Esas No: 2021/9898
Karar No: 2022/6290
Karar Tarihi: 25.04.2022
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2021/9898 Esas 2022/6290 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2021/9898 E. , 2022/6290 K."İçtihat Metni"
Bölge Adliye
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/2070-2021/220
İlk Derece
Mahkemesi : ... 16. İş Mahkemesi
No : 2013/1233-2019/202
Dava, hizmet tespiti ile kesilen aylığın yeniden bağlanması, aksine Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, hükümde belirtilen gerekçelerle davanın reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararın, davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM
Davacı vekili dava dilekçesi ile; davacının 29.07.2013 tarihinden itibaren SGK emeklisi olduğunu, 21.08.2013 tarihinde ... Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Mali Hizmetler SGM tarafından tebliğ edilen borç bildirim belgesiyle emekliliğe hak kazanamadığı, emekli olabilmesi için eksik günleri olduğu, bu nedenle o zamana kadar aldığı emekli maaşları toplamı olan 21.247,39 TL asıl borç olmak üzere faiziyle birlikte toplam 23.117,88 TL.nin iadesinin talep edildiği, çalıştığı işveren tarafından sigortasında giriş-çıkış işlemleri yapıldığını tespit edip, borç bildirim belgesine de süresinde itiraz ederek ... 16. İş Mahkemesi'nin 2013/831 esas sayılı dosyası ile menfi tespit davası açtığını, 24.02.2010-04.05.2010 tarihleri arasında işçi olarak çalıştığını, ancak istifa etmiş olarak gösterilerek, işten çıkışının yapılıp, yeniden işe giriş yapıldığını belirtilerek, davacının davalı şirket bünyesinde 24.02.2010-04.05.2010 tarihleri arasındaki çalışmaların tespiti ile primlerinin ödenmesine, belirlenen hizmetlerinin diğer hizmetleri ile birleştirilerek 01.11.2011 tarihi itibariyle emekliliğe hak kazandığından, emekliliği iptal edilen Kurum işleminin iptaline, aylıklarının kesildiği tarihten itibaren, tekrar bağlanmasına, birikmiş aylıklarının yasal faizi ile ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II- CEVAP
Davalı ... Enerji Ltd. Şti. yetkilisi tarafından verilen beyan dilekçesinde; davacının, şirket bünyesinde 2009-2011 yılları arasında çalıştığı, sigortalı işlemlerinin farklı illerdeki şantiyelerinden iş başlama ve bitirmeleri olması nedeniyle farklı illerden yapıldığını, davacının giriş çıkış işlemlerinin muhasebe tarafından yapıldığını, şantiye sorumlusu taşeron reisleri tarafından bildirim konusu yapıldığından, davacının giriş çıkışlarında sehven hata yapıldığını, sehven yapılan hatadan kaynaklı işlem söz konusu olduğunu, davacının davasını kabul ettiklerini beyan etmiştir.
Davalı SGK vekili cevap dilekçesi ile; zamanaşımı, hak düşürücü süre, derdestlik, husumet, görev ve yetki itirazında bulunduklarını, çalışanların prim ödeme gün sayıları ile sigorta primlerini gösteren kayıt ve belgelerin Kuruma bildirilme yükümlülüğünün işverene ait olduğunu, davacının talebi ile ilgili Kurumun yaptığı işlemin doğru olduğunu, herhangi bir eksiklik bulunmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III- MAHKEME KARARI
A- İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
Davanın reddine karar verildi.
B- BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Davacı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan reddine, karar verilmiştir.
TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ
Davacı vekili, temyiz dilekçesinde; davalı şirketin inşaat firması olup, şantiyelerinin sürekli değiştiğini, müvekkilinin merkez ile şantiyeler arasında firma sahiplerine şoförlük, eşya evrak teslimi işlerini yapan ara eleman olduğunu,davalı şirketin de davacının çalışmasını ikrar ettiğini beyanla kararın bozulmasını istemiştir.
IV- İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Yasa'nın 86/9. maddesi olup anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin bu tür davalar kamu düzeni ile ilgili olduğundan özel bir duyarlılıkla ve özenle yürütülmeleri zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip gerek görüldüğünde kendiliğinden araştırma yapılarak delil toplanabileceği açıktır.
Hizmet tespiti davalarının amacı, hizmetlerin karşılığı olan sosyal güvenlik haklarının korunmasıdır. Hizmet akdine dayalı çalışma olgusunun ispatında delil sınırlandırması yoksa da davacının Kurum sicil dosyası, işyeri özlük dosyası temin edilip işyerinin Kanunun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlendikten sonra iddia edilen çalışmanın başlangıç ve bitiş tarihleri, hangi işyerinde ne iş yapıldığı, işyerinin kapsam, kapasite ve niteliği, prime esas kazanca tabi ücretin ne olduğu, çalışmanın sürekli, kesintili, mevsimlik olup olmadığı eksiksiz bir şekilde açıklığa kavuşturulmalıdır.
Davacının davalıya ait merkez işyerinden, 24.02.2010-04.05.2010 tarihleri arasındaki hizmetlerinin tespiti ile 29.07.2013 tarihinden itibaren tarafına bağlanan emekli aylığının şartları taşımadığından bahisle iptaline ilişkin kurum işleminin iptali ile yersiz aylık tutarlarının borç tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptalini, kesilen aylıkların hizmet tespiti sonucu diğer hizmetleri ile birleştirilmesi neticesinde yeniden bağlanmasını talep etttiği eldeki davada, ispatlanamayan davanın reddine karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinde, davacı yanın hizmet döküm cetveline göre, davalıya ait ... sicil sayılı dosyada işlem gören şube işyerinden (... Ltd. Şti.’nin ... Köyü, Gümüşhane Merkez adresinde kurulu işyeri) 23.12.2009 tarihinde işe giriş bildirgesinin verildiği, 2009 yılında 9 gün sigortalı bildiriminin yapıldığı, aynı işyerinden 24.01.2010 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin verildiği, daha sonra 04.05.2010 tarihinde tekrar işe giriş bildirgesinin verildiği, 24.01.2010 ile 04.05.2010 tarihleri arasında bu iş yerinden herhangi bir bildiriminin olmadığı, aynı işyerinden 04.05.2010 tarihinden, işten ayrılış bildirgesinin verildiği 21.10.2010 tarihine kadar 169 gün sigortalı çalışmasının bildirildiği,aynı işyerinden üçüncü defa 15.12.2010 tarihinde işe giriş bildirgesi verilip 6 gün sigortalı bildirimi yapılarak, 20.12.2010 tarihinde işten ayrılış bildirgesinin verildiği, davalı şirkete ait “... Kuleli Sokak No:49/24 ...” merkez işyerinin 1110747 sicil sayılı dosyada işlem gördüğü, davacının dava dışı ... sicil sayılı dosyada işlem gören ... Gıda Past. Kuyumculuk Tic. Ltd. Şti.’ne ait iş yerinden davacı adına bildirilen 21.12.2010-31.12.2010 tarihleri arasındaki 11 günlük hizmetin, Kurumun 30.04.2013 tarihli İnceleme Raporuna istinaden iptal edilmesi üzerine, Bağkur mükellefiyeti sonrasu 1260 gün şartını kaybettiğinden yaşlılık aylığının iptal edilerek, adına yersiz aylık ödemelerinden kaynaklı borç tahakkuku yapıldığı, dosya kapsamında dinlenen davalı işyerine ait merkez ve şube çalışanlarının beyanlarında genel olarak davacıyı tanımadıkları ifade ettikleri, davacı yanın çalışmasının merkez şubede geçtiği yönündeki iddiasına karşın, dinlenen bordro tanıklarından sadece ... isimli şahsın, davacı yanın iddiasının aksine, şube işyerinde davacının çalışmalarının devamlı olduğu yönünde beyanda bulunduğu anlaşılmaktadır.
Hizmet tespitine yönelik olarak, 24.01.2010-04.05.2010 dönemi arasında davalı işverenlik nezdinde geçtiği iddia olunan çalışmalar ispat olunmadığınından Mahkemenin bu yöndeki red kararı isabetli bulunmuştur.
Ancak aylığın iptaline ilişkin kurum işleminin iptali kapsamında, dava dışı ... sicil sayılı dosyada işlem gören ... Gıda Past. Kuyumculuk Tic. Ltd. Şti.’ne ait iş yerinden davacı adına bildirilen 21.12.2010-31.12.2010 tarihleri arasındaki 11 günlük hizmetin, 01.11.2011 başlangıç tarihli aylığa etkisi irdelenip varsa anılan bildirimin gerçek ve fiili olup olmadığı konusunda yöntemince araştırma yapılarak karar verilmesi gereğinin gözetilmemesi isabetsiz bulunmuştur.
Giderek aylığın iptali isteminin yerinde olduğu kanaatine varıldığı takdirde ise, iptale konu 01.11.2011 tarihli yaşlılık aylığına esas sigortalılık süreleri ve prim ödeme gün sayıları ile davacının yaşı da gözetilmek suretiyle aşamalarda ve ilk Derece Mahkemesi ile Bölge Adliye Mahkemesi karar tarihlerinden önce tahsis koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği irdelenmeksizin red kararı verilmesi yerinde görülmemiştir.
O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve ... Bölge Adliye Mahkemesi 10 Hukuk Dairesince istinaf isteminin esastan reddine dair karar kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen karar bozulmalıdır.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf isteminin esastan reddine dair kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereğince kaldırılarak ilk derece mahkemesince verilen kararın BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, karardan bir örneğin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25/04/2022 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.