11. Hukuk Dairesi 2016/6985 E. , 2018/990 K.
"İçtihat Metni".....
Taraflar arasında görülen davada ....kuk Mahkemesi’nce verilen 15.03.2016 tarih ve 2013/165-2016/129 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi dahili davalı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirketin 13/11/1997 tarihinde kurulduğunu, hissedarlardan ..."ün yeğeni .....2010 yılında kayyım tayin ettirdiğini ve 29/11/2012 tarihine kadar hiçbir işlem yapılmadığını, müvekkili adresinin bilindiği halde genel kurul davetiyesi gönderilmeden şirketin tasfiyesi gündemli olağanüstü genel kurul yapıldığını, müvekkili vekalet vermediği halde vekalet verilmiş gibi hissedar ..."ün kendisini temsil ettiğini, tasfiye kararı alındığını ve şirkete ait gayrimenkulun değerinin altında ... isimli kişiye satışının yapıldığını, genel kurula çağrı usulüne uyulmadan yapılan genel kurulun usul ve yasalara aykırı olduğunu ileri sürerek..... 23.12.2012 tarihli olağanüstü genel kurul kararının iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Dahili davalı vekili, müvekkilinin davaya dahil edilmesinin hukuka aykırı olduğunu, müvekkilinin iyi niyetli üçüncü kişi olduğunu, tapuya güven ilkesi gereğince davalı şirketten gayrimenkul satın aldığını, davacının tapu iptaline dair talebinin bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının genel kurul toplantısında kullanılan vekâletnamenin kendisi tarafından verilmediği iddiasına dair savcılıkça yapılan soruşturma sonucu verilen takipsizlik kararının kesinleştiği, davaya konu vekaletnamenin noterden tasdikli olmadığı, ...’ün vekaletnamenin faks ile geldiğini bildirdiği, vekâletnamenin noter onaylı olmadığı ya da noterde düzenlenmiş imza sirküleri eki olmadığı için geçerli olmadığı, bakanlık komiserinin raporunda ortaklara yapılan tebligatların usulüne uygun yapılıp yapılmadığı konusunda da bilgi verilmediği, genel kurul toplantısının konusunun şirketin tasfiyesi olup gündemde olmaksızın karar alınamayacağı, tasfiye konusunda karar nisabının %75 olduğu, davacının şirketteki payının %38 olduğu ve toplantıda %61"lik payın temsil edildiği, davacının vekaletnamesi geçersiz olup şirketin tasfiyesi için alınan karar %61"lik hissedar payı ile alındığından %75 karar nisabının sağlanamadığı, tasfiye kararının geçersiz olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, davalı şirketin 23/12/2012 tarihinde yapılan olağanüstü genel kurul kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, dahili davalı vekili temyiz etmiştir.
-/-
Dava, davalı şirketin 23.12.2012 tarihli olağanüstü genel kurulunda alınan kararların iptali istemine ilişkindir.
Gerek 1086 sayılı HUMK, gerekse 6100 sayılı HMK"da dahili davalı başlığı altında bir müessese düzenlenmemiş, zorunlu dava arkadaşlığı dışında mevcut davaya başkasının ithaline imkan tanınmamıştır. Somut uyuşmazlıkta, iptali istenen olağanüstü genel kurulda şirketin tasfiyesi kararı alınmış olup, bu kapsamda davalı şirket gayrimenkulünün dahili davalıya satıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumda, eldeki davada olağanüstü genel kurul kararının iptali istendiğine göre, dahili davalıya husumet düşmeyeceği gözden kaçırılarak, ara kararla ..."nın davaya dahil edilmesi, davanın kabulüyle aleyhine yargılama gideri ve vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmeyip bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, dahili davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle kararın anılan taraf yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 12.02.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
....