Davacı vekili davacının, 05/07/2007 tarihinde 4857 sayılı İş Kanunu’nun 25/02-d maddesi uyarınca iş sözleşmesi davalı kooperatif tarafından feshedildiğini, fesih nedeninin iş arkadaşına taciz ve sataşma olduğunu iddia edildiğini, ancak ..davacı ile bir yıldan beri evlenmek maksadıyla arkadaş olduklarını, olayın geçtiği kooperatifte mesai saati başlamadan önce davacının kız arkadaşının daveti üzerine ....... Kooperatifine gittiğini, kız kaçırma ve sataşmaya dönük eyleminin olmadığını, ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücret ve diğer haklarının belirlenmesini istemiştir Davalı işveren iş sözleşmesinin davacının ahlak ve iyi niyet kuralları ile bağdaşmayacak şekilde davalı tarafından artık çekilmez ve sürdürülemez hale gelmesi nedeniyle haklı sebeple feshedildiğinin belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davacı işçinin işe iadesine 4 aylık ücret tutarı 2.340,00 TL"nin davalı tarafından davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Hüküm davalı vekilince temyiz edilmiştir. 1- Davacının atama işleminin davalı ... Kooperatifi’nin bağlı olduğu Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğünün tarafından yapıldığı, dolayısıyla iş sözleşmesinin tarafının adı geçen birlik olduğu anlaşılmaktadır. Nitekim davalı vekili de bu yöne değinerek taraf sıfatı yönünden itirazda bulunmuştur. Mahkemece taraf sıfatına yönelik bu itiraz üzerinde durulmadan sonuca gidilmesi hatalıdır. O halde öncelikle davacının iş sözleşmesinde Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği Genel Müdürlüğünün personel yönetmeliğine göre davalı kooperatifin bağlı olduğu Birlik olması nedeniyle davanın Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri Merkez Birliği’ne yöneltilerek açılmasının temsilde yanılma olduğu düşünülerek davanın adı geçen Birliğe tevcihi hususunda davacıya önel verilmeli, usulüne uygun olarak taraf teşkili sağlanmalıdır. 2- Taraf teşkili yukarıda açıklandığı üzere gerçekleştirildikten sonra davanın aydınlatılması ve feshin haklı ya da geçerli nedene dayanıp dayanmadığının tespiti bakımından dosyadaki bilgi ve belgelerde sözü geçen davacı hakkındaki ceza soruşturmasına ait evraklar getirtilip fesih olayı ile bağlantısı olup olmadığı belirlenmeli, davalı savunmalarında ismi geçen işyeri yetkilileri ve özellikle davacı tarafından taciz edildiği ileri sürülen ..çağrılıp dinlenmeli, bundan sonra dosyadaki tüm deliller değerlendirmeye tabi tutulup oluşacak uygun sonuca göre bir karar verilmelidir. eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir. Kabule göre de ; Davacı işçinin boşta geçen süre ücretinin tespiti ile yetinilmeyip anılan alacağın tahsiline yönelik eda hükmü kurulması ve davalı Tarım Kredi Kooperatifleri 1581 Sayılı Kuruluş Kanunun 19.maddesine göre harçtan muaf olduğunun gözetilmeksizin harçtan sorumlu tutulması da hatalı olmuştur. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle mahkeme kararı usul ve yasaya aykırı bulunduğundan BOZULMASINA, 29.11.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.