Esas No: 2019/3975
Karar No: 2022/1288
Karar Tarihi: 24.03.2022
Danıştay 3. Daire 2019/3975 Esas 2022/1288 Karar Sayılı İlamı
Danıştay 3. Daire Başkanlığı 2019/3975 E. , 2022/1288 K."İçtihat Metni"
T.C.
D A N I Ş T A Y
ÜÇÜNCÜ DAİRE
Esas No : 2019/3975
Karar No : 2022/1288
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : …Vergi Dairesi Müdürlüğü/…
KARŞI TARAF (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMİN KONUSU : … Vergi Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararına yöneltilen istinaf başvurusuna ilişkin … Bölge İdare Mahkemesi … Vergi Dava Dairesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacı adına, … Petrol Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketinin komisyon karşılığı sahte fatura düzenlediğinden bahisle ortak sıfatıyla 2013 yılı için re'sen salınan üç kat vergi ziyaı cezalı kurumlar vergisinin kaldırılması istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: Şirketlerin tüzel kişiliklerinin ancak ticaret sicilinden silinmekle sona ereceği, sözü edilen şirketin vergi mükellefiyet kaydının kapanmasına rağmen ticaret sicilinden silinmemesi nedeniyle hukuki varlığını devam ettirdiği, bu durumda şirket adına yapılması yapılması gereken tarhiyatın davacı adına yapılmasının hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dava konusu cezalı vergi kaldırılmıştır.
Bölge İdare Mahkemesi kararının özeti: İstinaf başvurusunun, usul ve hukuka uygun olduğu sonucuna varılan Vergi Mahkemesi kararının kaldırılmasını sağlayacak nitelikte görülmediği gerekçesiyle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 45. maddesinin 3. fıkrası uyarınca reddine karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacının mükellefiyet kaydının 2016/2 sayılı Uygulama İç Genelgesi uyarınca re'sen terk ettirildiği, bu nedenle tarhiyatın 213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesine istinaden davacı adına yapıldığı ileri sürülerek kararın bozulması istenilmektedir.
KARŞI TARAFIN SAVUNMASI : Savunma verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HÂKİMİ… DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay Üçüncü Dairesince, Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
İNCELEME VE GEREKÇE:
MADDİ OLAY :
Davacının ortağı olduğu … Petrol Otomotiv Nakliye Sanayi ve Ticaret Limited Şirketi hakkında yapılan vergi incelemesi sonucunda bulunan matrah farkı üzerinden davacı adına dava konusu tarhiyatın yapıldığı yapıldığı anlaşılmaktadır.
İLGİLİ MEVZUAT:
213 sayılı Vergi Usul Kanunu'nun 10. maddesinin 1. fıkrasında, tüzel kişilerle küçüklerin ve kısıtlıların, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevlerin kanuni temsilcileri tarafından yerine getirileceği öngörülmüş, 2. fıkrasında, yukarıda yazılı olanların bu ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınamayan vergi ve bunlara bağlı alacakların kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınacağı, tüzel kişilerin tasfiye haline girmiş veya tasfiye edilmiş olmalarının kanuni temsilcilerin tasfiyeye giriş tarihinden önceki zamanlara ait sorumluluklarını da kaldırmayacağı düzenlemesine yer verilmiştir.
5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun, "Tasfiye" başlıklı 17. maddesine 5904 sayılı Kanun'un 6. maddesiyle eklenen ve 03/07/2009 tarihinde yürürlüğe giren 9. fıkrasında, tasfiye edilerek tüzel kişiliği ticaret sicilinden silinmiş olan mükelleflerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin olarak salınacak her türlü vergi tarhiyatı ve kesilecek cezaların, müteselsilen sorumlu olmak üzere; tasfiye öncesi dönemler için kanuni temsilcilerden, tasfiye dönemi için ise tasfiye memurlarından herhangi biri adına yapılacağı kurala bağlanmıştır.
6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Kanunu'nun 35. maddesinin 1. fıkrasında, limited şirket ortaklarının, şirketten tamamen veya kısmen tahsil edilemeyen veya tahsil edilemeyeceği anlaşılan amme alacağından sermaye hisseleri oranında doğrudan doğruya sorumlu olacakları ve bu kanun hükümleri gereği takibe tabi tutulacakları kural altına alınmıştır.
HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
Tüzel kişiliği devam eden şirketlerin iş ve işlemleriyle ilgili olarak yapılacak tarhiyatların ancak şirket tüzel kişiliği adına yapılabileceği, ortak ya da kanuni temsilcilerine yapılamayacağı açıktır.
Öte yandan tüzel kişiliği sona ermiş bulunsa da 213 sayılı Kanun'un 10. maddesi ile 5520 sayılı Kurumlar Vergisi Kanunu'nun 17. maddesinin 9. fıkrası hükümlerine göre tasfiye edilerek ticaret sicilinden silinmekle tüzel kişiliği sona eren şirketlerin tasfiye öncesi ve tasfiye dönemlerine ilişkin salınacak vergi ve kesilecek cezalar ancak kanuni temsilci adına yapılabilecektir.
Bu durumda limited şirket ortaklarının ancak 6183 sayılı Kanun'un 35. maddesinde öngörülen şartların gerçekleşmesi halinde kamu alacağından sorumlu tutulabilecekleri dikkate alındığında, davacı adına ortak sıfatıyla yapılan tarhiyatın hukuka uygun olduğundan söz edilemeyeceğinden dava konusu cezalı vergiyi yazılı gerekçeyle kaldıran Vergi Mahkemesi kararına yöneltilen istinaf başvurusunun reddi yolundaki Vergi Dava Dairesi kararında sonucu itibarıyla hukuka aykırılık görülmemiştir.
KARAR SONUCU:
Açıklanan nedenlerle;
1. Vergi Dava Dairesi kararına yöneltilen TEMYİZ İSTEMİNİN REDDİNE,
3. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 50. maddesi uyarınca, kararın taraflara tebliğini ve bir örneğinin de ilgili Vergi Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren ilkderece mahkemesine gönderilmesine, 24/03/2022 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.