![Abaküs Yazılım](/3.png)
Esas No: 2022/2788
Karar No: 2022/6288
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2022/2788 Esas 2022/6288 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Dava, kurumca resen tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçları nedeniyle yapılan işlemin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti, ödenmeyen primlerin iadesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davacı vekili tarafından mazeretin bildirildiği duruşmada davalı vekili dahil kimse gelmediğinden ve mazeretin kabul edildiğinden dolayı duruşma günü belirlenmiştir. Ancak duruşma günü davacı vekili duruşma saatinden haberi olmadığından gelmemiştir ve dosya, işlemden kaldırılmak suretiyle açılmamış sayılmıştır. Kanun maddelerine göre, duruşmaya usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Dosyadaki olayda, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinin bildirilmemesi nedeniyle duruşmaya katılamaması usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Bu nedenle, davacı vekilinin
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :İş Mahkemesi
No : 2020/166-2020/402
Dava, Kurumca resen tahakkuk ettirilen sosyal güvenlik destek primi borçları nedeniyle yapılan işlemin iptali ile Kuruma borçlu olmadığının tespiti, ödenmeyen primlerin iadesi istemine ilişkindir
Mahkemece, bozma kararına uyularak yapılan yargılama neticesinde davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
Hükmün, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun “Tarafların Duruşmaya Gelmemesi, Sonuçları ve Davanın Açılmamış Sayılması” başlığını taşıyan 150. maddesinin 1. fıkrasında “Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir.” hükmüne, 4. fıkrada “Dosyası işlemden kaldırılmış olan dava, işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde taraflardan birinin dilekçe ile başvurusu üzerine yenilenebilir. Yenileme dilekçesi, duruşma gün, saat ve yeri ile birlikte taraflara tebliğ edilir. Dosyanın işlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak bir ay geçtikten sonra yenileme talebinde bulunulursa, yeniden harç alınır, bu harç yenileyen tarafça ödenir ve karşı tarafa yüklenemez. Bu şekilde harç verilerek yenilenen dava, eski davanın devamı sayılır.” hükmüne ve 5. fıkrada da “İşlemden kaldırıldığı tarihten başlayarak üç ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibarıyla açılmamış sayılır ve mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapatılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Davaya konu somut olayda; davacı vekili 08.09.2020 günlü dilekçesiyle mazeretli sayılmasını talep etmiştir. Mahkemece, 09.09.2020 günlü celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 18.12.2020 tarihi olarak kararlaştırılmış, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verilmiştir. 18.12.2020 tarihli celsede ise, davacı vekilinin duruşma gün ve saatinden haberi olduğu halde gelmediği, mazeret bildirmediği belirtilerek, davalı vekili tarafından da takip edilmeyen dosyanın HMK'nın 320/4 maddesş uyarınca davanın açılmamış sayılmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 320/4 bendi; "Basit yargılama usulüne tabi davalarda, işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır" hükmü içermektedir.
Hukuk Muhakemeleri Kanununun “hukuki dinlenilme” başlıklı 27’nci maddesi, T.C. Anayasası’nın hak arama hürriyetini düzenleyen 36’ncı maddesi, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin adil yargılanma hakkına ilişkin 6’ncı maddesi nazara alındığında davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Yargılama ile ilgili bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını mahkemenin açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini içeren bu hakkın ve yargılamanın aleniliği ilkelerinin gerçekleşmesinin en önemli aracı duruşma yapılmasıdır. Duruşma günü celseye katılma imkanı olmayan taraf buna ilişkin mazeretini bildirip, belgeleyerek, bildirim giderlerini de yatırarak duruşmanın ertelenmesini isteme olanağına sahiptir. O halde, HMK’nun 150. maddesi kapsamında duruşma tayin edilerek, usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan yalnız biri duruşmaya katılırsa gelmeyen tarafın geçerli mazeret gönderip göndermediği, gerekli masrafın karşılanıp karşılanmadığı incelenerek; gelen tarafın bu mazeret dilekçesine karşı beyanına göre, dosyanın işlemden kaldırılmasına ya da kaldırılmamasına karar verilecektir. Ne var ki, anılan hususların uygulanabilmesi için, her şeyden önce tarafların usulüne uygun davet edilmiş olmaları gerekmektedir.
Öte yandan, Hukuk Genel Kurulu'nun 19.03.2019 tarih ve E.2017/12-343, K.2019/323 sayılı kararında belirtildiği üzere, 6100 sayılı HMK'nın uygulama alanını, adli yargı ilk derece hukuk mahkemeleri ve bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinde tutulacak kayıtlar ile yazı işleri hizmetlerinin yürütülmesi ve bu işlemlerde UYAP'ın kullanılmasına dair usul ve esasları düzenlemek amacıyla çıkartılan Hukuk Muhakemeleri Kanunu Yönetmeliğinin 52. maddesi gereğince tebligat işlemleri 7201 sayılı Tebligat Kanunu ile Tebligat Kanunu uyarınca çıkarılan yönetmeliklere göre fiziki ya da elektronik ortamda yapılacaktır. Elektronik tebligat usulünün düzenlendiği Tebligat Kanunu'nun 7/A maddesindeki düzenleme ve Elektronik Tebligat Yönetmeliği hükümleri de dâhil olmak üzere, Tebligat Kanunu ve çıkarılan Tebligat yönetmeliği hükümleri incelendiğinde; duruşma gününün UYAP'tan öğrenilmesi usulünün uygulanabileceğine yönelik bir düzenlemeye yer verilmediği görülmektedir. Kaldı ki, davacı vekilince sunulan mazeret dilekçesinde duruşma gününün sistemden öğrenileceğine dair talep olsa dahi mahkemece bu yönde bir karar verilemez.
Somut olayda; 09.09.2020 tarihli celsede davacı vekilinin mazeretinin kabulüne karar verilerek duruşma günü 18.12.2020 tarihi olarak kararlaştırılmış, duruşma gününün UYAP üzerinden öğrenilmesine karar verildiği, davacı avukatına duruşma gününün tebliğ edilmediği ve davacı vekilinin duruşma gününden haberdar edilemediği anlaşıldığından, dosyanın esasına girilerek karar verilmesi gerekirken aksinin kabulü usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden ilgililere iadesine, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.