10. Hukuk Dairesi 2018/7217 E. , 2020/1224 K.
"İçtihat Metni"Bölge Adliye
Mahkemesi : Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesi
Dava, sürekli iş göremezlik oranına itiraz ile sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın kabulüne dair verilen karara karşı davalılardan Kurum vekili ile Belediye vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesince, istinaf başvurusunun esastan reddine dair verilen kararın temyizen incelenmesi davalı Kurum vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının Kütahya Belediyesine ait taşeron firma davalı ..."ya ait Katı Atık Geri Dönüşüm hizmetlerinde işçi statüsünde çalışmakta olduğunu, marketlerde karton ve katı atık toplamakla görevli olduğunu, 28/02/2011 tarihinde ... plakalı brandasız kamyonetin şoförü idari bürodakilere yanında birisine ihtiyaç olduğunu söylediğini, onlarında birisini götür dediklerini, şoföründe davacıyı götürdüğünü, komyenet yerden yaklaşık 2,5 mt kafes bitiminden yarım metre yüksekliğine çıkarak parandaraları sökerken davacının yere beton zemin üzerine düştüğünü, davacının herhangi bir iş güvenliği eğitimi almadığını, kaza sonucunda işveren 28/06/2011 tarihli müfettiş raporuyla kusurlu bulunduğunu, davacının beyin kanaması geçirdiğini, ameliyattan sonra 15 gün yoğun bakımda kaldığını, davacının açmış olduğu iş kazasından kaynaklı tazminat dosyasında gerekli maluliyet raporların alındığını, Adli Tıp Genel Kurulu tarafından maluliyetin oranının belirlendiğini, tazminat dosyasında SGK taraf olmadığından Kurumun ve işverenlerin hasım gösterilerek davanın açıldığını ileri sürerek davacının maluliyet oranının belirlenmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı ... Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; Davanın usulden reddini talep ettiklerini, atıkların toplanması işinin ... tarafından ihale verilen şirket eliyle yapıldığını, ihale alan şirketlerle davalı ... arasında alt üst işveren ilişkisi olmadığını, ihalelerin ... tarafından kendi bünyesinde yapılmakta olduğunu bu nedenle davalı idarenin sorumluluğunun bulunmadığını, davaya zamanaşımı ve yetki yönünden itiraz ettiklerini, davalının taraf sıfatının bulunmadığını, derdestlik itirazlarının bulunduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi tarafından sigortalının maluliyeti %18,2 olarak belirlendiğini, daha sonra Yüksek Sağlık Kurulu tarafından bu oranın %32 olarak tespit edidiğini, yine davacının açmış olduğu iş kazasından kaynaklı tazminat dosyasında Kuruma yazılan ara karar sonucunda Kurumca %32 oranında belirlenen maluliyet oranında değişikliğe gerek görülmeyeceğine oybirliği ile karar verildiğini, %32 oranı üzerinden PSDG bağlandığını belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ... davaya cevap vermemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
“ Davacının davasının kabulüne,
1-Davacının 28/02/2011 tarihinde geçirmiş olduğu iş kazası sonucunda Adli Tıp Kurumu Genel Kurulu raporu doğrultusunda E cetveline göre %64.0 oranında meslekte kazanma gücünü kaybetmiş olduğunun TESPİTİNE,” şeklinde karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Mahkemece, dosya kapsamı, mevcut delil durumu ve yukarıda belirtilen ölçütler çerçevesinde yapılan inceleme sonucu ilk derece mahkemesinin vakıa ve hukuki değerlendirmesinde usul ve esas yönünden yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalı Kurum vekili ile davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine dair karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili temyiz dilekçesinde özetle; Davacının maluliyet oranına ilişkin davalı Kurum tarafından yaptırılan maluliyet incelemeleri neticesinde son olarak davacının maluliyet oranının %32 olarak belirlendiğini, buna rağmen davacının maluliyet oranının %64 olduğu yönündeki yerel mahkemenin kararının bozulmasını istemiştir.
Davalı ... Belediyesi vekili temyiz dilekçesinde özetle; Davacının belediye personeli olmadığını, davalının ...i ve Enerji Sanayi A.Ş."de çalıştığını ve belediye ile alt üst işveren ilişkisinin bulunmadığını ve bu nedenlerle kararının bozulmasını istemiştir.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME:
Dava, sürekli iş göremezlik oranına itiraz ile sürekli iş göremezlik oranının tespiti istemine ilişkindir.
Dava ehliyeti, kişinin bizzat veya vekili aracılığıyla bir davayı davacı veya davalı olarak takip etme ve usuli işlemleri yapabilme ehliyetidir. Dava ehliyeti, medeni hakları kullanma ehliyetinin usul hukukunda büründüğü şekildir; dolayısıyla, medeni hakları kullanma ehliyetine ( fiil ehliyetine ) sahip gerçek ve tüzel kişiler dava ehliyetine de sahiptirler.
Taraf sıfatına gelince; bir hakkı dava etme yetkisi ( dava hakkı ) kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bir hakkın sahibinin kim olduğu, dolayısıyla o hakkı dava etme yetkisinin kime ait olduğu, (o davada davacı sıfatının kime ait olacağı) tamamen maddi hukuk kurallarına göre belirlenir. Ancak, bir davanın davacısının o dava yönünden davacı sıfatına sahip bulunmadığının belirlenmesi halinde, mahkeme dava konusu hakkın mevcut olup olmadığını inceleyemeyeceği ve sıfat yokluğundan davanın reddine karar vermek zorunda olduğu için, taraf sıfatı usul hukukunun da düzenleme alanındadır.
Eş söyleyişle, sıfat, dava konusu sübjektif hak (dava hakkı) ile taraflar arasındaki ilişkidir. Taraf ehliyeti, dava ehliyeti ve davayı takip yetkisi, davanın taraflarının kişilikleriyle ilgili olduğu halde, taraf sıfatı dava konusu sübjektif hakka ilişkindir ( Baki Kuru-Ramazan Arslan-Ejder Yılmaz, Medeni Usul Hukuku, 7. baskı, Ankara 1995, s. 231).
Bu nedenle, davanın tarafları, taraf ehliyetine sahip olmalıdır. Yani, bir davada taraf olabilmek için, ya, hakiki şahıs; ya da, hükmi şahıs olmak gerekir. Zira, taraf ehliyeti, medeni hukukun haklardan istifade ehliyetine tekabül eder ( Saim Üstündağ, Medeni Yargılama Hukuku, C. I-II, 7. Baskı, İstanbul 2000, s. 288 ).
Yapılan açıklamalar çerçevesinde; Davalı ... Belediyesi"nin husumet itirazı üzerinde durularak işverenlik sıfatının bulunup bulunmadığı araştırılarak varılacak sonuç uyarınca bir karar verilmesi gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz ardı edilerek eksik araştırma ve inceleme sonucu yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O hâlde, davalı kurum vekili ile davalı ... vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin kararının kaldırılarak İlk Derece Mahkemesince verilen hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 9. Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılarak temyiz edilen ilk derece mahkemesi hükmünün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... Belediyesi"ne iadesine, dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 17.02.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.