12. Ceza Dairesi 2018/2503 E. , 2020/1207 K.
"İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi
Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık
Hüküm : Sanık ... hakkında;
2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK"nın 62, CMK’nın 231/5. maddeleri gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılması
Sanık ...hakkında; 2863 sayılı Kanunun 74/1, TCK"nın 62, 53, 58/1-6. maddeleri gereğince mahkumiyet
2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık ... hakkında verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ilişkin karar ile sanık ...’ın mahkumiyetine ilişkin hüküm, şikayetçi vekili ve sanık ... tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü:
1- Şikayetçi kurum vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Şikayetçi kurum vekilinin, 02/01/2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilen hükmü, CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen yasal bir haftalık süre geçtikten sonra, 11/01/2018 tarihinde temyiz ettiğinin anlaşılması karşısında; 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi uyarınca halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi gereğince temyiz isteminin, isteme aykırı olarak REDDİNE,
2- Sanık ...’ın temyiz isteminin incelenmesine gelince;
Şikayetçi kurum vekilinin yasal süre geçtikten sonra hükmü temyiz etmesi nedeniyle katılan sıfatını haiz olmadığından lehine vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğine ilişkin tebliğnamedeki görüşe iştirak edilmemiştir.
T.C. Anayasa Mahkemesinin, TCK"nın 53. maddesine ilişkin olan 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı iptal kararının 24.11.2015 gün ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanmış olması nedeniyle, iptal kararı doğrultusunda TCK"nın 53. maddesindeki hak yoksunluklarının yeniden değerlendirilmesi gerekliliğinin infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
04.06.2013 tarihli olay yeri tespit tutanağına göre; sanığın ... ili Kuşadası İlçesi Güzelçamlı beldesi Milli Park içerisinde yer alan İlyasağa Karakolu içerisinde bir adet kazma ve kürek ile yakalandığı, sanığın üzerinin tozlu ve topraklı olduğunun görüldüğü, karakolun 2 metre ön tarafında 1,50 metre derinliğinde çukur açıldığının tespit edildiği, sanığın kollukta alınan beyanında çukuru kendisinin kazdığını belirtmesine rağmen kovuşturma aşamasında alınan savunmasında çukur kazmadığını belirterek çelişkili beyanlarda bulunduğu, kazı yapılan yerin suç tarihinde sit alanı kaydı bulunmamakla birlikte yerinde yapılan inceleme sonucu düzenlenen rapor ve ... Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulunun 25.06.2014 tarih ve 2855 sayılı kararında kaçak kazı yapılmış alan ve çevresinin 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu kapsamında “Taşınmaz Kültür Varlığı” özelliği gösterdiğinin belirtildiği, aynı Kurulun 25.09.2014 tarih 3119 sayılı kararı ile I. ve III. derece arkeolojik sit alanı olarak tecsil edildiği dikkate alınarak sanığın atılı suçu işlediğinin sabit olduğu anlaşılmakla;
Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın atılı suçu işlemediğine, eksik inceleme ile hüküm tesis edildiğine, beraat kararı verilmesi, aksi halde cezasından 2863 sayılı Kanunun 74/1-2. cümle uyarınca indirim yapılması ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması hükümlerinin uygulanması gerektiğine ilişkin temyiz itirazlarının reddine, ancak;
Sanık hakkında sadece 5237 sayılı TCK"nın 58. maddesinin 7. fıkrası gereğince mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi ile yetinilmesi gerekirken 5275 sayılı Kanunun 108/4. maddesinin de belirtilmesi,
Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenle 5320 sayılı Kanunun 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA; ancak, yeniden yargılamayı gerektirmeyen bu hususta, aynı Kanunun 322. maddesi gereğince karar verilmesi mümkün bulunduğundan, aynı maddenin verdiği yetkiye istinaden; hüküm fıkrasının 2 nolu bendinin tekerrür hükümlerinin uygulanmasına ilişkin paragrafındaki “5275 S.K"un 108/4. maddesine” ibaresinin hükümden çıkartılması suretiyle, sair yönleri usul ve Kanuna uygun bulunan hükmün isteme uygun olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 06/02/2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.