Davacı vekili müvekkilinin tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacağının hüküm altına alınması istemiyle, fazlaya dair haklarını saklı tutarak açtığı kısmi davanın kabul edildiğini ve Yargıtay onamasından geçerek kesinleştiğini, kısmi davada bilirkişi raporu ile belirlenen fazlaya ilişkin alacağının bu ek dava ile hüküm altına alınmasını istemiştir.
Davalı vekili, müvekkili Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansman Genel Müdürlüğü ile SGK arasındaki yazışmalarda ....Belediyesinin çalışanların tasarrufu teşvik hesapları ilgili borçlarının uzlaşmaya dahil edilmediğinin anlaşıldığını, bu durumda müvekkilinin sorumluluğundan söz edilemeyeceğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiştir.
Karar davalı Hazine Müsteşarlığı tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki bilgi ve belgelere göre davacının, fazlaya dair haklarını saklı tutarak, tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesi istemiyle açtığı kısmi davanın lehine sonuçlandığı, kararın Yargıtay 9. Hukuk Dairesince onanarak kesinleştiği anlaşılmaktadır. Davacı bu ek dava ile ilk davada bilirkişi raporu ile belirlenen ancak talebe bağlılık kuralı nedeniyle karara bağlanmamış olan kısmının hüküm altına alınmasını istemiştir.
24.04.2003 tarihli ve 4853 sayılı Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabının Tasfiyesi ve Bu Hesaptan Yapılacak Ödemelere Dair Kanuna 5568 sayılı Kanunla eklenen Ek 1.maddeye göre mülga 09.03.1988 tarihli ve 3417 sayılı Kanunla kurulan ve bu kapsamda hak sahiplerine yapılacak ödemelere ilişkin usûl ve esasları belirlemek üzere 24.04.2003 tarihli ve 4853 sayılı Kanunla tasfiye edilen Çalışanların Tasarruflarını Teşvik Hesabına ait tüm varlık ve yükümlülükler, 31.12.2007 tarihine kadar Hazineye devrolunmuştur.
5393 sayılı Belediye Kanununun geçici 5. maddesine göre belediyeler ve bağlı kuruluşları ile sermayesinin yüzde ellisinden fazlası belediyelere ait şirketlerin, 31.12.2004 tarihi itibariyle kamu kurum ve kuruluşlarından olan kamu ve özel hukuka tabi alacakları, bunların diğer kamu kurum ve kuruluşlarına olan borçlarına karşılık gelmek üzere 31.12.2005 tarihine kadar takas ve mahsup edilir.
Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.12.2009 tarih ve 9/478–594 sayılı kararında da belirtildiği üzere 5393 Sayılı Kanunun 5. maddesi kapsamında uzlaşma kapsamına alınan tasarrufu teşvik kesintisi, katkı payı ve nema alacaklarından sorumluluk S.S.K. ve Hazineye aittir. Buna göre davalı Hazine Müsteşarlığının sorumluluğu çalışanların tasarrufu teşvik hesapları konusunda uzlaşma yapılmış olmasına bağlıdır. Başka bir anlatımla, tasarrufu teşvik hesapları uzlaşmanın kapsamında değilse ise davalı Hazine Müsteşarlığının sorumluluğundan söz edilemez.
Somut olayda, ilk davada (kısmi dava) mahkemece SGK’dan Siirt Belediyesi ile borçlarının yapılandırılması konusunda uzlaşmaya gidilip gidilmediği sorulmuş, verilen 27.04.2010 tarihli cevapta uzlaşma sağlandığı bildirilmiştir. İlk davada talep edilen miktar bakımından davalı Hazine Müsteşarlığının sorumluluğu, başka bir anlatımla taraf sıfatı bu cevabi yazıya göre belirlenmiştir. Ancak ek davada Hazine Müsteşarlığınca dosyaya sunulan 08.04.2011 tarihli SGK yazısında ise .... Belediyesi çalışanlarının tasarrufu teşvik hesapları ile ilgili borçlarının uzlaşma kapsamında olmadığı belirtilmiştir.
Ek davada verilen karar yalnızca talep edilen ve hüküm altına alınan miktar bakımından kesin hüküm teşkil eder. Davacının fazlaya dair saklı tuttuğu miktar ve davalının taraf sıfatı bakımından kesin hüküm teşkil etmez. Bu nedenle, SGK’nın belirtilen yazılarına göre tasarrufu teşvik kesintisi ve katkı paylarının uzlaşma kapsamında olup olmadığı kuşkuya yer vermeyecek şekilde araştırılmalı, uzlaşma kapsamında değilse davalı Hazine Müsteşarlığı aleyhine açılan bu davanın reddine karar verilmelidir. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması hatalı olmuştur.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, 24.11.2011 gününde oybirliği ile karar verildi.