Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/1911
Karar No: 2022/6219
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/1911 Esas 2022/6219 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, eksik bildirilen hizmetlerinin tespitini talep ediyor. İlk derece mahkemesi davalı işyerinde çalıştığının tespitine karar veriyor. İstinaf başvurusunun esastan reddine karar veriliyor. Fer’i müdahil Kurum vekili, hak düşürücü süre ve yeterli delil bulunmaması nedeniyle kararın bozulmasını talep ediyor. Mahkeme, sigortalı hizmetlerin saptanmasına ilişkin davaların özel bir duyarlılıkla yürütülmesi gerektiğini vurgulayarak, davacının tespit etmek istediği hizmetin geçtiği yılın sonundan 5 yıl içinde açılması gerektiği kanun maddesine atıfta bulunuyor. Blok çalışmalar için hak düşürücü sürenin geçerli olmadığını kararlaştırıyor. Kanun maddeleri: 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi.
10. Hukuk Dairesi         2022/1911 E.  ,  2022/6219 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, fer’i müdahil Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı, 15.05.1999’dan itibaren 11 ay 11 gün çalışmasına rağmen kuruma eksik bildirilen hizmetlerinin tespitini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    Fer’i müdahil Kurum vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    "Davanın kabulü ile, davacının 15/06/1999 - 05/10/1999 tarihleri arasında davalı iş yerinde çalıştığının tespitine" karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    “Feri müdahil kurum vekilinin istinaf başvurusunun HMK'nın 353/1-b-1 maddesi gereğince esastan reddine” karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Fer’i müdahil Kurum vekili, hak düşürücü süre, ispat için yeterli delil bulunmadığı, eksik araştırma ve incelemeyle karar verildiği gerekçeleriyle kararın bozulmasını talep etmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Davanın yasal dayanağını (mülga) 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi oluşturmaktadır. Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi, ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez.
    Somut olayda; davacı adına, davalı işyeri tarafından 05.10.1999 – 11.03.2000 tarihleri arasında hizmet bildirildiği, talebe konu 15.06.1999 tarihinde işe başladığına dair herhangi bir işe giriş bildirgesi veya bordro verilmediği, çalışmaların kurumca da tespit edilmediği, kabule konu dönemden sonra davacı adına 20.04.2000 tarihinden itibaren dava dışı başka işyerlerinden bildirimlerin yapılmış olduğu, dava tarihinin ise 27.03.2015 olduğu anlaşılmıştır.
    Bu nedenle, 506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi gereği 5 yıllık hak düşürücü süre yönünden irdeleme yapılmaksızın eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, fer’i müdahil Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi'nin istinaf isteminin esastan reddine dair kararı kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, Üyeler ... ve ...'ın muhalefetlerine karşı, Başkan ... ile Üyeler ... ve ...'nın oyları ve oy çokluğuyla, 25/04/2022 gününde karar verildi.
    KARŞI OY GEREKÇESİ
    1. Çoğunluk ile aradaki temel uyuşmazlık hizmet tespit davasında 15.06.1999-11.03.2000 tarihleri arasında işyerinde prim günleri kuruma 05.10.1999 tarihinde bildirilen davacı sigortalının bu tarihler öncesi 15.06.1999 tarihinden başlayarak 11.03.2000 tarihine kadar geçen blok çalışmasında 05.10.1999 öncesinin hak düşürücü süreye uğrayıp uğramadığı noktasında toplanmaktadır.
    2. Somut uyuşmazlıkta davacının 05.10.1999 tarihinden 11.03.2000 tarihine kadar ki çalışması kuruma bildirilmiştir. İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda blok çalışma ve kuruma bildirilen süreye ilişkin kayıt nedeni ile gerçekleşen çalışmadan dolayı 15.06.1999 tarihinden 05.10.1999 tarihine kadar hizmetin tespitine karar verilmiş, kararın istinaf edilmesi üzerine de Bölge Adliye Mahkemesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    3. Kararın temyiz edilmesi üzerine çoğunluk tarafından blok çalışmada kayıt öncesi 05.10.1999 öncesinin hak düşürücü süreye uğradığı kabul edilerek istemin reddi gerektiği gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
    4. Çalışmanın blok çalışma niteliğinde olması yani kesintisiz devam etmesi halinde hak düşürücü süreden bahsedilemeyeceği gibi, mevsimlik çalışmanın bulunması ve bu çalışmanın yıllar itibariyle kesintisiz sürdüğünün kabulü halinde de çalışılmayan dönemde hizmet akdi askıda olduğundan hükme esas alınan 5 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı olarak, mevsimlik çalışmanın sona erdiği yılın sonu esas alınması gerekir(Y. HGK. 01.07.2019 tarih ve 2016/21-1238 E, 2019/834 K). Belirtmek gerekir ki “hak düşürücü süre, bildirimsiz kalan çalışmalar yönünden öngörülmüştür. Belgelerden birisinin dahi Kuruma verilmiş olması veya Kurumca, fiilen ya da kayden sigortalı çalışma olgusunun tespiti hâlinde hak düşürücü süreden söz edilemeyecektir. Sigortalının kayda dayanan çalışması bildirilmiş veya kurumca saptanan çalışması var ise bu bildirilen veya saptanan hizmeti ile blok çalışmanın da zamanaşımına uğramadığı kabul edilmelidir.
    5. Dairemizin 2021/10923 E, 2022/1056 Karar sayılı karşı oy gerekçelerinde ayrıntılı olarak açıklandığı gibi blok çalışmalarda kuruma bildirilen süre var ise sonraki çalışma için hak düşürücü süreye uğramaz kabulü önceki çalışma içinde kabul edilmeli ve hak düşürücü süre uygulanmamalıdır. Davacının 15.06.1999-11.03.2000 tarihleri arası çalışmaları blok çalışmaya dayanmaktadır. Bu blok çalışma içinde kuruma intikal eden süreler olduğuna göre hak düşürücü süre önceleri içinde geçerli olmayacaktır. Bu nedenle çoğunluğun hak düşürücü süre yönündeki bozma gerekçesine katılınmamıştır.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi