Defter ve belgeleri ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2051 Esas 2019/5753 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/2051
Karar No: 2019/5753
Karar Tarihi: 27.06.2019

Defter ve belgeleri ibraz etmeme - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2019/2051 Esas 2019/5753 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, 2008-2010 yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmemekle suçlanmış ve mahkum edilmiştir. Sanık, kimliğini kaybettiğini ve adına kurulan şirketle ilgisinin olmadığını belirtmiştir. Ancak, şirketin ortakları arasında olduğunun vergi raporlarıyla tespit edilmesi üzerine, Ticaret Sicili Müdürlüğünden şirketin kuruluş belgelerinin temin edilmesi ve sanığın beyan ettiği kişinin tanık olarak dinlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ayrıca, katılan idare lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiği ve 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi uygulamasının Anayasa Mahkemesi iptal kararı ile yeniden değerlendirilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Karar 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi uyarınca bozulmuştur. Kanun maddeleri: 5237 sayılı TCK'nin 53. maddesi, 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi, 1412 sayılı CMUK'nin 321. maddesi.
11. Ceza Dairesi         2019/2051 E.  ,  2019/5753 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Defter ve belgeleri ibraz etmeme
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1) Sanık hakkında 2008, 2009 ve 2010 takvim yıllarına ait defter ve belgeleri ibraz etmediği iddiasıyla açılan kamu davasında; sanığın savunmasında kimliğini kaybettiğini, kaybolan nüfus cüzdanını kullanarak adına şirket kurduklarını, söz konusu şirketle bir ilgisinin olmadığını belirtmesi; temyiz dilekçesine nüfus cüzdanını kaybettiğine ve bu kimlikle adına ... Tic. Ltd. Şirketinin kurulduğuna, bunu ..."nin yaptığına dair şikayetini bildirir 01.04.2010 tarihli ifade tutanağını ve aynı içerikli Gelir İdaresi Başkanlığı"na hitaben yazdığı dilekçeyi eklemesi; dosyada mevcut vergi raporlarından ..."nin şirketin 26.03.2008-09.03.2010 tarihleri arasında ortağı olduğunun anlaşılması karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; ilgili Ticaret Sicili Müdürlüğünden şirketin kuruluşa ilişkin belgelerin temin edilmesi ile bu belgelerdeki imza ve yazıların sanığa ait olup olmadığını konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması; sanığın savunmasında belirttiği ..."nin açık kimlik ve adres bilgilerinin araştırılması ile CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenilmesinden sonra toplanan tüm delillere göre sanığın hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiği gözetilmeden eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Kendisini vekille temsil ettiren katılan idare lehine hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    3) 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve katılan vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.