Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3655
Karar No: 2022/6246
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3655 Esas 2022/6246 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Davacı, davalılar yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 15/03/2007 - 30/06/2015 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir. İlk derece mahkemesinde davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Ancak, davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri istinaf yoluna başvurmuş ve istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz isteğinde ise davalılar zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden süresinde açılmamış olan davanın reddi yerine kabulü yasal dayanaktan yoksun olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Feri müdahil Kurum vekili ise davacının bir kısım taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerekirken, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur. Kararda belirtilen kanun maddeleri ise 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu'nun 79/10. maddesi ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1-b-1. maddesidir. 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerektiği belirtilmiştir.
10. Hukuk Dairesi         2022/3655 E.  ,  2022/6246 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : Tokat 1. İş Mahkemesi

    Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir
    İlk Derece Mahkemesince, davanın kısmen kabulüne dair verilen karara karşı, davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesince davalılar ve feri müdahil Kurum vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının davalılar ve feri müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM:
    Davacı, davalılar yanında geçen ve Kuruma bildirilmeyen 15/03/2007 - 30/06/2015 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespitine karar verilmesini istemiştir.
    II-CEVAP:
    Davalılar vekili, davanın reddini istemiştir.
    Feri müdahil Kurum vekili, davanın reddini istemiştir.
    III-MAHKEME KARARI:
    A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
    Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davacının davalılara ait işyerlerinde (... sicil numaralı ... Oto Lastik Tic. Ltd.Şti. işyerinden bildirilen 11/12/2013-31/12/2014 arası hariç) kesintisiz sigortalı olarak çalıştığı ve bu çalışmalarından davalılardan ... adına tescil edilen ... sicil numaralı işyerinde 15/03/2007 tarihinden 07/04/2010 tarihine kadar kesintisiz geçerli cari asgari ücret üzerinden sigortalı çalıştığının tespitine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiştir.
    B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Bölge Adliye Mahkemesi, davalılar vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı HMK'nın 353/1-b-1. maddesi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar vermiştir.
    IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
    Davalılar vekili, zamanaşımı ve hak düşürücü süre yönünden süresinde açılmamış olan davanın reddi yerine kabulü yasal dayanaktan yoksun olduğunu, davacı tarafın iddialarının her iki davalı yönünden ispatlanamadığını, husumet yönünden davanın reddi gerektiğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Feri müdahil Kurum vekili, davacının bir kısım taleplerinin zamanaşımına uğradığını, davanın reddi gerekirken, yerel mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmesinin haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
    Davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesi olup bu tür sigortalı hizmetlerin tespitine ilişkin davaların, kamu düzeniyle ilgili olduğu ve bu nedenle de özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmesinin zorunlu ve gerekli bulunduğu açıktır. Bu çerçevede, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde resen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
    506 sayılı Kanunun 79/10. maddesi hükmüne göre; Kuruma bildirilmeyen hizmetlerin sigortalı hizmet olarak değerlendirilmesine ilişkin davanın, tespiti istenen hizmetin geçtiği yılın sonundan başlayarak 5 yıl içinde açılması gerekir. Bu yönde, anılan madde hükmünde yer alan hak düşürücü süre; yönetmelikle tespit edilen belgeleri işveren tarafından verilmeyen veya çalışmaları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar için geçerlidir. Bir başka anlatımla; sigortalıya ilişkin olarak işe giriş bildirgesi, dönem bordrosu gibi yönetmelikte belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi ya da çalışmaların Kurumca tespit edilmesi halinde; Kurumca öğrenilen ve sonrasında kesintisiz biçimde devam eden çalışmalar bakımından hak düşürücü sürenin geçtiğinden söz edilemez. Ne var ki; sigortalının Kuruma bildiriminin işe giriş tarihinden sonra yapılması, bir başka ifade ile sigortalının hizmet süresinin başlangıçtaki bir bölümünün Kuruma bildirilmeyerek sonrasının bildirilmesi ve Kuruma bildirimin yapıldığı tarihten önceki çalışmaların, bildirgelerin verildiği tarihide kapsar biçimde kesintisiz devam etmiş olması halinde, Kuruma bildirilmeyen çalışma süresi yönünden hak düşürücü sürenin hesaplanmasında; bildirim dışı tutulan sürenin sonu değil, kesintisiz olarak geçen çalışmaların sona erdiği yılın sonu başlangıç alınmalıdır.
    Dosyadaki kayıt ve belgelerden, davacının 07.04.2010-04.11.2010 tarihleri arasında ... sicil numaralı dava dışı ... Tarım Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti işyerinden; 06.02.2010-10.12.2013 tarihleri arasında ... sicil numaralı dava dışı ... Tarım Ürünleri işyerinden; 11.12.2013-31.01.2014 tarikleri arasında ... sicil nolu ... Tarım Ürünleri ve Oto lastik San.Tic. Ltd. Şti işyer,nden; 06.02.2014-31.12.2014 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... adına kayıtlı işyerinden; 30.01.2015-30.06.2015 tarihleri arasında ... sicil numaralı ... adına kayıtlı işyerinden bildirimleri bulunduğu, Mahkemece, davacının davalılardan ... adına tescil edilen işyerinde 15/03/2007 tarihinden dava dışı işyerinden bildirimlerinin başladığı 07.04.2010 tarihine kadar çalıştığı kabul edilerek hüküm kurulmuştur.
    Eldeki davada, davacının çalışmasının blok çalışma olup olmadığı tespit edilmediği, talep döneminde dava dışı işyerlerinden de bildirim olduğu ve davalılarla dava dışı bu işyerleri arasında bağlantının açıkça ortaya konulmadığı, bu hususta yeterince araştırma yapılmadığı, talep konusu dönemde davacının çalışmalarının aynı işyerinde geçip geçmediği tespit edilmediği, böylelikle hak düşürücü süre yönünden de değerlendirme yapılmadığı anlaşılmakla eksik araştırma ve inceleme sonucu verilen karar isabetsiz olmuştur.
    Çalışma kesintisiz yani blok çalışma mahiyetinde ise işe giriş bildirgesi verilmekle bildirgeden önceki dönem yönünden de hak düşürücü süre oluşmayacağından, Mahkemece, davacının aynı işyerinde çalışmaya devam edip etmediği araştırılmalı, davacıya hangi tarihler arasında işverene ait hangi işyerlerinde çalıştığı hususu açıklattırılmalı, davacının hangi işveren yanında ne kadar süreyle çalıştığı belirlenmeli, davacının iddia etiği çalışmalarının dava dışı ... Tarım Ürünleri San.Tic. Ltd. Şti ünvanlı işyerince bildirilen hizmetler ile birlikte blok çalışma niteliğinde yani sürekli ve kesintisiz olarak geçip geçmediği ortaya konularak eldeki davanın açıldığı tarih olan 07.11.2017 tarihi itibariyle hak düşürücü süre yönünden bir değerlendirmede bulunulmalı, gerektiğinde davanın nitelikçe kamu düzenini ilgilendirdiği de nazara alınıp araştırma genişletilerek tüm deliller birlikte değerlendirilip sonucuna göre karar verilmelidir.
    Bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Mahkemece eksik inceleme ve araştırma neticesi yazılı şekilde kurulan hüküm usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
    O halde, davalılar ve feri müdahil Kurum vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
    SONUÇ: Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 7. Hukuk Dairesi kararının HMK'nın 373/1. Maddesi gereğince kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi