Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1116 Esas 2018/998 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
1. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/1116
Karar No: 2018/998
Karar Tarihi: 07.03.2018

Kasten öldürme - Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2017/1116 Esas 2018/998 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Mahkeme, sanığın kasten öldürme suçunu işlediğine ve TCK'nun 81/1, 35/1-2, 29 ve 53/1 maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırılmasına karar vermiştir. Kararda, sanığın mağdur ile gönül ilişkisi olduğu, tartışma sırasında mağdurun sanığa yumruk attığı ve sanığın da bıçakla mağduru dört kez yaraladığı belirtilmiştir. Ancak, mahkeme kararının isabetsizlikler içerdiği ve bozulması gerektiği sonucuna varılmıştır. Bu nedenle, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi ve makul bir ceza tayini yapılması gerektiği belirtilmiştir.
Kanun maddeleri açıklamaları:
- TCK'nun 81/1 maddesi: \"Kasten öldürme\" suçu
- TCK'nun 35/1-2 maddesi: \"Teşebbüs\" suçu
- TCK'nun 29. maddesi: \"Haksız tahrik\" indirimi
- TCK'nun 53/1 maddesi: Ceza tayininde kullanılacak kriterler.
1. Ceza Dairesi         2017/1116 E.  ,  2018/998 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Kasten öldürme
    HÜKÜM : TCK"nun 81/1, 35/1-2, 29, 53/1. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezası.

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ..."in, mağdur ..."a yönelik öldürmeşe teşebbüs suçunun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, bozma nedeni saklı kalmak kaydıyla kusurluluğu etkileyen nedenlerden haksız tahrikin nitelik ve derecesi ile cezayı azaltıcı takdiri indirim sebebi takdir kılınmış, savunması inandırıcı gerekçelerle reddedilmiş, incelenen dosyaya göre verilen hükümde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık müdafiinin suç niteliğine, yasal savunma koşullarının oluştuğuna ilişen, Cumhuriyet savcısının haksız tahrik indiriminin asgari oranda yapılması gerektiğine yönelen ve yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddine,
    Ancak;
    Oluşa ve dosya kapsamına göre; sanığın kızı olan ..."ün ...isimli şahısla evli olup aynı zamanda ..."nin dayısının oğlu olan mağdur ... ile gönül ilişkisinin bulunduğu, olay gecesi köy muhtarının sanığı arayıp damadı olan ..."nin mavi renkli bir aracı olup olmadığını sorması üzerine sanığın olmadığını söyleyerek kızının oturduğu eve geldiği, ev içerisinde mağdur ..."u gördüğü, sanık ve mağdur arasında çıkan tartışma sırasında mağdurun sanığın göğsüne yumrukla vurduğu, sanığın da bıçakla mağduru sağ koltuk altından, sırt sol taraftan, batın sol bölgesinden ve sağ yan taraftan toplamda dört kez yaraladığı, mağdura isabet eden bıçak darbelerinden yalnızca birinin toraksa nafiz olup hemopnömotoraksa ve hayati tehlike geçirmesine neden olduğu, mağdurun olay yerinden kaçması üzerine sanığın eylemine devam edemediği olayda;
    1-) Teşebbüs nedeniyle 9 yıldan 15 yıla hapis cezası öngören TCK’nun 35. maddesi ile yapılan uygulama sırasında meydana gelen zarar ve tehlikenin ağırlığı ve mağdurdaki yaralanmanın niteliği birlikte dikkate alınarak makul bir ceza tayini yerine yazılı şekilde en üst sınırdan 15 yıl hapis cezasına hükmedilerek fazla ceza tayini,
    2-) Mağdurdan sanığa yönelen ve haksız tahrik oluşturan davranışların ulaştığı boyut dikkate alınarak, 1/4"den 3/4"e kadar indirim öngören TCK"nun 29. maddesinin uygulanması sırasında makul bir oranda indirim yapılması yerine yazılı şekilde azami oranda indirim yapılarak eksik ceza tayini,
    3-) Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 tarih, 2014/140 esas ve 2015/85 sayılı kararı ile 5237 sayılı TCK"nun 53. maddesinin iptal edilen bölümleri doğrultusunda sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafii ve Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden, hükmün tebliğnamedeki düşünceye aykırı olarak BOZULMASINA, 07/03/2018 gününde oybirliği ile karar verildi.


















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.