Esas No: 2019/1224
Karar No: 2022/1250
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 13. Daire 2019/1224 Esas 2022/1250 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 13. Daire Başkanlığı 2019/1224 E. , 2022/1250 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ONÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No:2019/1224
Karar No:2022/1250
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : ... Kurumu
VEKİLİ : Av. ...
KARŞI TARAF (DAVACI) : ...
VEKİLİ : Av. ...
İSTEMİN KONUSU : ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Bayilik lisansı sahibi davacının dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal ettiğinden bahisle 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun 19. maddesinin 7. fıkrası uyarınca 70.000,00-TL idari para cezası verilmesine ilişkin ... tarih ve ... sayılı Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (Kurul) kararının iptali istenilmiştir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesi'nce verilen ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararda; davacının, dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal etmek fiilini gerçekleştirdiğinin açık olduğu, ancak davalı idare tarafından, idari para cezasının hangi nedenle üst sınırdan verildiğinin somut bilgi ve belgelerle ortaya konulmadığı, ayrıca bu konuda herhangi bir açıklama da getirilmediğinin görüldüğü, bu itibarla, herhangi bir kriter gözetmeksizin salt takdir yetkisinden hareketle Kanun'da öngörülen üst sınırdan idari para cezası verilmesine ilişkin dava konusu kararda hukuka uygunluk bulunmadığı sonucuna ulaşılmıştır.
Belirtilen gerekçelerle dava konusu işlem hukuka aykırı bulunarak işlemin iptaline karar verilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdarî Dava Dairesi'nce; 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında, 19. maddede belirtilenlerin dışında kalan, ancak Kanun'un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara verilecek idari para cezasının düzenlendiği, davacının, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmaline ilişkin fiili için verilecek idari para cezasının ise, Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendinde düzenlendiği, bu durumda, davacıya atfedilen "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı olan idari para cezası yaptırımı Kanun'un 19. maddesinde düzenlenmiş olduğundan, 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddenin 7. fıkrasının anılan fiil için yasal dayanak olarak belirlenmesinde hukukî isabet bulunmadığı; öte yandan, "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiili 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinde düzenlenmiş ve Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendinde idari para cezası yaptırımına bağlanmış ise de, Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla, bu maddenin 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptal edilmesine ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verildiği, Anayasa Mahkemesi'nce bir kanunun tümünün ya da belirli hükümlerinin Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş olduğu bilindiği hâlde, eldeki davaların Anayasa'ya aykırılığı saptanmış olan kurallara göre görüşülüp çözümlenmesinin Anayasa'nın üstünlüğü prensibine ve hukuk devleti ilkesine aykırı düşeceği için uygun görülemeyeceği, başka bir anlatımla, Anayasa Mahkemesi'nin, iptal kararının yürürlüğe gireceği tarihi ileriye dönük olarak ertelemiş bulunmasının, öncelikle yasama organına aynı konuda iptal kararının gerekçesine uygun olarak yeni bir düzenleme yapması için olanak tanımak ve ortada hukuki boşluk yaratmamak amacına yönelik olduğu, bunun yargı mercilerinin bakmakta oldukları uyuşmazlıklarda hukuka ve Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmiş kuralları uygulaması ve uyuşmazlıkları bu kurallara göre çözümlemesi sonucunu doğurmayacağı, bu itibarla, davalı idare tarafından davacının fiili, 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendinde düzenlenen "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali" eylemi olarak nitelendirildiğinden, anılan fiilin karşılığı olarak aynı Kanun'un 19/2(c)-3 maddesi uygulanmak suretiyle hakkında ceza yaptırımı tayini gerekmekte ise de, maddenin Anayasa Mahkemesi'nce iptal edilmiş olması nedeniyle, davacı hakkında bu madde yönünden de yaptırım uygulanmasına hukuken olanak bulunmadığı;
Davacının, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmali fiilinin, 5015 sayılı Kanun'un 8'inci maddesinin birinci fıkrası yönünden değerlendirilmesine gelince; davacının, faaliyetini, dağıtıcısı ile yapmış olduğu bayilik sözleşmesi kapsamında yürüttüğü, Kurul kararı ile davacıya isnat edilen fiilin ise, "dağıtıcısı haricinde akaryakıt ikmal edilmesi" olarak tanımlandığı, bu bağlamda, davacının fiili, idari para cezası verilmesine dayanak olan Kanun'daki kural ile örtüşmediğinden, davacıya 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin birinci fıkrasına dayanılarak idari para cezası verilemeyeceği, sonuç olarak, davacıya atfedilen "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı olan idari para cezası yaptırımı Kanun'un 19. maddesinde düzenlenmiş olduğundan, 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddenin 7. fıkrası anılan fiil için yasal dayanak olarak belirlenerek tesis edilen dava konusu işlemde hukuki hataya düşüldüğü sonucuna varılmıştır.
Açıklanan nedenlerle, istinaf başvurusuna konu İdare Mahkemesi kararının sonucu itibarıyla usûl ve hukuka uygun olduğu ve davalı tarafından ileri sürülen iddiaların söz konusu kararın kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği belirtilerek 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca istinaf başvurusunun belirtilen gerekçeyle reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davalı idare tarafından, harçtan muaf oldukları, kamu düzenini ihlâl eden hukuka aykırı fiilleri önlemeyi amaçlayan idari yaptırımların, bu fonksiyonlarını icra edebilmeleri için caydırıcılık özelliği taşımaları gerektiği, bundan hareketle takdir yetkisinin, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrasında öngörülen cezanın üst sınırdan verilmesi yönünde kullanıldığı, bunun ölçülülük ilkesine aykırılık teşkil etmediği ileri sürülmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Davacı tarafından, 7164 sayılı Kanun ile getirilen değişikliklerin ve yürürlüğe giren ihtar müessesesinin lehe olduğu için uygulanması gerektiği, belirtilerek istemin reddi gerektiği savunulmuştur.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ ...'IN DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin kabulü ile Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Onüçüncü Dairesi'nce, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Bayilik lisansı kapsamında "Çay-Dinar Yol Kavşağı, ... Caddesi, ..., ... -Afyonkarahisar" adresinde faaliyet gösteren davacıya ait akaryakıt istasyonunda 12-13/03/2013 tarihlerinde yapılan denetimlerde, bayisi olduğu dağıtıcı haricinde akaryakıt ikmal ettiği tespit edildiğinden bahisle dava konusu işlem tesis edilmiştir.
Bunun üzerine bakılan dava açılmıştır.
İLGİLİ MEVZUAT:
5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "Bayiler" başlıklı 8. maddesinin 1. fıkrasında, bayi lisanslarına ilişkin düzenlemelerin (teknik, güvenlik, kapasite, çevre vb.) Kurum tarafından yapılacağı, bayilerin, dağıtıcıları ile yapacakları tek elden satış sözleşmesine göre bayilik faaliyetlerini yürütecekleri; aynı maddenin 2. fıkrasının (a) bendinde, bayilerin, lisanslarının devamı süresince, bayisi oldukları dağıtıcı haricinde diğer dağıtıcı ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmaması ile yükümlü oldukları kuralına yer verilmiştir.
5015 sayılı Kanun'un "idari para cezaları" başlıklı 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin 3 numaralı alt bendinde, 5, 6, 7, 8 ve 17. maddelerin ihlâli hâlinde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verileceği; aynı maddenin 2. fıkrasının (d) bendinde, 8. maddenin ihlâli hâlinde bayiler için (c) bendinde yer alan cezanın beşte birinin uygulanacağı; 19. maddesinin 7. fıkrasında ise, yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanun'un getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idari para cezası verileceği kurala bağlanmıştır.
Petrol Piyasası Lisans Yönetmeliği'nin "Bayilik Lisansı Sahiplerinin Yükümlülükleri" başlıklı 38/d maddesinde, "Bayisi oldukları dağıtıcı haricinde akaryakıt temini yapılmaması" kuralı yer almaktadır.
Dairemizce, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin, "Aşağıdaki hâllerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir" bölümünün, (3) numaralı alt bendindeki "8. maddenin ihlâli" yönünden Anayasa'ya aykırı olduğu kanaatiyle Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmuş ve Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla, 5015 sayılı Kanun'un 8. maddesinin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'nın 2. maddesine aykırı bulunarak iptaline ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Dava konusu "dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek" fiilinin karşılığı uygulanan idarî para cezası yaptırımının, 5015 sayılı Kanun'un 19. maddesindeki yaptırım maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle 19. maddede sayılanların dışında kalan fiiller için verilecek olan cezayı düzenleyen 19. maddenin 7. fıkrasının, anılan fiile uygulanacak idarî para cezası yaptırımı için yasal dayanak olarak belirlenmesinin mümkün olup olmadığı açısından yapılan incelemede;
İdari yaptırımlar ve idari para cezaları idarenin bir yargı kararına gerek olmaksızın, yasaların açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak, idare hukukuna özgü yöntemlerle, doğrudan doğruya bir işlem ile uyguladığı yaptırımlarla verdiği cezalardır. Kabahatler Kanunu'na göre hangi fiillerin kabahat oluşturduğu, kanunda açıkça tanımlanabileceği gibi kanunun kapsam ve koşulları bakımından belirlediği çerçeve hükmün içeriği, idarenin genel ve düzenleyici işlemleriyle de doldurulabilecek, fakat kabahat karşılığı olan yaptırımların türü, süresi ve miktarı, ancak kanunla belirlenecektir.
Esasen ceza hukukunu ilgilendiren suçta kanunilik ve cezada kanunilik ilkeleri ceza hukukundan kabahatler hukukuna sirayet etmiştir. İdarenin düzenleyici işlemleriyle suç ve ceza içeren hükümler ihdas edip edemeyeceği açısından idareye genel ve düzenleyici işlemlerle, kanunla çizilen çerçeve hükmün içeriğini hangi kabahatlerin yaptırım gerektireceği konusunda doldurma yetkisi verilmiştir. Fakat kabahatler karşılığında uygulanacak idari yaptırımlar ise ancak kanunla düzenlenecektir.
Dava konusu işlemin tesis edildiği tarih itibarıyla 5015 sayılı Petrol Piyasası Kanunu'nun "İdari para cezaları" başlıklı 19. maddesinde, bir kısım fiillere yönelik idarî para cezaları fıkralar hâlinde sayıldıktan sonra, yukarıda belirtilenlerin dışında kalan ancak bu Kanunun getirdiği yükümlülüklere uymayanlara Kurumca bin beş yüz Türk Lirasından yetmiş bin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verileceği kurala bağlanmıştır. Kanun koyucunun bu düzenlemeyle, Kanuna aykırı hiçbir fiilin yaptırımsız kalmamasını sağlamayı amaçladığı görülmektedir.
Anayasa Mahkemesi'nin 03/05/2016 tarih ve 29701 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanan 07/04/2016 tarih ve E:2015/109, K:2016/28 sayılı kararıyla; 5015 sayılı Kanun'un 6455 sayılı Kanun'un 44. maddesiyle değiştirilen 19. maddesinin 2. fıkrasının (c) bendinin, "Aşağıdaki hâllerde sorumlulara sekiz yüz elli bin Türk Lirası idari para cezası verilir" bölümünün, 8. maddenin 2. fıkrasının (a) bendi yönünden Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilmesine ve iptal hükmünün de kararın Resmî Gazete'de yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra yürürlüğe girmesine karar verilmiştir.
Anayasa Mahkemesi tarafından verilen 07/04/2016 tarihli iptal kararının yürürlüğü 03/05/2016 tarihinden itibaren dokuz ay ertelenmesine rağmen bu süre içerisinde, iptal edilen kısma ilişkin yeni bir yasal düzenleme yürürlüğe girmemiştir. Bu nedenle davalı idare tarafından, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmek fiilini işlediği tespit edilen davacı hakkında Kanun'un 19. maddesinin 7. fıkrası gereğince idari para cezası uygulanmıştır.
5015 sayılı Kanun'un Anayasa'ya aykırı bulunarak iptal edilen hükmü bayilerin, bayisi olduğu dağıtıcı dışında başka bir dağıtıcıdan ve onların bayilerinden akaryakıt ikmali yapılmamasına yönelik yükümlülüğe ilişkin olmayıp, bu yükümlülüğe aykırılık nedeniyle verilecek idari para cezasının maktu olarak düzenlenmesinin adalet ve hakkaniyet ilkeleriyle bağdaşmayacağından, bu fiili işleyenler hakkında uygulanacak ceza maddesine ve miktarına yönelik bir iptal kararı olduğu, söz konusu yükümlülüğe aykırı davranan bayiler hakkında Kurumca ilgili mevzuat hükümleri dikkate alınarak işlem tesis edilebileceği açıktır.
Bu itibarla, dağıtıcısı dışında akaryakıt ikmal etmeme yükümlülüğüne ilişkin olarak bu yükümlülüğün hukuka aykırı olduğundan bahisle verilmiş bir iptal kararı bulunmadığından, belirtilen yükümlülüğe riayet etmeyen bayilere, bu ihlâl nedeniyle verilecek cezayı özel olarak ayrıca düzenleyen kanun maddesinin iptali nedeniyle oluşan hukukî durum dikkate alındığında, Kanun'un 19. maddesinde özel olarak sayılmayan ihlâller nedeniyle uygulanacak cezaları düzenleyen aynı maddenin yedinci fıkrası uyarınca idarî para cezası verilmesinde hukuka aykırılık, işlemin iptali yönündeki İdare Mahkemesi kararına yönelik istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddine dair temyize konu Bölge İdare Mahkemesi kararında hukukî isabet bulunmamaktadır.
KARAR SONUCU :
1. Davalının temyiz isteminin kabulüne;
2. Dava konusu işlemin yukarıda özetlenen gerekçeyle iptaline ilişkin İdare Mahkemesi kararına yönelik olarak yapılan istinaf başvurusunun gerekçeli olarak reddi yolundaki temyize konu ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'nin ... tarih ve E:..., K:... sayılı kararının 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca BOZULMASINA,
3. Posta giderleri avansından artan tutar ile davalı harçtan muaf olduğundan istemi hâlinde temyiz aşamasında yatırılan toplam ...-TL harcın davalıya iadesine,
4. Yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın ... Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesi'ne gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.