11. Hukuk Dairesi 2019/2765 E. , 2020/1041 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ADLİYE MAHKEMESİ 12. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada İstanbul 7. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 21/12/2017 tarih ve 2015/917 E.- 2017/930 K. sayılı kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kabulüne dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 12. Hukuk Dairesi"nce verilen 18/04/2019 tarih ve 2018/392 E.- 2019/561 K. sayılı kararın Yargıtay"ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalı banka ile POS üye işyeri sözleşmesi yapıldığını, müvekkilin müşterilerinin kredi kartı ve/veya bankamatik kartları ile yapmış oldukları alışverişe ilişkin ödemelerin davalı banka nezdindeki hesaba aktarıldığını, davalı bankaca, kart hamillerinin şikayet ve iade talebi olmamasına rağmen 101.100 USD bedel üzerine bloke konulduğunu, ihtarnameye rağmen blokenin kaldırılmadığını ve kaldırılacağı hususunda da bilgi verilmediğini ileri sürerek, haksız blokenin kaldırılması ve bloke konulan 101.100 USD’nin bir yıl vadeli Amerikan Dolarına uygulanan en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacı ile davalı banka arasında imzalanmış sözleşmede ve 5464 sayılı Kanunda üyelerin uyması gereken kuralların açıkça yazıldığını, buna göre bloke işlemi gerçekleştirilmeden önce davacıdan alışverişlere ilişkin satış ve alacak belgeleri ile bunların dayanağını teşkil eden kayıt ve belgelerin talep edilerek incelendiğinde yapılan satışların 52.100 USD’lik kısmında şifresiz işlem yapılmasına rağmen kart hamillerinden imza alınmadığını, 49.000 USD’lik kısmında ise davacı tarafından hiçbir satış ve alacak belgesi ibraz edilemediğini, bu durumun davacıya bildirilmesine rağmen eksikliklerin giderilmediğini, herhangi bir şikayet, iade ya da chargeback talebi olmadığı iddia edilmiş ise de, zamanaşımı süresi içerisinde bu türlü taleplerin gelmesinin mümkün olduğunu, bu durumun da bankada risk yarattığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, alınan bilirkişi asıl ve ek raporları ile tüm dosya kapsamına göre; chargeback risklerinin temini açısından blokenin Uluslararası Kart Kurallarına göre ortalama 120 gün olduğu, bazı hallerde 540 güne kadar uzayabileceği,somut olayda chargeback risklerini ihtiva eden işlemlerin 25.06.2015-03.07.2015 tarihleri arasında yapıldığı ve son bloke tarihi olan 03.07.2015 tarihinden itibaren makul bloke süresi olan 120 günlük sürenin 03.11.2015 tarihinde dolduğu, bu süreden sonra devam eden blokenin sözleşmeye ve Uluslar Arası Kart Kurallarına aykırı olduğu, davalı bankanın 17.04.2017 tarihinde blokeyi kaldırdığı, her davanın açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanması gerektiğinden, davacının 120 günlük süre geçmeden dava açtığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Karara karşı davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
İstanbul Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; dava tarihinden sonra davacıya ait hesaba konulan bloke kaldırıldığından davanın konusuz kaldığı gerekçesiyle, ilk derece mahkemesi hükmünün kaldırılarak konusu kalmayan dava nedeniyle bir karar verilmesine yer olmadığına, davalı yararına vekalet ücreti ve yargılama gideri tahsisine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik olarak yapılan istinaf başvurusu üzerine HMK"nın 355 vd. maddeleri kapsamında yöntemince yapılan inceleme sonucunda Bölge Adliye Mahkemesince esastan verilen nihai kararda, dosya kapsamına göre saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kurallarına aykırı bir yön olmadığı gibi HMK"nın 369/1. ve 371. maddelerinin uygulanmasını gerektirici nedenlerin de bulunmamasına göre usul ve yasaya uygun Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK"nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK"nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, aşağıda yazılı bakiye 10,00 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davacıdan alınmasına, 06/02/2020 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.