddesine eklenen "Eşyanın değerinin hafif olması halinde verilecek cezalar yarısına kadar, pek hafif olması halinde ise üçte birine kadar indirilir." şeklindeki düzenlemenin sanık lehine hükümler içermesi, yine 7242 sayılı Yasanın 62. maddesi ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 5/2. maddesine eklenen fıkra uyarınca kovuşturma aşamasında etkin pişmanlık uygulamasının olanaklı hale geldiği anlaşılmakla,
    Suç tarihinde yürürlükte olan 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa ile 6545 ve 7242 sayılı Yasalar ile değiştirilen 5607 sayılı Yasanın 3/18. maddesinin yollamasıyla 3/5, 3/10, 3/22, 5/2. maddelerinin somut olaya uygulanarak belirlenen sonuç cezalar karşılaştırılmak suretiyle sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri ile 5237 sayılı TCK"nun 7. maddesi ve 7242 sayılı Yasanın 63. maddesi ile 5607 sayılı Yasaya eklenen geçici 12. maddenin 2. fıkrası gözetilerek sonucuna göre uygulama yapma görevinin de yerel mahkemeye ait bulunması zorunluluğu,
    2-24.11.2015 tarihli 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarihli ve 2014/140 Esas, 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptal edilmesi nedeniyle, anılan maddenin yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Kabule göre ise;
    1-Sanığın üzerine atılı suçun 6455 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasa"nın 3/18. maddesi kapsamında kaldığı ve suç tarihinden sonra yürürlüğe giren 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı Yasanın 3/18-son delaletiyle 3/5, 3/10, 2/22 ve 5/2. maddelerinin TCK"nun 7. maddesi gereği lehe aleyhe karşılaştırılmasının yapılması gerekirken mahkemece eylem bölünerek 6545 sayılı Yasa ile değişik 5607 sayılı 3/18, 3/22. maddesi uyarınca cezalandırılmasına yer olmadığına ilişkin hüküm kurulması,
    2-Dairemizce de kabul gören Yargıtay Ceza Genel Kurulu"nun 08.04.2014 tarihli, 2013/7-591 Esas, 2014/171 Karar ve 16.05.2017 tarih, 2015/398 Esas ve 2017/272 Karar sayılı kararlarında; suçun işleniş biçimi, suçun işlenmesindeki özellikler, fiillerin işleniş yer ve zamanı, fiiller arasında geçen süre, korunan değer ve yarar, hareketin yöneldiği maddi konunun niteliği, olayların oluş ve gelişimi ile dış dünyaya yansıyan diğer tüm özellikler birlikte değerlendirilip, sanığın eylemlerini bir suç işleme kararının icrası kapsamında gerçekleştirip gerçekleştirmediği ve hakkında TCK"nun 43. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağı hususlarının tartışılarak belirlenmesi gerektiğinin belirtildiği dikkate alınarak;
    İncelemeye konu bu dosyaya ilişkin suç tarihinin 08.05.2013, iddianame tarihinin 23.09.2013 olduğu,
    Yargıtay 19. (Kapatılan) Ceza Dairesi"nin 19/04/2021 tarihli ve 2019/10549 Esas, 2021/4496 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilen Gürpınar Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2014/30 Esas, 2014/136 Karar sayılı dosyasında suç tarihinin 29/12/2013, iddianame düzenleme tarihinin ise 09.02.2014 olduğu,
    Bu dosyalardaki eylemlerin benzer suç vasfına yönelik olduğu gözetilerek suç tarihine ve işlenen suçun niteliğine göre adı geçen sanığın eylemlerinin TCK’nun 43. maddesi kapsamında zincirleme biçimde kaçakçılık suçunu oluşturup oluşturmadığının takdir ve değerlendirilmesi bakımından dosyaların incelenmesi ve gerektiğinde birleştirilmesi ve sonucuna göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi,
    3-Lehe olan kanun hükümlerinin uygulanmasını talep eden sanık hakkında hükmedilen adli para cezasının ödenmesinde taksit yapılıp yapılmayacağının kararda tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nun 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 06.12.2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.




    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi