Abaküs Yazılım
10. Hukuk Dairesi
Esas No: 2022/3370
Karar No: 2022/6289
Karar Tarihi: 25.04.2022

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/3370 Esas 2022/6289 Karar Sayılı İlamı

10. Hukuk Dairesi         2022/3370 E.  ,  2022/6289 K.

    "İçtihat Metni"

    Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi
    No : 2019/1503-2021/1535
    İlk Derece
    Mahkemesi : ... 31. İş Mahkemesi

    Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir.
    İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı Kurum vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
    ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı Kurum vekilince temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
    I-İSTEM
    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; ... sicil sayılı dosyada işlem gören kot kumlama işi iş yeri sigortalılarından ... sigorta sicilli ...'in 31/10/2007 tarihinde meslek hastalığına yakalandığını ve %35 oranındaki sürekli iş göremezlik derecesine istinaden gelire girdiğini, olayın davalı işverene ait kot kumlama iş yerinde 2003 yılının ilk aylarında çalışmaya başlayan sigortalının çalışma esnasında çok yoğun bir şekilde oluşan kum bulutuna maruz kalması ve iş yerindeki havalandırma sisteminde yetersiz olması nedeniyle ayrıca çalışma esnasında gerekli ve yeterli koruyucu malzemelerin işverence verilmemiş olmasından dolayı mesleki pnömokonyoz hastalığına yakalandığını, olayla ilgili olarak düzenlenen müfettiş raporunda işveren, iş kanunu md. 77 ile işçi sağlığı ve güvenliği tüzüğünün 2. Md.'sinde belirtilen yükümlülüklerine uymaması nedeniyle meslek hastalığının oluşumunda kusurlu olduğu sonucuna varıldığını, kaldı ki olay nedeniyle hazırlanan iş müfettiş raporunda ise, meslek hastalığının oluşumunda işverenin %80 oranında kusurlu bulunduğunu, 506 sayılı yasanın ilgili maddeleri gereği meslek hastalığına uğrayan sigortalısına 86.795,46 TL'si peşin değerli gelir+SYZ bağlandığını, 210,40 TL'si hastane masrafı yapılmış olmakla toplam kurum zararının 87.005,86 TL'sına ulaştığını, bu nedenlerle fazlaya ilişkin hakları saklı kalarak şimdilik 17.401,17 TL'nin davalıdan hükmen tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
    II- CEVAP
    ... 2. İcra ve İflas Dairesi 2012/1 sayılı İflas Dosyası İflas İdaresi cevap dilekçesinde özetle; Davalı ... Giyim San. Tic. Ltd. Şti.'nin ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi'nin 17/01/2012 tarih ve 2011/221 esas sayılı dosyasıyla iflasına karar verildiğini, verilen karar gereğince iflas masasının teşkili sağlanmış ve iflas idaresinin kurulduğunu, dolayısıyla müflisin hukuki ehliyetinin bulunmadığı, müflisi iflas idaresinin temsil ettiğini, müflis aleyhinde açılan davayı kabul etmediklerini, ...'in hastalanmasında müflis'in kusurunun bulunmadığını, çalışanların sağlık ve güvenliği için gerekli tedbirleri aldığını, sigortalının söz konusu hastalığa yakalanmasının kaçınılmazlık sonucu gerçekleştiğini, müflisin üzerine düşen bütün önlem ve tedbirleri almasına rağmen sigortalının ilgili hastalığa yakalandığını, bu nedenlerle davacının açmış olduğu davanın reddine karar verilmesini savunmuştur.
    III- MAHKEME KARARI
    A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
    Dava şartı yokluğu nedeniyle, davanın reddine karar verilmiştir.
    B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
    Davacı Kurumun istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
    Davacı Kurum vekili; davalı işverenin kusurlu olduğunun gerek müfettiş raporu ile gerekse de dosya kapsamında alınan kusur raporu ile tespit ediliğini, hesap raporu ile kurum zararının belirlendiğini, kurum sigortalısının maluliyetinin kesinleşmediği gerekçesi ile eksik incelemeye dayalı olarak davanın reddine karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu, maluliyetinin kesinleşmemesinin, hiç maluliyeti olmadığı anlamına gelmediği, Mahkemece, kontrol kaydına kadar olan fiili ödeme sorulup, bu ödeme üzerinden karar verilme ihtimalinin dahi değerlendirilmediği belirtilerek, kararın bozulması istenmiştir.
    IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
    Dava şartları, mahkemenin davanın esası hakkında yargılama yapabilmesi için gerekli olan unsurlardır. Diğer bir anlatımla, dava şartları dava açılabilmesi için değil, mahkemenin davanın esasına girebilmesi için aranan kamu düzeni ile ilgili zorunlu koşullardır. Mahkeme, hem davanın açıldığı tarihte hem de yargılamanın her aşamasında dava şartlarının bulunup bulunmadığını kendiliğinden araştırıp inceler ve bu konuda tarafların istem ve beyanları ile bağlı değildir. Dava şartlarının davanın açıldığı tarih itibariyle bulunmaması ya da bu şartlardan birinin yargılama aşamasında ortadan kalktığının öğrenilmesi durumunda mahkemece mesmu (dinlenebilir) olmadığı gerekçesiyle davanın reddedilmesi gerekir. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 114. maddesinde;
    "Dava şartları şunlardır:
    a) Türk mahkemelerinin yargı hakkının bulunması.
    b) Yargı yolunun caiz olması.
    c) Mahkemenin görevli olması.
    ç) Yetkinin kesin olduğu hâllerde, mahkemenin yetkili bulunması.
    d) Tarafların, taraf ve dava ehliyetine sahip olmaları; kanuni temsilin söz konusu olduğu hâllerde, temsilcinin gerekli niteliğe sahip bulunması.
    e) Dava takip yetkisine sahip olunması.
    f) Vekil aracılığıyla takip edilen davalarda, vekilin davaya vekâlet ehliyetine sahip olması ve usulüne uygun düzenlenmiş bir vekâletnamesinin bulunması.
    g) Davacının yatırması gereken gider avansının yatırılmış olması.
    ğ) Teminat gösterilmesine ilişkin kararın gereğinin yerine getirilmesi.
    h) Davacının, dava açmakta hukuki yararının bulunması.
    ı) Aynı davanın, daha önceden açılmış ve hâlen görülmekte olmaması.
    i) Aynı davanın, daha önceden kesin hükme bağlanmamış olması.
    (2) Diğer kanunlarda yer alan dava şartlarına ilişkin hükümler saklıdır." düzenlemesi yer almaktadır. Bu hükme göre, dava şartlarından bazıları olumlu (davanın açılması sırasında var olması gerekli), bazıları ise olumsuz (davanın açılması sırasında bulunmaması gereken) şartlardır.
    6100 sayılı Kanunun 115. maddesinin 2. fıkrasında ise,
    “Mahkeme, dava şartı noksanlığını tespit ederse davanın usulden reddine karar verir. Ancak, dava şartı noksanlığının giderilmesi mümkün ise bunun tamamlanması için kesin süre verir. Bu süre içinde dava şartı noksanlığı giderilmemişse davayı dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddeder” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu düzenleme gereğince, eksik olan bir dava şartı, belirli bir süre verilerek giderilebilecek ise, hâkim tarafından eksikliğin giderilmesi için kesin süre verilmesi gerekir. Bu süre içinde dava şartı eksikliği tamamlanmaz ise dava, dava şartı yokluğu sebebiyle usulden reddedilmelidir.
    6100 sayılı Kanunun 114. maddesine göre bir kısım dava şartlarının eksikliği yargılama sırasında giderilebilecek durumdayken (vekâletname eksikliği) bir kısım dava şartlarının bulunmaması durumunda (görev) işin esasına girilmesi mümkün değildir.6100 sayılı HMK'nın 115. maddesinde dava şartı yokluğu nedeniyle davanın usulden reddedileceği belirtilmişse de, HMK'nın 114. maddesinde dava şartları sınırlı sayıda sayılmış olup, maddede sayılan dava şartları kıyas veya başka bir yolla çoğaltılamaz.
    Somut olayda, meslek hastalığına dayalı olarak %35 oranında sürekli iş göremezlik duruma giren kot kumlama işi işyeri sigortalısına bağlanan gelir ile yapılan masraflardan oluşan kurum zararının rücuan tahsilinin talep edildiği eldeki davada, Mahkemece, sigortalının maluliyet oranının kesinleşmesinin rücuan tazminat davalarında dava şartı olduğu, kurum sigortalısının sürekli iş göremezlik derecesinin %35 olarak tespit edildiği, ancak sürekli iş göremezlik derecesine ilişkin olarak 01.11.2009 tarihli kontrol muayenesi kaydı dışında işlemi bulunmadığından Kurumca maluliyetin kesinleştirilmesine ilişkin işlemlerin tamamlanmadığı, yargılamada aşama kaydedilmediği belirtilerek, dava şartı yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Dosyanın incelenmesinde, kurum sigortalısına ilk olarak, ... Meslek Hastalıkları Hastanesinin 09.11.2007 tarih ve 1772 nolu sağlık kurulu raporunda, 2003-2004 yıllarında çalıştığı kot kumlama işinden dolayı mesleki pnömokonyoz q 2/3, A formu, kronik asmatiform bronşit (mesleki değil) tanısının konulduğu, yine ... Meslek Hastalıkları Hastanesinin 16.10.2009 tarihli sağlık kurulu raporuna göre, kurum sigortalısının sürekli iş göremezlik derecesinin %35 olarak tespit edildiği ancak 01.11.2009 tarihli kontrol muayenesi kaydının mevcut olduğu, anılan tarihte kontrol muayenesinin yapılması için Kurumun 04.03.2010, 10.11.2011 tarihli yazılarıyla ... Meslek Hastalıkları Hastanesine elden sevkinin yapıldığı, ancak sigortalının hastaneye müracaat etmediğinin tespit edildiği, 01.11.2009 tarihli kontrol muayenesi kaydı dışında işlemi bulunmadığından sigortalıya gelir ödenmediğinin Kurumca bildirildiği, dosya kapsamında alınan bilirkişi raporunda, meslek hastalığının meydana gelmesinde, davalı işverenin %80, sigortalının %20 oranında kusurlu olduğunun tespit edildiği anlaşılmaktadır.
    Eldeki davada, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasa'nın 26. maddesi olup, davalının sorumluluğu kusur sorumluluğu ilkesine dayanmaktadır. 506 sayılı Yasa'nın 26/1. maddesinde, kastı, işçilerin sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine aykırı hareketi ya da suç sayılabilir bir eyleminin varlığı halinde işverenin rücû alacağından sorumluluğu olanağı tanınmıştır.Kurumun rücu alacağının belirlenmesinde, sigortalıya bağlanacak gelir ve hükmedilecek tazminatın miktarını doğrudan etkilemesi nedeniyle, işçide oluşan meslekte güç kayıp oranının hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeksizin kesin olarak saptanması gerekmekle birlikte, HMK 114. madde kapsamında tahdidi olarak sayılan dava şartları içerisinde yer almamaktadır. Bir diğer anlatımla, sürekli iş göremezlik derecesi, 506 sayılı Kanunun 26.maddesi kapsamında kurumun rücu alacağını oluşturan miktara doğrudan etkili bulunmakta olup, kontrol muayene kaydının sonucunda meslekte kazanma gücü kaybı oranında değişiklik olup olmadığı, deşiklik olması halinde değişikliğin, ilk peşin sermaye değerli gelire etkisinin olup olmadığının belirlenmesi ile sonucuna göre karar vermek gerekirken, Mahkemece meslekte kazanma gücü kaybı oranının kesinleşmemesi nedeniyle dava şartı yokluğundan yazılı şekilde karar verilmesi yerinde görülmemiştir.
    O halde, davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesince verilen istinaf isteminin esastan reddine dair karar kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
    SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 34. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak, ilk derece mahkemesince verilen kararın yukarıda yazılı gerekçelerle BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi