16. Hukuk Dairesi 2016/1968 E. , 2019/6918 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında, ... Köyü çalışma alanında bulunan temyize konu 144 ada 76 parsel, 145 ada 3 parsel, 172 ada 87 parsel, 186 ada 33 ve 89 parsel sayılı muhtelif yüzölçümündeki taşınmazlar, Asliye Hukuk Mahkemesinde dava konusu olduklarından söz edilerek malik haneleri açık bırakılmak suretiyle tespit edilmişlerdir. Davacı ... ve arkadaşları tarafından davalı Hazine aleyhine, Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası, dava konusu parseller hakkında tutanak düzenlenmiş olması nedeniyle Kadastro Mahkemesine aktarılmıştır. Kadastro Mahkemesinde, çekişmeli parsel tutanakları ile aktarılan dava dosyası birleştirilerek yapılan yargılama sonunda davanın reddine; temyize konu taşınmazların tarla vasfı ile davalı Hazine adına, davanın kabulü ile ... mirasçıları adına miras payları oranından tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine vekil tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, hüküm fıkrasının (1.a) nolu bendinde, temyize konu 144 ada 76, 145 ada 3, 172 ada 87, 186 ada 33 ve 89 parsel sayılı taşınmazlar yönünden davanın reddine, taşınmazların tarla vasfı ile Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verildikten sonra, hüküm fıkrasının (1.c) nolu bendinde bu kez, aynı taşınmazlar yönünden davanın kabulü ile kök muris ... mirasçıları adına payları oranında tapuya kayıt ve tesciline karar verilmek suretiyle birbiriyle çelişkili şekilde hüküm kurulmuştur. HMK"nın 297/2. maddesi gereğince hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir. Kararların farklı ve çelişkili olması mahkemelere olan güven ilkesini zedeler. Somut olayda ise; hüküm fıkrasında, yukarıda açıklanan şekilde aynı parseller hakkında hükmün ayrı fıkralarında hem davanın kabulüne hem de reddine ve farklı kişiler lehine tescile karar verilerek kendi içerisinde çelişkili hüküm kurulduğu anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca mahkemece, önceki kararla bağlı kalınmaksızın çelişkiyi kaldırmak suretiyle yeniden bir hüküm kurulması gerekli olup, davacının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, yasal koşullar gerçekleştiğinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.11.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.