Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/1972
Karar No: 2018/8155
Karar Tarihi: 12.11.2018

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2017/1972 Esas 2018/8155 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalı iş verenin iş yerindeki çalışmalarının tespiti için dava açmıştır. Mahkeme, davanın kısmen kabul edilerek belirli bir dönemde çalışmaların tespitine karar vermiştir. Ancak, davalının ve feri müdahil kurumun temyiz itirazları sonucu kararın bozulması gerektiği belirtilmiştir. Somut olayda fiili çalışmanın varlığının yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, çalışmaya ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği, işyerinin var olup olmadığı veya hangi nitelikte olduğunun belirlenmesi gerektiği vurgulanmıştır. Kanun maddeleri olarak, 506 sayılı Yasa'nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddeleri özel bir ispat yöntemi öngörmemekte ancak davanın kamu düzenini ilgilendirdiği ve özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği belirtilmektedir.
21. Hukuk Dairesi         2017/1972 E.  ,  2018/8155 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    Davacı, davalı iş verene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün davalı ile feri müdahil Kurum vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
    K A R A R
    Dava, davacının davalı ... Yapı Kooperatifinde murahhas müdür olarak 30/05/2013-14/06/2015 tarihleri arasında geçen ve ...’ya bildirilmeyen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
    Mahkemece davanın kısmen kabulü ile 28/07/2013-29/04/2015 tarihleri arasında çalışmaların tespitine karar verilmiştir.
    Uyuşmazlık, somut olayda fiili çalışma olgusunun yöntemince kanıtlanmış olup olmadığı, mahkemece bu yönde yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Gerçekten; sigortalılığın oluşumu yönünden çalışma olgusunun varlığı zorunludur. Eylemli veya gerçek biçimde çalışmanın varlığı saptanmadıkça, hizmet akdine dayanılarak sigortalılıktan söz edilemez.
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir. Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır. Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30/06/1999 gün 1999/21-549-555- 03/11/2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının tespit istediği dönemde 13.02.2013-18.12.2014 arası kesintisiz olarak 1029182 sicil sayılı dava dışı ... Ltd Şti işyerinden, 18.12.2014-27.04.2015 arası kesintisiz olarak 1017235 sicil sayılı dava dışı ...Ltd Şti işyerinden, 20.05.2015-24.06.2015 tarihleri arası kesinitisiz olarak 1035343 sicil sayılı dava dışı ...A.Ş işyerinden bildiriminin yapıldığı, davacıya 01.08.2015 tarihinden itibaren yaşlılık aylığı bağlandığı davalı işyerinden bildirim yapılmadığı tanık dinlendiği anlaşılmaktadır.
    5510 sayılı Yasanın 4/1-a maddesi (506 sayılı Yasa) kapsamında sigortalı olan kişi, aynı ay içinde birden fazla yerde çalışabilir. Ancak, çalıştığı yerden bildirilen günlerin 30 günü, kazancında prime esas kazancında üst sınırına kadar kısmı dikkate alınır. Çünkü ay 30 günden, yıl da 360 günden çok olamaz.
    Somut olayda, davacının dava dışı işyerlerinde geçen çalışmaları iptal edilmedikçe, davalı işyerinden çalışma tespit edilemez.
    Yapılacak iş; davacıya, ihtilaflı dönemde dava dışı işyerlerinde çalıştığı dönemde çalışmanın nerede geçtiğini her iki işyerinde birden mi yoksa dava dışı işyerlerinde mi geçtiğini açıklatmak, davacının dava dışı işyerlerinde geçen çalışmalarının gerçek olmadığını beyan ettiği takdirde dava dışı işyerlerinde geçen çalışmaların iptali amacıyla dava açması için süre vermek, dava açıldığı takdirde sonucunu beklemek, aynı anda iki işyerinde çalışma olmayacağını gözeterek tüm deliller birlikte değerlendirilip, sonucuna göre karar vermekten ibarettir.
    Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde davalı Kurum ve Kooperatif vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden davalıya iadesine, 12.11.2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi