Esas No: 2021/4582
Karar No: 2022/1219
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 13. Daire 2021/4582 Esas 2022/1219 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2021/4582 E. , 2022/1219 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2021/4582
Karar No:2022/1219
TEMYİZ EDEN (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVALI) : ...Kaymakamlığı ...
İSTEMİN KONUSU : ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Çemişgezek Kaymakamlığı'nca 15/04/2021 tarihinde gerçekleştirilen Tunceli ili, Çemişgezek ilçesi, ...Köyü, ...parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin ihalenin, taşınmazın bir kısmının köy yolu içinde kaldığı gerekçesiyle iptal edilmesine ilişkin Çemişgezek Kaymakamlığı'nın ...tarih ve ...sayılı Oluru ile bu işlemin bildirimine ilişkin ...tarih ve ...sayılı işlemin iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen kararda; dava konusu ihalenin iptali işleminin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 20/A maddesi uyarınca ivedi yargılama usulü kurallarına tâbi olduğu ve dava açma süresinin otuz gün olduğu, dava konusu işlemin davacıya 29/04/2021 tarihinde tebliğ edildiği, tebliğ tarihi izleyen günden itibaren işleyecek olan 30 günlük dava açma süresi içerisinde ve en son 29/05/2021 tarihine kadar dava açılması gerekirken, bu süre geçtikten sonra 28/06/2021 tarihinde bakılan davanın açıldığı anlaşıldığından, işbu davanın süre aşımı nedeniyle esasının incelenmesine imkân bulunmadığı sonucuna varılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı tarafından, bildirim yazısında dava konusu işlemin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğu ve işleme karşı başvuru yolu ve süresi belirtilmediğinden genel dava açma süresi içinde davanın açıldığı ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davalı idare tarafından savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
USUL YÖNÜNDEN:
MADDİ OLAY :
Çemişgezek Kaymakamlığı'nca 15/04/2021 tarihinde gerçekleştirilen Tunceli ili, Çemişgezek ilçesi, ...Köyü, ...parsel sayılı taşınmazın satışına ilişkin ihale, taşınmazın bir kısmının köy yolu içinde kaldığı gerekçesiyle Çemişgezek Kaymakamlığı'nın ...tarih ve ...sayılı Olur'u ile iptal edilmiş, anılan kararın davalı idarenin ...tarih ve ...sayılı işlemi ile davacıya bildirilmesi üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
Anayasa'nın 40. maddesinin ikinci fıkrası hükmü ile bireylerin yargı ya da idari makamlar önünde haklarını arayabilmelerine kolaylık ve olanak sağlanması amaçlanmış; idareye, işlemlerinde, ilgililerin kaç gün içinde, hangi mercilere başvurabileceklerini bildirme yükümlülüğü getirilmiştir. Anayasa'nın 125. maddesinde de, idari işlemlere karşı açılacak davalarda sürenin "yazılı bildirim" tarihinden başlayacağı belirtilmiştir.
20/01/1982 tarihinde yürürlüğe giren 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nda idari yargıda uygulanan “genel yargılama usulü” ve 7. maddesi ile devamı maddelerde de “genel dava açma süreleri” düzenlenmiş bulunmaktadır. Anılan 7. maddesinde, özel süre gösterilmeyen hallerde idare mahkemelerinde idari işlemlere karşı dava açma süresinin "altmış gün" olduğu ve bu sürenin yazılı bildirim tarihini izleyen günden itibaren başlayacağı kurala bağlanmıştır.
Buna karşılık, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'na, 28/06/2014 tarihinde yürürlüğe giren 6545 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle eklenen 20/A maddesiyle, bir kısım işlemlere karşı açılan davalarda, genel yargılama usulünden farklı olarak, gerek dava, gerekse temyiz aşamasında uygulanacak “ivedi yargılama usulü” getirilmiş; ayrıca, ivedi yargılama usulünde dava açma süresinin "otuz gün" olduğu ve bu Kanun'un 11. maddesi hükümlerinin uygulanmayacağı öngörülmüştür. Anılan maddede, ihaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemlerinden doğan uyuşmazlıklar ivedi yargılama usulünün uygulanacağı işlemler arasında sayılmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Anayasa'nın 40. maddesine eklenen ikinci fıkranın gerekçesinde, bu değişikliğin, bireylerin yargı ya da idarî makamlar önünde sonuna kadar haklarını arayabilmelerine kolaylık ve imkân sağlanması amacıyla ve son derece dağınık mevzuat karşısında kanun yolu, mercii ve sürelerin belirtilmesinin hak arama, hak ve hürriyetlerin korunması açısından zorunluluk hâline gelmesi nedeniyle yapıldığına değinilmiştir.
Anayasal düzenlemeler ve değinilen gerekçeden; Devletin, kurumları vasıtasıyla tesis edilen her türlü işlemlerinde, bu işlemlere karşı başvurulacak yargı yeri veya idarî makamlar ile başvuru süresinin gösterilmesinin bir anayasal zorunluluk hâline getirildiği anlaşılmaktadır. Anayasa'nın bağlayıcılığı karşısında, bu zorunluluğa; yasama, yürütme ve yargı organlarının, idare makamlarının ve diğer kamu kurum ve kuruluşlarının uymakla yükümlü oldukları sonucuna ulaşılmaktadır.
Bu durumda, ilgililere başvuru yolu ve süresi belirtilmeden yapılan yazılı bildirim üzerine dava açılması durumunda, bu kişilerin mevzuattan kaynaklan karışıklık nedeniyle kaç gün içinde hangi merciye başvuracaklarını bilmeleri beklenemeyeceğinden, ayrıca uyuşmazlığın genel yargılama usulüne mi yoksa ivedi yargılama usulüne mi tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşamaları olası bulunduğundan, dava açma süresi hesaplanırken yazılı bildirim tarihinin başlangıç alınması ancak özel dava açma süresinin değil açık, anlaşılabilir ve ulaşılabilir olan genel dava açma süresinin işletilmesi gerekir.
Nitekim Danıştay İçtihatları Birleştirme Kurulu'nun 15/03/2021 tarih ve E:2021/2, K:2022/1 sayılı kararı da bu yöndedir.
Dosyanın incelenmesinden, Çemişgezek Kaymakamlığı'nca 15/04/2021 tarihinde gerçekleştirilen taşınmaz satış ihalesinin taşınmazın bir kısmının köy yolu içinde kaldığı gerekçesiyle Çemişgezek Kaymakamlığı'nın ...tarih ve ...sayılı Olur'u ile iptal edildiği ve ihalenin iptaline ilişkin kararın ...tarih ve ...sayılı işlem ile davacıya bildirildiği, söz konusu bildirim yazısında dava konusu işlemin ivedi yargılama usulüne tâbi olduğunun, davacının işleme karşı hangi kanun yolları ve mercilere başvurabileceğinin ve dava açma süresinin belirtilmediği görülmektedir.
Bu itibarla, davacının, açacağı davanın hangi yargılama usulüne tâbi olduğu noktasında tereddüt yaşadığı, mevzuattan kaynaklanan bu karışıklık nedeniyle dava açma usulü ve süresi konusunda yanılgıya düştüğü anlaşıldığından, mahkemeye erişim hakkının ihlâl edilmemesi açısından uyuşmazlıkta özel dava açma süresinin değil genel dava açma süresinin uygulanması gerektiği, davanın yazılı bildirim tarihinden itibaren altmış günlük genel dava açma süresi içerisinde açıldığı göz önünde bulundurulduğunda, davanın süresinde açıldığının kabulü gerekirken, süre aşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmesinde usûl hükümlerine uygunluk bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin kabulüne;
2. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca ...İdare Mahkemesi'nin ...tarih ve E:..., K:...sayılı kararının BOZULMASINA,
3. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkeme'ye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un 20/A maddesinin ikinci fıkrasının (i) bendi uyarınca kesin olarak (karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere), 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.