Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6055 Esas 2019/5752 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
11. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/6055
Karar No: 2019/5752
Karar Tarihi: 27.06.2019

Resmi belgede sahtecilik - Yargıtay 11. Ceza Dairesi 2017/6055 Esas 2019/5752 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık, bir iş yerinin sahibi olarak, şirketle aralarındaki ticari ilişki nedeniyle borcuna karşılık sahte çeki kullanarak, resmi belgede sahtecilik suçunu işlemiş. Sanık, suçlamayı kabul etmemiş ve sanığın yanında bir dönem çalışan kişi de suça konu çekin alınması sırasında sanığın kendisine gönderdiği çekleri hatırlamadığını ifade etmiş. Sanık, hüküm giymiş ancak hükmün, eksik delil araştırmasıyla kurulduğu gerekçesiyle bozulmasına karar verilmiştir.
Kanun Maddeleri:
- 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 53. Maddesi
- 1412 sayılı CMUK'un 321. Maddesi
11. Ceza Dairesi         2017/6055 E.  ,  2019/5752 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Resmi belgede sahtecilik
    HÜKÜM : Mahkumiyet

    1)... Tekstil isimli iş yerinin sahibi olan sanığın ... Ltd. Şti. ile aralarındaki ticari ilişki nedeniyle önceden doğan borcuna karşılık suça konu sahte çeki verip kullanmak suretiyle üzerine atılı resmi belgede sahtecilik suçunu işlediğinin iddia olunduğu olayda; sanığın savunmalarında söz konusu şirketle ortalama 400.000,00 TL civarında ticari ilişkisinin olduğunu, bugüne kadar 2 veya 3 tane müşteri çekinin iade olduğunu, bunların yerine de şahsi çekini keserek sorunu giderdiğini, suça konu çekin kendisine ait olmadığını, muhasebe kayıtlarını araştırdığında çeke ilişkin bir kayıt bulamadıklarını, bu dönemde de borcunu kapattığını, karşı tarafa borcunun kalmadığını, ..."nın ara ara ödemeleri götürdüğünü, ancak kendisinin imzası ve bilgisi olmadan çek götürmeyeceğini, gönderdiği çeklerin arkasında cirosunun olduğunu, o dönemde sanayide itibarının iyi olması nedeniyle çekte cirosu da bulunduğundan adını kullanarak çekin verilmiş olabileceğini belirterek suçlamayı kabul etmemesi; katılanın suça konu çekin sanık tarafından kendilerine bilgi verilerek elemanı tarafından iş yerlerine ait muhasebe bölümüne verildiğini beyan etmesi; tanık olarak dinlenen ... Ltd. Şti."nde muhasebe elemanı olan ..."nın beyanında suça konu çeki şahsen tanıdığı ..."nın kendisine 22.11.2011 tarihinde elden teslim ettiğini belirtmesine karşılık, sanığın yanında bir dönem çalışan ..."nın soruşturma aşamasındaki ifadesinde sanığın kendisini bir iki defa ... Tekstil isimli şirkete çek vermesi için gönderdiğini, ancak suça konu çeki alıp verdiğini hatırlamadığını, kovuşturma aşamasında da şirkete bir kaç defa belge götürdüğünü ancak bu belgeler kapalı zarf içerisinde olduğu için ne olduğunu bilmediğini ifade etmesi; 27.06.2013 tarihli bilirkişi raporunda çekin ön yüzünde bulunan yazılar ve keşideci imzası, arka yüzünde 1. ve 2. ciranta konumunda bulunan yazı ve imzaların sanığın elinden çıktığını gösterir nitelikte yeterli kaligrafik ve karakteristik ilgi ve irtibata rastlanılamadığının belirtilmesi karşısında, maddi gerçeğin kuşkuya yer bırakmayacak şekilde tespiti bakımından; suça konu çekte birinci ciranta konumunda bulunan ... isimli şahsın gerçek bir şahıs olup olmadığının araştırılması ile tespiti halinde CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakkı hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmesi ve gerekirse yazı ve imza örneklerinin alınarak suça konu çekteki yazı ve imzaların bu şahsa ait olup olmadığı konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılması; katılanın şirketine ve sanığın şirketine ait ticari defter ve belgeleri getirtilip incelenerek suça konu çekin verildiği tarih itibarıyla sanığın ... Ltd. Şti."ne bu çekin verilmesine esas teşkil edecek bir borcunun bulunup bulunmadığının ve çekin kayıt altına alınıp alınmadığının araştırılmasından sonra toplanan tüm delillerin sonucuna göre sanığın hukuki durumunun takdir ve tayini gerekirken eksik araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması,
    2) Kabule göre de; uzun süreli hapis cezası ertelenen sanık hakkında, 5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarihli 2014/140 Esas ve 2015/85 Karar sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 27.06.2019 tarihinde oy birliği ile karar verildi.

    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.