Davacı işçi, iş sözleşmesinin davalı işveren tarafından sendikal örgütlenmeyi engellemek amacıyla haksız olarak feshedildiğini ileri sürerek; feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir.
Davalı vekili, 2008 yılından itibaren etkilerini gösteren ekonomik krizin firmalarını da etkilediğini, bu nedenle bir dizi önlem alındığını, öncelikle fazla çalışma uygulamasının kaldırıldığını, çalışanların kalan izinlerinin kullandırıldığını, yönetim kurulu kararı ile ek tedbir olarak işçilere ücretsiz izin verilmesine karar verildiğini, daha sonra işçilerin belirli oranlarda maaşlarında indirim yapılmaya gidildiğini, son çare olarak işçilerin iş sözleşmelerine son verildiğini, feshin son çare olduğunu ve haklı olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Davalı vekili savunmanın ıslahına ilişkin ibraz ettiği dilekçede , cevap dilekçesinde davacının iş sözleşmesinin ekonomik nedenlerle fesih edildiği belirtilmiş ise de şahsi dosya incelendiğinde davacının iş sözleşmesinin Çorlu Fabrikasına görevlendirilmek istendiği ancak davacının teklif yazısını tebellüğ etmekten imtina ettiğinden İş Kanunu 22. maddesi gereğince feshedildiğini bu nedenle davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
Mahkemece, emsal davalarda alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamı birarada değerlendirildiğinde; davalı işverence her ne kadar ekonomik kriz fesih nedeni olarak gösterilmiş ise de davalı şirketin 2009 ve 2010 yılı gelirlerinin eşit olduğu, yatırımlarına devam ettiği, bu durumda davalı işverenin ekonomik nedenlerle davacının iş akdini feshettiğine ilişkin savunmasının yerinde olmadığı ve davalının ekonomik nedenle feshi kanıtlayamadığı, ayrıca davacının hangi kritere dayanılarak iş aktinin sona erdirildiği (son işe girenin ilk işten çıkarılması gibi) ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar, taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Taraflar arasında iş sözleşmesinin yeni açılacak Çorlu fabrikasının işçi ihtiyacı sebebiyle görev yerinin değiştirileceğine dair bildirim tebliğ edilmek istendiği ancak
tebellüğden imtina etmekle zımmen değişikliğe muvafakat etmediği anlamına geldiğinden söz edilerek İş Kanunu 22. maddesi uyarınca fesih edildiğinin belirtildiği anlaşılmaktadır.
Davalı işverence çalışma koşullarında yapılmak istenen esaslı tarzdaki değişikliğin geçerli nedene dayandığı kanıtlanmadığı gibi, dosya içeriğine ve emsal dosyalarda varılan sonuca göre fesih için geçerli başka bir neden de bulunmamaktadır. Buna göre feshin geçerli nedene dayanmadığı anlaşılmaktadır. Mahkemece feshin geçersizliğine ve davacının işe iadesine karar verilmiş olması dosya içeriğine uygun olup, davalının bu yöne ilişkin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
İşverence yapılan feshin sendikal nedene dayanıp dayanmadığı hususu da taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Dairemizce, sendikal tazminat davalarında ispat yükünün işçide olduğu hallerde, işyerinde çalışan ve sendikaya üye olan işçilerin sayısı, hangi tarihlerde üye oldukları, üyelikten çekilen işçilerin olup olmadığı, işyerinde çalışmakta olan işçilerin bulunup bulunmadığı, aynı dönemde yetki prosedürünün işletilip işletilmediği, işyerinde önceki dönemlerde toplu iş sözleşmelerinin bağıtlanıp bağıtlanmadığı, yeni işçi alınıp alınmadığı ve alınmışsa yeni işçilerin sendikalı olup olmadığı gibi hususlarla, işverence ekonomik veya teknolojik nedenlere dayalı bir fesih yoluna gidilmesi durumunda teknik yönden bu durumun araştırılması gibi ölçütler belirlenmiştir.
Somut olayda, davalı işverenin sendikal nedenle hareket edip etmediğinin belirlenmesi bakımından yukarıda belirtilen hususlarda araştırma yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması da hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 29.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.